BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

28 Şubat 2013

NAMAZI VAKTİNDE KILMAK

YATSI NAMAZINI GECİKTİRMEK GEREKİR
İmâm-ı Rabbânî Hazretleri buyurdular:

Yatsı namazını, gecenin yarısından sonraya bırakmak ve bunu yaparken de teheccüd namazına vesile kılmak gerçekten çok büyük yanlıştır.

Zira yatsı namazını bu vakitte kılmak, Hanefî âlimlerine göre (Allah onlardan razı olsun) mekruhtur. Mekruh ile harama yakın olanı, tahrîmen mekruhu kast ettikleri açıktır.

Zira Hanefî âlimleri yatsı namazını gece yarısına kadar kılmayı mübah görmüşler, gece yarısından sonra kılmanın da (tahrimen) mekruh olduğunu söylemişlerdir. Mübâh’ın mukabili olan mekruh da tahrîmen mekruhtur.

Şâfiîlere göre bu vakitte yatsı namazını kılmak asla câiz değildir.

Bunu, teheccüd namazına kalkmak ve bu vakitte manevi zevklerin ve cemiyetin husûlüne vâsıta olması için yapmak gerçekten çok büyük yanlıştır. Bunlar için, sadece vitir namazını bırakmak yeterlidir.

Hatta bu, müstehaptır. Böylece hem vitir namazı müstehab bir vakitte eda edilmiş, hem de teheccüd namazı ve manen uyanık olma maksadı yerine getirilmiş olur… (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbâni 1/29)

27 Şubat 2013

Asırlık Çınar Prof.Dr.Necmettin Erbakan

Vefatının ikinci yıl dönümünde dualarla anılan Milli Görüş lideri Prof.Dr.Necmettin Erbakan'ın asra ışık tutan fotoğrafları bu galeride.

Fotoğraflarla geçmişten günümüze Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan.. İşte o fotoğraflar...

8.SINIF SBS TÜRKÇE DENEME SINAVI 15























































































26 Şubat 2013

ERZURUMLULAR SAFAHAT' I EZBERLEME VE YORUMLAMA YARIŞMASINA DAVETLİSİNİZ



Her sabah bizden 8 şey istendiğini biliyor muyuz?

Bana öyle geliyor ki, günler, aylar, hatta seneler sanki farkına varmadan geçiyor, olaylar kafamızı, kalbimizi o kadar istila ve işgal ediyor ki, asıl düşünmemiz gereken görevlerimizi düşünemiyor, hayatın gayesine ait konularımızı hatırlayamaz hale bile geliyoruz.
Bu durumda ister istemez İmam-ı Şafii Hazretleri'nin her sabah hayatının gayesini düşünme örneği geliyor aklımıza. Ancak o zaman hatırlıyoruz her sabah bizden de sekiz şeyin istendiğini..

Ne dersiniz, Hazret-i İmam'ın her sabah yaptığı gibi hayatının muhasebesini bugün biz de bir defa olsun hatırlayalım mı? Bakalım bizden de isteniyor mu İmam'dan istenen sekiz şey bir düşünelim mi?

Evet, diyorsanız buyurun, birlikte okuyalım İmam-ı Şafii Hazretleri'nin her sabah düşündüğü kendinden istenen sekiz şeyi..

Hayatını hep hesabını yaparak yaşayan büyük müçtehidimiz, Mısır'da bir sabah namazından sonra evine doğru tefekkür içinde yürürken yaklaşan biri:

-Efendi Hazretleri der, derin bir düşünce içinde görüyorum sizi. Zihninizi meşgul eden önemli bir meseleniz mi var yoksa? Hazret-i İmam:

- Evet der, her sabah benden istenenleri düşünüyorum da onun için dalgın şekilde yürüyorum.

Adam merak eder: Her sabah sizden istenenler mi var?

Hazret-i İmam, 'Her sabah benden şu 8 şeyin istendiğini düşünüyorum' diyerek saymaya başlar istenen 8 şeyi. Der ki:

1-Rabb'im, benden farzlarını istiyor.

2- Resulüllah Efendimiz, benden sünnetlerini istiyor.

3-Aile ve çocuklarım benden helal nafakalarını istiyor.

4-İmanım ve aklım benden Rabb'imin emirlerine uymamı istiyor.

5-Nefsim ve şeytanım da benden kendilerine tabi olmamı istiyor.

6- Yaptığım işleri yazan melekler ise hep sevap yazdırmamı istiyor.

7- Her doğan güneş bir gün daha yaşlandığımı hatırlamamı istiyor..

8-Her sabah Azrail de kendisine bir gün daha yaklaştığımı düşünmemi istiyor.

Hazret-i İmam:

- İşte der, her sabah bu istekleri düşünerek yürüyorum bu yollardan. Dalgın görünüşümün sebebi bunları düşünmemdir.

Soru sahibi adam bu defa şaşırır da der ki:

-Ya imam bunlar sadece sana mı soruluyor, yoksa bana da, tüm insanlara da soruluyor mu her sabah? Hazret-i İmam, tebessüm ederek cevap verir:

- Ben kendime her sabah bu soruların sorulduğunu düşünüyorum, belki başkalarına da soruluyordur bu sorular. İstersen kafanı lüzumsuz konulardan temizle de sen de düşün bu soruları! Bakalım sana da soruluyor mu her sabah bunlar?

Düşünceye dalan adam çok geçmeden başını sallayarak cevap verir:

-Evet ya İmam der, bu sorular sadece sana değil bana da, hatta her sabah günlük hayatına başlayan herkese sorulan sorulardır. Bu önemli soruların her sabah bana da sorulduğunu düşündürdüğünüz için teşekkür ederim. Meğer biz ne kadar derin gaflet içinde yaşıyormuşuz günlerimizi de haberimiz bile yokmuş?.

-Ne dersiniz, kafası gönlü gereksiz olaylarla istila ve işgal edilmiş bizlerden de her sabah böyle sekiz şey istendiğini hiç düşünüyor muyuz? Mesela her sabah bizden de:

- Rabb'imiz farzlarını, Resulüllah Efendimiz sünnetlerini, aile ve çocuklarımız da helal nafakalarını istiyorlar mı?

-Akıl ve imanımız kendilerine uymamızı, nefis ve şeytanımız da asıl kendilerine tabi olmamızı telkin ediyorlar mı? Amellerimizi yazan melekler ise hep sevap yazdırmamızı bekliyorlar mı? Güneşin her doğuşu, bir gün daha yaşlandığımızı, Hazret-i Azrail'e bir gün daha yakınlaştığımızı düşünmemizi istiyorlar mı?.

Ne dersiniz, sabah ve akşam bunları düşünmek bizim de meselemiz olmalı, aklımıza gelmeli değil mi?

Yoksa malum tekerlemeyi tekrar eden gafiller kafilesine biz de katılarak:

-Ayağını sıcak tut başını serin; hayatını yaşa, düşünme derin diyerek boş ver mi demeliyiz?

Böyle demiyorsak gelin, kafamızı, kalbimizi günlük olayların istila ve işgalinden birazcık kurtaralım da Hazret-i İmam'dan istenen sekiz şeyin her sabah bizden de istendiğini düşünelim. Hiç olmazsa bu yılbaşında hayatımızın hesabını yaparak yaşamaya karar vermiş olalım.

Ne dersiniz, düşünmeye değer mi?

EVLİLİK KALBE İYİ GELİYOR

Finlandiya'da yapılan bir araştırma, evliliğin kalp krizinden ölme riskini azalttığını gösterdi.

Finlandiya'da yapılan araştırma, kadında ve erkekte, evliliğin kalp krizi geçirme veya kalp krizinden ölme riskini azalttığını gösterdi.

Finlandiya'nın 4 bölgesinde, 35 yaş ve üzerindekilerin sağlık ve medeni durumunu inceleyen bilim adamları, evli kadınların kalp krizi geçirme ve kalp krizinden ölme riskinin yüzde 20, boşanmışlarda yüzde 32 ve bekarlarda ise yüzde 43 olduğu sonucuna vardı.

Evli erkeklerde ise riskin yüzde 26, boşanmışlarda yüzde 42, bekarlarda yüzde 51 olduğu belirtildi.

Araştırmaya imza atanlardan, Turku Üniversitesi Hastanesi'nden Dr. Aino Lammintausta ''Özellikle orta yaşta, erkek ve kadınlarda evliliğin koruyucu bir etken olduğunu'' vurguladı.

Bilim adamları, evlilerin daha sağlıklı ve düzenli yaşam tarzına sahip bulunduğunu, evli olmayanların ise daha fazla depresyona girdiğini ifade etti.

Araştırma, ''European Journal of Preventive Cardiology'' dergisinde yayımlandı.

25 Şubat 2013

EĞER ŞÜKREDERSENİZ NİMETLERİMİ ARTIRIRIM

Tâbiînin büyüklerinden müctehid Süfyân-ı Sevrî Hazretleri, Cafer-i Sâdık Hazretleri’ne;

“Bana bir hadis nakletmedikçe buradan ayrılmayacağım.” dedi. Cafer-i Sâdık Hazretleri buyurdu ki,

Ben sana hadis rivâyet edeceğim.

“Allâhü Teâlâ sana bir nimet ihsan ettiğinde o nimetin bekasını ve devamını arzu edersen, Allâhü Teâlâ’ya çokça hamd ve şükret. Zira Allâhü Teâlâ kitabı Kur'ân-ı Kerîm’de (meâlen);

“...Eğer siz (nimetlerime) karşı şükrederseniz, size olan nimetlerimi arttırırım. Ve eğer nankörlük ederseniz şüphe yok ki benim azabım pek şiddetlidir.” (İbrâhim Sûresi, âyet 7) buyurmuştur.

Eğer rızkında azalma olursa, çokça istiğfar et. Zira Allâhü Teâlâ kitabı Kur'ân-ı Kerîm’de (meâlen);

“Rabbinizin mağfiretini isteyin, istiğfar edin. Çünkü o, bir Gaffâr (mağfireti çok, tevbe edenleri daima mağfiret edici, çok affedici)dir. Bol hayır ile üzerinize semâyı (yağmuru) salsın ve size mallar ve oğullarla imdât eylesin ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.” (Nûh sûresi, âyet 10-11-12) buyurmuştur.

Ya Süfyân! Sultandan ve başkasının yaptığı bir şeyden üzüntüye düşersen, ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ duâsını çok oku. Zira o, sıkıntıyı açan bir anahtar ve cennet hazinelerinden bir hazinedir.”

24 Şubat 2013

AHLAKINIZI GÜZELLEŞTİRİNİZ

Edeb, zahirin ve bâtının yani hem için ve hem dışın güzelleşmesi, güzel ahlâkla bezenmesidir.

Edeb kulda ancak güzel ahlâkların kemâle ermesi ile tamamlanır. Resûlullâh (s.a.v) Efendimiz: “Ahlâkınızı güzelleştiriniz.” buyurmuştur.

Resûlullâh (s.a.v) Efendimiz buyurdular:

“Bir babanın çocuğuna verdiği en değerli hediye iyi bir terbiyedir.”

“Çocuğun babası üzerindeki hakkı, ona güzel bir isim vermesi, yerini, yuvasını güzel yapması ve onu güzelce edeblendirmesidir.”

“Bir adamın evladına bir edebi öğretmesi bir sâ' mikdarı sadaka vermesinden daha hayırlıdır.” Zîrâ verilen belli bir miktardaki sadakanın sevabı kesilir. Ebeveynin evladına öğrettiği edeb ise sadaka-i câriye olup çocuk her işlediğinde sevabı devam eder.

Bütün edeblerin kaynağı Resûlullâh Efendimiz hazretleridir. Zâhiren ve bâtınan bütün edebler onda toplanmış ve “Beni Rabb’ım terbiye etti ve edebimi de ne güzel yaptı.” buyurmuşlardır. Her zaman Resûlullah Efendimizin sünnetine uymalıyız.

Allâhü Teâlâ insanı iyiliği ve kötülüğü kabûle hazır, edeb ve güzel ahlâkı kazanmaya ehil ve kabiliyetli yaratmıştır. Hem ıslâh etmek, hem de ifsad etmek kabiliyeti vardır.

Nefis (kötü ahlâktan) temizlenince işlerini akıl ile yürütür, zahirî ve bâtınî halleri; içi ve dışı doğru olur, ahlâkı güzelleşir ve edebler meydana gelir.

Ebû Ali ed-Dakkak (k.s) demiştir ki:

“Kul taatı ile Cennete, tâatindeki edebiyle de Allâhü Teâlâ'ya ulaşır

İlim, edeble anlaşılır, amel, ilimle sahih olur, hikmete amelle erilir.

Enes b. Mâlik (r.a) buyurmuştur ki:

“Amelde edeb(e riâyet etmek), onun kabulünün alâmetidir.”

22 Şubat 2013

ENVER ÖREN VEFAT ETTİ


İhlas Holding Yönetim Kurulu Başkanı Enver Ören, İstanbul'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.

74 yaşında vefat eden Enver Ören bir süredir böbrek yetmezliği tedavisi görüyordu. İki gündür yoğun bakımda olan Enver Ören saat 21.30'da hayatını kaybetti.

Enver Ören kimdir?

1939 yılında denizli'nin Honaz ilçesinde doğan Enver Ören İlk ve Orta tahsilini Denizli'de tamamladı. Daha sonra Kuleli Askeri Lisesi'ne, oradan da İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi'ne girdi.

1961 yılında lisans öğretimini tamamladıktan sonra kazandığı NATO bursu ile, bir buçuk yıllığına mesleki çalışmalar yapmak üzere Napoli'ye gitti. Dönüşünde bir müddet öğretim görevlisi olarak üniversitede çalıştı.

1970 yılında üniversiteden ve akademik hayattan ayrıldı ve birkaç arkadaşıyla birlikte gazeteciliğe başladı. Çıkardığı gazete önce Hakikat sonra da Türkiye Gazetesi adını aldı.

Enver Ören, Eyüp Sultan Cami'nde yarın kılınacak ikindi namazının ardından Eyüp mezarlığında kayınpederi Hüseyin Hilmi Işık'ın yanına defnedilecek.

Başbakan Erdoğan Ören'i hastanede ziyaret etmişti

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 9 Şubat'ta Enver Ören'i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etmişti

CUMA GÜNÜNÜN FAZİLETİ


Bu gün, günlerin efendisi, mü’minlerin bayramıdır.

Bu gün, Kur’ân-ı Kerîm’de zikredilmiştir.

Bu gün, mü’minlerin bağışlandığı gündür.

Bu günün cemaatle kılınan sabah namazı, namazlar içinde en faziletli olandır.

Bu gün, kıraati sesli olarak kılınan Cuma namazı vardır.

Hutbe okunurken namaz kılınmaz, cemaatin konuşmayıp susması, selam alıp vermemesi icab eder.

Bu gün gusül abdesti almak müstehaptır.

Güzel koku sürünmek, misvak kullanmak, tırnakları kesmek ve tıraş olmak, en güzel elbiseleri giymek müstehaptır.

Cuma namazının dışındaki namazlarda iki ezan yoktur.

Bu gün ölen kimseye şehitlik sevabı vardır.

Bu gün veya gecesinde ölen kimse için kabir azabından ve kabir fitnesinden emniyet vardır.

Cuma gecesi ölülerin azabı kaldırılır.

Bu gün verilen sadakanın ve yapılan iyiliklerin sevapları, kötülüklerin günahları kat kattır.

Bu gün Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) çokça salevat okunur.

Bu gün kabirler ziyaret edilir. Ölüler, o gün kendisini ziyaret edenleri bilir.

Dirilerin vefat eden akrabaları için yaptıkları iyilikler o gün onlara arz edilir.

Sadece Cuma günü oruç tutmak mekruhtur.

Çarşamba, Perşembe ve Cuma günü peş peşe tutulan oruçlar mağfirete vesile olur.

Bu günde duaların kabul olunduğu bir vakit vardır.

21 Şubat 2013

CEMRE NEDİR? HAVAYA SUYA TOPRAĞA DÜŞMESİ NEDİR? ERZURUM'A DA CEMRE DÜŞER Mİ?

Cemre Şubat’ın 20, 27 ve Mart’ın 6’sında havaya, suya ve toprağa düşüp bunları ısıttığı kabul edilen havaya dâir hâdise hakkında kullanılan bir tâbirdir. Halk dilinde, birinci cemre, ikinci cemre, üçüncü cemre ve “Cemre düştü” denilir. Eski takvimlerde “Cemre-i ûlâ be-heva”, “Cemre-i saniye be-âb”, “Cemre-i salise be-hâk” diye geçerdi.

Lügat sahibi Kazvinî cemreyi şöyle izah eder: Vaktiyle göçebelik zamanlarında insanlar kış gelince hayvanlarıyla birlikte barınmak üzere üç daireli, kıldan çadır kurarlardı. Dairelerin birincisi ikincisini, ikincisi üçüncüsünü kuşatırdı. Birinci daireyi büyük, ikinci daireyi küçük hayvanlara, üçüncü daireyi de kendilerine tahsis ederler ve her bir daireyi birer ateşle ısıtırlardı.

Havanın ısınmaya başladığını hissettiklerinde, bu da takriben 20-21 Şubat’ına tekabül eder, birinci dairenin hayvanlarını sahraya çıkarırlar ve oradaki ateşi söndürürler. İkinci dairedekileri birinci daireye naklederler, ikinci daire çadırını kaldırırlardı. Bu günlerde “Cemre havaya düştü.” yani hava ısınmaya başladı, derlerdi.

Bir hafta sonra, 27 Şubatta ise ikinci dairedeki hayvanları çıkarırlar, ikinci ateşi söndürürlerdi ve “Suya cemre düştü” derlerdi. Bu da sular ısınmağa başladı demek olurdu.

Bir hafta sonra da, 6 Mart gibi, kendileri de çıkar ve çadırı söküp yaylaya göçerlerdi. Bu suretle ateşin üçüncüsünü de söndürmüş olurlardı. Buna da “Cemre toprağa düştü”, yani yer de ısınmağa başladı demek isterlerdi.

AKŞEMSETTİN HAZRETLERİNDEN ÖĞÜTLER





İMANIN ŞUBELERİNDEN TEVBE

Tevbe, dinin çirkin gördüğü ve yasakladığı şeyleri terk etmek, övdüğü ve izin verdiği şeylere dönmektir. Günahlar ve isyanlar, helâk eder, Allâh'tan ve cennetlerinden uzaklaştırır. Onları terk etmek de Allâh'a ve cennetlerine yaklaştırır.

Samîmî, hâlisâne, azimkârâne olan bir tevbeye nasûh tevbe denilir. Nasûh, çok hâlis, çok temiz, veya pek ziyade faydalı demektir. Tevbe-i nasûh, bir kulun, işlediği günahlardan -sırf Allâh'ın rızâsına aykırı olduğu için- pişmanlık duyarak vazgeçmesi, bir daha yapmamağa azmetmesi ve nefsini buna alıştırıp günaha dönmemeye karar vermesidir.

Kişi beşeriyet hasebiyle bir günah işlediğinde hemen pişman olup üzüntüsünü kalben de hissetmeli, o günahı bir daha işlememeye azmetmelidir. Hemen istiğfara sarılmalı; Hak Teâlâdan günahlarının afvedilmesini, Rahmet-i ilâhiyesiyle ayıplarını örtmesini niyâz etmelidir.

Resûlullâh Efendimiz buyurdular: “Günde yetmiş defa da olsa işlediği günah için istiğfâr eden kimse günahda ısrar etmiş olmaz.” Hadîs-i Kudsî'de buyuruldu:

“Ey kullarım, benim âfiyet ve kurtuluş ihsân ettiklerim hariç, hepiniz günahkarsınız. Öyle ise bana istiğfâr ediniz ki sizi mağfiret edeyim. Her kim günahı ne olursa olsun benim onu bağışlamakta mutlak kudret sâhibi olduğumu bilirse ben onu, suçuna bakmadan bağışlarım.”

Hz. Alî'den tevbe nasıl olur diye sorulduğunda şöyle buyurdu: Altı şeyi toplarsın:

1- Geçmiş günahlarına pişmanlık
2- Geçmiş farzları iâde
3- Zulmen aldıklarını iâde
4- Hasımlarınla helalleşirsin
5- İşlediğin günahlara dönmemeye azmedersin
6- Nefsini nasıl günah ile terbiye ettiysen öylece Allâh’ın taatında terbiye edersin. (sevad-ı azam şerhi)

Tevbe Yâ Rabbi! Hata yoluna gittiklerime
Bilip ettiklerime, bilmeyip ettiklerime.

19 Şubat 2013

SAMİMİ TEVBE NASIL OLUR

Bir kişi İbrahim Edhem Hazretlerine: ‘Ben kendime çok zulmettim. Bana nasihatte bulun.’ dedi. İbrahim Edhem Hazretleri;

“Sana altı şey öğreteceğim. Eğer bunları kabul edersen, bundan sonra sana zarar verecek bir şey işlemezsin.” dedi:

“Allâhü Teâlâ’ya isyan edeceğin zaman onun mülkünden çık.” Adam, 'bu nasıl mümkün olur. Doğudan batıya, güneyden kuzeye, yerin altından arşın üstüne kadar hep Allâhü Teâlâ’nın mülküdür. Ben onun mülkünden çıkıp nereye gidebilirim,' deyince “Hem onun mülkünde duracaksın hem de ona âsî mi olacaksın!” buyurdu.

“Günah işleyeceğin zaman Allâhü Teâlâ’dan rızık isteme.” Adam, ‘Bu nasıl olabilir? Zira bütün âlemdeki canlılar onun rızkını yerler. Onun ihsanından faydalanırlar,’ deyince “Hem onun rızkından yiyeceksin hem de günah mı işleyeceksin!” buyurdu.

“Ona isyan edeceğin zaman Allâhü Teâlâ’nın seni göremeyeceği bir yer bul.” Adam, ‘Nasıl olur? Yeryüzünde ve gökyüzünde ona gizli hiçbir şey yoktur. O, en gizli sesleri ve kalplerde gizli şeyleri bilir. Hatta karanlık gecede kara taşın üstündeki kara karıncayı görür.' deyince “Hem onun mülkünde yaşayacaksın, onun nimetlerinden yiyeceksin hem de onun huzurunda günah mı işleyeceksin!” buyurdu.

“Azrâil (a.s.), ruhunu almağa geldiği zaman tevbe etmek için, izin iste.” Adam, ‘Bunu nasıl kabul eder?’ deyince “Tevbe etmek için Azrail’i (a.s.) bir an bile bekletmeğe gücün yetmiyorsa, gelmeden ve zorda kalmadan önce bu zamanı fırsat ve ganimet bil ve tevbe et.”

“Mezarda Münker ve Nekir ismindeki iki melek, sual için geldiklerinde, onları geri çevir.” Adam, ‘Bunu yapmağa gücüm yetmez.’ deyince “Öyleyse cevap verebilmek için hazırlıklı ol.” buyurdu.

“Kıyâmet günü bir nidacı, ‘Bir fırka cennette, bir fırka Cehennemdedir’ (Şûrâ Sûresi, âyet 7) diye seslenince -farz edelim ki sen de cehenneme gidenler arasında olursan- ‘Ben gitmem.’ de.” Adam, ‘Buna gücüm nasıl yeter.’ dedikten sonra hemen tevbe etti ve ölünceye kadar tevbesinden vazgeçmedi.

Allâhü Teâlâ, bizlere de nasuh (gâyet ciddi) tevbe nasib eylesin.

18 Şubat 2013

KIŞ HASTALIKLARINA KARŞI AYVA SUYU

Ayva suyu yüksek mineral ve bol vitamin içeriği ile birçok hastalığa karşı koruma sağlıyor. Uzmanlar, özellikle kış aylarında ortaya çıkan öksürük, anjin, bronşit gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva suyu içilmesini tavsiye ediyor. Ayva suyu içeriğindeki C vitamini, kalsiyum, demir, protein ve karbonhidratlar ile birçok hastalığa karşı kalkan görevi görüyor. Kış aylarında sıklıkla karşılaşılan bronşit, anjin, öksürük gibi rahatsızlıklarda ayva suyu desteği ile tedavi süreci hızlanabiliyor. Uzmanlar üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva ve ayva suyunu öneriyor.

Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, soğuk havalarda görülen öksürük, anjin, bronşit gibi hastalıkların tedavisinde ayva suyunun kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Ayva suyunun pek çok faydalı özelliği bulunduğunu belirten İnanç, "Soğukların artmasıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında önemli bir artış gözleniyor. Vitamin açısından güçlü meyve suları bu hastalıkların yayılmasını engellerken, özellikle ayva suyu yoğun C vitamini içermesi ile tedavi sürecinde etkili oluyor. Ayrıca antiseptik özelliği bulunan malikasit ihtiva etmesi sayesinde enfeksiyonel hastalıklardan koruyor." ifadelerini kullanıyor.

Ayva suyunun, kış hastalıklarının yanı sıra içeriğindeki vitamin ve mineralin kalp ve damar hastalıkları, ishal problemleri ve hazımsızlık sorunlarının tedavisinde de etkili olabileceğini belirtiliyor.

Cihan Haber Ajansı

16 Şubat 2013

ERZURUMLU EŞREF HOCAEFENDİ İLE FIKIH SOHBETLERİ DOĞU TV' DE

Türkiye'nin ve Erzurum'un manevi dinamiklerinden Eşref Hoca Cumartesi günü Doğu Tv' de saat 12.00' deki Fıkıh Sohbetinden istifade etmeliyiz.
Doğu Tv Uydu Frekansı:
11556 Mhz
27500 Vertical
D Smart: 268. Kanal

ALLAH ( cc ) ŞİFA VERSİN

Köyümüz sakinlerinden Osman TİRYAKİ anjio olmuş. Taburcu olmuş. Evde istirahat ediyor. Durumu iyi. Allah şifa versin.

DÜŞÜN VE ŞÜKRET



14 Şubat 2013

ALLAH(cc) ŞİFA VERSİN

Köyümüz sakinlerinden Ketibe ÇAY Göğüs Hastanesinde yatıyor. Allah şifa versin.

DİKKAT ANNE BABA VE ÖĞRETMENLER ÇOCUK TERBİYESİ ÇOK MÜHİM

Çocuk Allâh’ın bir emânetidir. Çocuğu cehennem ateşinden korumak; terbiye etmek, güzel ahlâk öğretmek, kötü arkadaştan esirgemek sûretiyle olur.

Çocuğun annesi sâliha, güzel ahlâklı ve helâl yemeğe dikkat eden olmalıdır. Çünkü kötü ahlâk anne sütünden geçer. Harâm yiyenin sütü murdar olduğundan çocuğun vücudu onunla beslenirse eserleri ergenlikten sonra meydana çıkar.

Çocuk konuşmaya başlayacağı sırada ilk sözünün “Allâh” kelimesi olmasına çalışmalıdır.

Bazı şeylerden utanmaya başlayınca fenâ olan her şeyden sakındırmalıdır.

Çocuğu nâz ve nimet içinde büyümeğe ve güzel elbise giymeğe alıştırmamalıdır ki bilâhare onlardan mahrûm kalırsa tahammül edemez. Ömrünü yiyecek ve giyecek peşinde geçirir.

Çocuğa yemek âdâbını göstermeli; sağ eliyle yemesini, bismillâh diye başlamasını, yemekte acele etmemesini, ekmeği ufak koparmasını, başkalarının lokmasına bakmamasını, kendi önünden yemesini, bir lokmayı yutmayınca diğerine el uzatmamasını, elini ve üstünü kirletmemesini öğretmelidir. Dâimâ iyi yemeğe alışmaması için bazan eline yavan ekmek vermeli ve çok yemeği çirkin göstermelidir. Çok yiyenleri ve terbiyesiz çocukları onun yanında kötülemeli, edebli olanları övmelidir. Bütün fenalıklar kötü arkadaştan meydana gelir. Arsız, hayâsız, hayırsız, yalancı olmaması için kötü arkadaştan muhâfaza etmelidir.

Okuma çağına gelince Kurân-ı Kerîm ve Ashâb-ı Kirâm’ın ve salihlerin hayat ve ahlâklarını öğretmelidir.

Çocuk iyi bir şey yaptığı ve kendisinde güzel bir huy görüldüğünde medhedilmeli, hoşuna gidecek bir şeyle hatırı hoş tutulmalı herkesin yanında övülmelidir.

Hata eder veya bir şeyi gizlemek istediği görülürse bir iki defa görmemezliğe gelmelidir. Çünkü çok azarlanan bir çocuk nihâyet azardan almaz olur, gizlice yaptıklarını alenen yapmağa cüret eder. Hatasını tekrar tekrar işlerse sakın bu yaptığını kimse duymasın, sonra herkese rezil olursun, kimsenin yanında itibarın kalmaz, denilerek korkutmalıdır.
Bir baba evlâdına karşı dâimâ babalık vakarını muhâfaza etmeli, annesi de çocuğu babasıyla korkutmalıdır.

Herkese tevazu ile muamele etmesini ve “istemek dilencilerin âdetidir.” diye aynı yaştakilerden bir şey istememesini çocuğuna öğretmeli ve kimsenin yanında tükürüp sümkürmemesini, çok konuşmamasını, sorulmayınca söze atılmamasını, kendinden büyük olanlara hürmet etmesini ve yürürken büyüklerin önlerine geçmemesini öğretmelidir.

Bir çocuk yedi yaşına girince onu yumuşaklıkla abdest ve namaza alıştırmalıdır ki, çocuk on yaşına geldiği zaman dînî amellerini noksansız yapabilsin.

13 Şubat 2013

ERZURUM AVM' DE AHŞAP İLE MUHTEŞEM HAT SANATI ÖRNEKLERİ

Bakalım okuyabilecek midiniz?

















NEZAFET İMANDANDIR

İslâm dîni temizliğe çok ehemmiyet vermiştir. Temizlik bir kısım ibadetlerin şartıdır, anahtarıdır. Temizlik bulunmadıkça bu ibadetler yerine getirilemez, temizlik bulunmadıkça insan, Hak Teâlâ’nın manevi huzuruna giremez. Nitekim hadîs-i şerîflerde: “Nezâfet imandandır.” “Namazın anahtarı temizliktir.” buyurulmuştur.

Vücûdumuza bir pislik bulaşırsa onu yıkamadan namaz sahîh olmaz. İnsanlar kabirlerinde en önce temizlikten sorulurlar. Binâenaleyh küçük veya büyük abdestten sonra bunların çıkmış olduğu yerleri tamamen temizlemek gerekir ki, buna “istincâ” denir. Bu temizleme su ile yapılır.

İstincâ'da temizliğe fazla dikkat edip idrar ve benzeri pislik eseri bırakmamağa “istinkâ” denir. İstincâ’dan sonra ayağa kalkmadan temiz bir bez veya benzeri ile ve sol el ile kurulanmalı; temizlik için kullanılan suyun kalıntılarını gidermeğe çalışmalıdır.

Erkekler idrar yaptıktan sonra, idrar sızıntısının kesilmesini beklemelidir ki, buna “istibrâ” denir. İstibrâ her insana göre değişebilir. Bekleyerek, biraz yürüyerek, ayakları hareket ettirerek veya öksürerek yapılır. İdrarın kesildiğine kâni olunca, istincâ yapılır, su ile yıkanır.

Bir hadîs-i şerîfte “İdrar (sıçramasın)dan çok korununuz; çünkü kabir azabının çoğu ondandır.” buyuruldu.

Kadınlarda istibrâ yoktur.

Helâya girmenin bazı âdâbı vardır: Helâya sol ayakla girmek ve girmeden evvel “Eûzü billâhi mine’l-hubusi ve’l-habâis” duâsını okumak, sağ ayakla çıkmak ve çıkınca “Elhamdülillâhillezî ezhebe anne'l-ezâ ve âfânî min zâlik” duâsını okumak âdabdandır.

Helâda kıbleye karşı veyâhut kıbleye arka vererek bulunmak ve dışarıda ise rüzgâra karşı, oturulacak yerlere, yol üzerine, mescit civarına, mezarlığa, durgun ve akar sulara, ırmak kenarlarına abdest bozmak da mekruhtur.

Bir özür olmadıkça idrarı ayakta yapmak da mekruhtur.

Helâda iken konuşmamalı, din veya âhiret işleri düşünmemeli, avret yerine ve pisliklere bakmamalı, helâya tükürmemelidir.

12 Şubat 2013

HAZRET-İ ALİ’NİN (R.A.) HESÂBI

İki arkadaş oturmuş yemek yiyordu. Birisinin beş, diğerinin üç ekmeği vardı. Oradan geçen başka birini de yemeğe çağırdılar. Üç kişi sekiz ekmeği berâber yedikten sonra, üçüncü adam, her ikisinin ekmeklerinden yediğinin bedeli olarak sekiz dirhem verdi. İki arkadaş parayı paylaşamadılar. Beş ekmeğin sâhibi:

– Benim beş ekmeğim vardı. Beş dirhem benimdir.

Senin üç ekmeğin vardı, hakkın üç dirhemdir, dedi.

Üç ekmeğin sâhibi ise hakkım paranın yarısı olan dört dirhemdir, diyordu.

Hz. Ali’ye mürâcaat ettiler. Hz. Ali, üç ekmek sâhibine “Arkadaşının sana verdiği miktara râzı ol, üç dirhemi al. Çünkü senin için daha iyidir.” dedi. Adam:

– Hayır, haktan başka bir şeye râzı olmam deyince, Hazret-i Ali (r.a.):

– Senin hakkın sekiz dirhemden sadece biridir. Başka hissen yoktur, dedi. Nasıl olduğunu sorunca, şöyle cevap verdi:

– Sekiz ekmeğin her biri üçer parçaya bölünürse, yirmi dört parça olur. Üç kişi hepsini yemişsiniz. Hanginizin fazla yediğini bilmediğiniz için, eşit olarak yediğiniz kabul edilir. Öyle ise her biriniz yirmi dört parça ekmekten sekizini yediniz. Senin üç ekmeğinin her birini üç parçaya ayırınca, 3x3 = 9 eder. Sekiz parçasını sen yedin. Ekmeğinden sadece bir parçayı müsâfir yemiş. Arkadaşının beş ekmeği de aynı hesabla üçer eşit parçaya bölünse on beş parça eder. Kendisinin toplam yirmi dört parçadan sekizini yediğini farz edip bunu kendi payından çıkarırsak, geriye 15 - 8 = 7 parça kalır ki, bunu da müsâfir yemiştir. Bu hesaba göre misafir senin hissenden bir parça ekmek yemiştir. Her ikinize verdiği sekiz dirhemden bir dirhemi hakkına düşer. Arkadaşının payından 7 parça yediğine göre, 8 dirhemin yedisi ona düşer, buyurdu. Bunun üzerine adam:

– Peki, şimdi râzı oldum, dedi.

11 Şubat 2013

17.03.2013 Tarihli Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavı Başvurusu

T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
17.03.2013 Tarihli Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye Tespit 
Sınavı Başvurusu
11/02/2013-25/02/2013 tarihleri arasında 'DİYANET İŞLERİ BAŞ. MES. 
BİLGİLER SEVİYE TES. SIN.' sınav adını belirterek 45 TL. sınav ücretini Ziraat
 Bankası Vakıflar Bankası Halk Bankası şubelerinden KURUMSAL TAHSİLAT 
(MEB ödemeleri) ile yapabilirsiniz. Kesinlikle hesaba Havale veya EFT ile 
sınav ücretini yatırmayınız. Bankalarda sadece sınav adını belirterek işlem
 yapılmasını isteyiniz.
Başvuru Tarihleri: 11/02/2013 08:00:00 - 25/02/2013 23:59:59

17/03/2013 TARİHLİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YETERLİK SINAVI BAŞVURUSU

T.C.
MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
Bilgi İşlem Grup Başkanlığı
17/03/2013 TARİHLİ DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YETERLİK 
SINAVI BAŞVURUSU
Başvuru Tarihleri: 11/02/2013 10:00:00 - 25/02/2013 18:00:00
İletişim (Sorun/Sorular)

ERZURUM ÇAPA MARKETTE GAZETE BAYİNİN ÇÖZÜMÜ

Beleşçilere uyarı. Orta okul dönemindeki beleşçilerden biriydim.

09 Şubat 2013

SİGARA VE ZARARLARI

Sigara dumanında birçok zehirli kimyevî maddeler vardır. Bu sebeple sigara dumanına maruz kalanlar da içenler gibi zehirlenir. Sigara birçok hastalıkla birlikte kanser de yapmaktadır. Sigara, içen veya dumanına maruz kalan kadınlarda erken doğum, erken yaşlanma, kemik erimesi, kısırlık, sakat ve hastalıklı çocuk doğurma vb. şeylere sebep olmaktadır.

“Bir taneden bir şey olmaz” yalanına kanmamalı, sigarayı hiç denememeliyiz. Anne veya babanın sigara içmesi yüzünden çocuklar çok küçük yaşlarda sigaraya başlamaktadır. Sigara iptilâsı tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Bırakmada başarılı olmak için sigarayı bırakma isteği ve iradesi olmalıdır. Azaltarak bırakılmaz. Bırakmaya tam karar verip birden bırakılmalıdır. Sigaradan kurtulmak güçtür, ancak imkansız değildir. İlk iki-üç hafta en zor devredir, sonra içme isteği giderek ortadan kalkar.

Sigarayı bırakınca: İlk 20 dakikada nabız, kan basıncı, el ve ayakların ısısı normale döner, 8-24 saat sonra kan oksijen seviyesi, dokulara giden oksijen miktarı ve enerji artar, kandaki karbonmonoksit gazı azalır, kalp krizi geçirme riski ilk günden itibaren azalmaya başlar, beyin kanaması ve bacaklardaki kangren riski %30-50 oranında azalır.

Üçüncü günde tat ve koku alma kabiliyeti artar.

İki hafta ile üç ay arasında, akciğer kapasitesi %30 yükselir, öksürük, balgam azalır ve kaybolur, muafiyet (bağışıklık) sistemi güçlenmeye başlar, diş ve parmaklardaki sarı lekeler kaybolur.

Bir yıl sonra kalp krizi ve beyin kanaması geçirme riski % 50 azalır.

Beş yıl sonra akciğer ve diğer organ kanseri olma riski günde bir paket sigara içen kişiye göre %50 azalır.

On yıl sonra felç olma riski hiç sigara içmemiş olan kişilerle aynı seviyede olur.

On beş yıl sonra kalp krizi riski hiç sigara içmeyen kişilerle aynı olur.

En güzeli de çocuklara iyi bir örnek olmaktır.

07 Şubat 2013

UYUMANIN ÂDÂBI

Resûlullâh aleyhisselâm her gece yatağına geldiğinde ellerini bitiştirir, sonra “Kul hüvallâhü ehad”, “Kul e’ûzü bi-rabbi’l-felak” ve “Kul e’ûzü bi-rabbi’n-nâs” sûrelerini okur ve ellerine üfler, sonra elleriyle yüzünden, başından ve ön tarafından başlayarak vücûdunda ulaşabildiğini meshederdi ve bunu üç kere yapardı.

Resûlullâh aleyhisselâm gece yatağına girince (sağ) elini (sağ) yanağı altına koyar ve sonra “Allâhümme bismike emûtü ve ahyâ”* duâsını okur, uyandığında da “Elhamdülillâhillezî ahyânâ ba’de mâ emâtenâ ve ileyhi'l-ba’sü ve’n-nüşûr”** duâsını okurdu.

*Manası: Allâh’ım, senin adını anarak ölürüm ve dirilirim (uyurum ve uyanırım) meâlindedir.

**Manası: O Allâh’a hamdederim ki bizi öldürdükten sonra dirilten odur. Öldükten sonra (ba’s için) dirilmemiz de (böylece) ona âittir, meâlindedir.

FANİ DÜNYA

Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,
Bu dernek dağılır dîvân eğlenmez.
İki kapılı bir virânedir bu,
Bunda konan göçer, mihmân eğlenmez.

Bakma bunun karasına ağına,
Gönül verme bostanına bağına,
Benzer hemân oğlan oyuncağına,
Bunda aklı olan insan eğlenmez.

Doğrusuna gidegör bu yolların
Geçegör sarpını yüce bellerin,
Dünyâ zindânıdır mü’min kulların,
Zindanda olan kul âsân eğlenmez.

Ömür tamam olup defter dürülür,
Sırat köprüsü ve mîzân kurulur,
Hakkın dergâhına kullar derilür,
Buyruğu tutulur fermân eğlenmez.

Hüdâyî n´oldu bu denlü peygamber,
Ebû Bekr u Ömer, Osman u Haydar,
Hani Habîbullah Sıddîk-ı Ekber,
Bunda gelen gider bir cân eğlenmez.

(Azîz Mahmûd Hüdâî k.s.)

06 Şubat 2013

MEB 2 Şubat Ehliyet sınav soruları ve cevaplarını yayınladı - Tıkla indir


2 Şubat 2013 Tarihli Motorlu Taşıtlar Sürücü Adayları Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarı  açıklandı. MEB 2 şubat Ehliyet sınav soruları ve cevapları MEB'in internet sitesinde yayınlandı.

2 Şubat tarihinde sınava giren Ehliyet almak isteyen adaylar Trafik, Motor ve İlk yardım bilgisinden minumum 70 almaları halinde direksiyon sınavına girmeye hak kazanacaklardır.


2 Şubat ehliyet sınav soru ve cevaplarına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.






Motorlu Taşıtlar Sınav Tarihleri

MTSAS 2013-1 02 Şubat 2013 Cumartesi
MTSAS 2013-2 16 Mart 2013 Cumartesi
MTSAS 2013-3 13 Nisan 2013 Cumartesi
MTSAS 2013-4 29 Haziran 2013 Cumartesi
MTSAS 2013-5 24 Ağustos 2013 Cumartesi
MTSAS 2013-6 02 Kasım 2013 Cumartesi
MTSAS 2013-7 14 Aralık 2013 Cumartesi

2013 Motorlu Taşıt Sürücü Sınavı (MTSS) Ehliyet sınavı hakkında bilgi:

. Her yıl olduğu gibi bu senede yılda 7 kez Ehliyet Sınavı yapılmaktadır. Ehliyet sınavında Teorik ve Pratikolmak üzere iki gruptan oluşmaktadır. Teorik kısım 3 bölümden oluşur ve bunlar Trafik, İlk Yardım ve Motor Bilgisinden oluşmaktadır. Bu bölümlerden toplam soru ve süre miktarı değişmektedir.

• A1 – A2 ehliyeti almak için İlk Yardım (15), Trafik ve Çevre (20), Motor ve Araç Tekniği (10) toplamda 45 soru sorulmakta ve 60 dakika süre tanınmaktadır.
• B ehliyeti almak için İlk Yardım (15), Trafik ve Çevre (25), Motor ve Araç Tekniği (20) toplamda 60 soru sorulmakta ve 75 dakika süre tanınmaktadır.
• C – D – E ehliyeti almak için İlk Yardım (15), Trafik ve Çevre (25), Motor ve Araç Tekniği (20) toplamda 60 soru sorulmakta ve 75 dakika süre tanınmaktadır.
• F – G ehliyeti almak için İlk Yardım (15), Trafik ve Çevre (20), Motor ve Araç Tekniği (15) toplamda 50 soru sorulmakta ve 65 dakika süre tanınmaktadır.
• H ehliyeti almak için İlk Yardım (15), Trafik ve Çevre (25), Motor ve Araç Tekniği (0) toplamda 40 soru sorulmakta ve 50 dakika süre tanınmaktadır.
• 
Ehliyet Belge Sınıflandırması
• A1 Motorlu Bisiklet
• A2 Motosiklet
• B Otomobil, Minibüs, Kamyonet
• C Kamyon
• D Çekici
• E Otobüs
• F Lastik Tekerlekli Traktör
• G İş Makinesi Türünden Motorlu Araçlar
• H Hasta ve Sakatların Kullanabilecekleri Özel Tertibatlı Motosiklet veya Otomobiller

AÖF sınav giriş yerleri belgesi için tıklayın.


Anadolu Üniversitesi Açıköğretim (AÖF ), İktisat, İşletme Fakültelerinin tüm bölüm/programlarında kayıtlı öğrencilerin 2012-2013 öğretim yılı Güz Döneminde sınava gireceği yerler belirlendi. Öğrenciler TC kimlik numarası ile aşağıdaki linkten belgelerin çıktısını alabilecekler.

AÖF - Açıköğretim Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı Giriş Belgesi Çıkarma, 9-10 Şubat 2013 AÖF Sınav Giriş Yerleri ve Belgesi, 2013 AÖF Sınav Yerleri açıklanmıştır.

(Öğrenciler açılan sayfada Açıköğretim Öğrenci Otomosyonu (TÜRKİYE) bölümüne tıklayarak oturum açabilirler)




2012- 2013 ÖĞRETİM YILI AÖF SINAV TARİHLERİ  

Güz Dönemi Ara Sınavı 05 – 06 Ocak 2013
Güz Dönemi Dönem Sonu Sınavı 09 – 10 Şubat 2013

Bahar Dönemi Ara Sınavı 04 – 05 Mayıs 2013
Bahar Dönemi Dönem Sonu Sınavı 01 – 02 Haziran 2013

8.SINIF SBS TÜRKÇE DENEME SINAVI ÇÖZ 12











ERZURUM'UN, TORTUM'UN TORTUM'UN KÖYLERİNİN NÜFUSU (2012)

KÖYLER TOPLAM ERKEK KADIN
Tortum4052 2137 1915
Akbaba  203  104  99
Aksu  277  128  149
Aktaş  98  48  50
Alapınar  106  49  57
Arılı  162  80  82
Ballı  39  23  16
Çakıllı  65  32  33
Çardaklı  76  36  40
Çaylıca  119  53  66
Çiftlikköy  71  36  35
Çivilikaya  92  47  45
Demirciler  280  134  146
Doruklu  72  37  35
Esendurak  150  65  85
Hamidiye  47  21  26
İncedere  298  155  143
Kapıkaya  94  45  49
Karlı  170  76  94
Kazandere  305  152  153
Kemerkaya  30  14  16
Kırmalı  54  22  32
Kireçli  159  72  87
Meydanlar  129  63  66
Peynirli  128  65  63
Taşbaşı  132  64  68
Taşoluk  72  36  36
Tatlısu  15  8  7
Tipili  147  62  85
Tortumkale  239  110  129
Vişneli  166  77  89
Yağcılar  122  52  70
Yamankaya  119  56  63
Yellitepe  95  47  48
Yukarısivri  483  235  248
Yumaklı  200  100  100
Ziyaret  210  101  109
Bucak toplamı  5.224  2.505  2.719
(B) Bağbaşı  2.175  1.065  1.110
Çataldere  15  9  6
Derinpınar  343  165  178
Dikmen  479  229  250
Gökdere  204  112  92
(B) Pehlivanlı  1.371  664  707
(B) Serdarlı  2.563  1.253  1.310
Suyatağı  182  91  91
(B) Şenyurt  2.977  1.458  1.519
Uzunkavak  434  207  227
Yazyurdu  59  34  25
Bucak toplamı  10.802  5.287  5.515
İlçe toplamı  20.078  9.929  10.149
2008'DE NASILDI TIKLAYINIZERZURUM'UN, TORTUM'UN TORTUM'UN KÖYLERİNİN NUFUSU (2008)

05 Şubat 2013

ERZURUM'UN, TORTUM'UN, OLTU'NUN OLUR'UN AŞKALE'NİN UZUNDERE'NİN İSPİRİN HORASANIN TEKMAN'IN PALANDÖKE'NİN YAKUTİYE'NİN AZİZİYE'NİN NARMAN'NIN 2012 NUFUSU

İl/İlçe merkeziBelde/KöyToplam
ErzurumToplamErkekKadınToplamErkekKadınToplamErkekKadın
Aşkale 12.597 6.236 6.361 12.031 5.978 6.053 24.628 12.214 12.414
Aziziye 41.069 20.788 20.281 10.463 5.558 4.905 51.532 26.346 25.186
Çat 4.501 2.392 2.109 14.945 7.524 7.421 19.446 9.916 9.530
Hınıs 9.883 5.019 4.864 19.927 9.971 9.956 29.810 14.990 14.820
Horasan 18.246 9.233 9.013 24.817 12.544 12.273 43.063 21.777 21.286
İspir 6.570 3.399 3.171 9.768 4.650 5.118 16.338 8.049 8.289
Karaçoban 8.894 4.499 4.395 16.648 8.418 8.230 25.542 12.917 12.625
Karayazı 5.052 2.705 2.347 27.179 13.699 13.480 32.231 16.404 15.827
Köprüköy 1.710 900 810 16.499 8.369 8.130 18.209 9.269 8.940
Narman 4.866 2.384 2.482 10.898 5.384 5.514 15.764 7.768 7.996
Oltu 22.127 11.803 10.324 10.490 5.176 5.314 32.617 16.979 15.638
Olur 2.157 1.114 1.043 5.316 2.586 2.730 7.473 3.700 3.773
Palandöken 160.162 80.391 79.771 2.000 1.228 772 162.162 81.619 80.543
Pasinler 13.604 6.875 6.729 18.113 9.101 9.012 31.717 15.976 15.741
Pazaryolu 1.493 753 740 2.830 1.337 1.493 4.323 2.090 2.233
Şenkaya 2.727 1.468 1.259 18.424 9.128 9.296 21.151 10.596 10.555
Tekman 3.595 1.951 1.644 25.652 12.845 12.807 29.247 14.796 14.451
Tortum 4.052 2.137 1.915 16.026 7.792 8.234 20.078 9.929 10.149
Uzundere 3.001 1.512 1.489 5.189 2.521 2.668 8.190 4.033 4.157
Yakutiye 183.168 91.170 91.998 1.506 752 754 184.674 91.922 92.752
Toplam 509.474 256.729 252.745 268.721 134.561 134.160 778.195 391.290 386.905

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ