BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

23 Nisan 2010

EVLENİYORUZ MUTLUYUZ


Köylümüz Dursun KAYA'nın oğlu Adem KAYA'nın 24 Nisan 2010 Cumartesi günü düğünü var.Tüm arkadaşları, dostları ve köylüleri davetlidir.


Yer:Tortum Demirciler köyü


Tarih:24 Nisan 2010


Site Yöneticisi olarak evlenecek çifte mutluluk diliyoruz.Allah(cc) bir ömür boyu mutlu, sağlıklı ve huzurlu yaşatsın.Amin

22 Nisan 2010

21 Nisan 2010

27 NİSAN 2010'DA MEHMET TALU ERZURUM'DA


Yenişehir Solakzade Cami'nin yanında ERZURUM BÜYÜKŞEHİR BEL. KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.30 'da sohbet edecek.Tüm Erzurumlular davetlidir.

19 Nisan 2010

AİLE DE İLETİŞİM

İletişim, tüm canlılar ve insanlar arasında yüzyıllardan beri süre gelen temel bir olgudur. İletişim hem bireysel, hem kurumsal düzeyde toplumsal yaşamın temel ve vazgeçilmez bir özelliğidir. Bireyin gelişiminde ve eğitiminde en önemli kurum olan aile, iletişim bakımından da çok önemlidir. Çocukların iyi bir gelişme gösterebilmeleri ebeveyn ile çocuklar arasında etkili bir iletişimin kurulmasına bağlıdır.
ÖnerilerBütün bunların çözümü, ev içinde eşitlikçi, sosyal rolleri arkadaşça yumuşatan, aile disiplini kimseyi yaralamadan kurup yürüten, anlayışlı, şevketli, ilkeli bir aile yapısını kurup sürdürebilmektedir. Eşler arasındaki anlayış ve davranış bütünlüğü iletişimi güçlendirerek çocukların sosyal rollerin benimsemelerine yol acar. Böylece aile-içi iletişimde aile dışındaki iletişimde doğru bir temele oturmuş olur.
İletişim ilkeleri
1. Karşınızdakini dinlemesini bilin.
2. Sabırlı ve esnek olun.
3. Sizi dinleyenlerin anlayacağı sözcükler seçin.
4. İnsanları terslemeyin.
5. Şaka yapacağınız zaman iyi düşünün.
6. Sorulara karşılık verin.
7. Konunuzu iyi bilin.
8. Düşünmeden konuşmayın.
9. Kaybetme ihtimalini de göz önünde bulundurun.
10. Gereksiz eleştirilerden kaçının.
11. Sürekli dert yanan biri olmayın.
12. Öğütlediğiniz şeyleri kendiniz de uygulayın.
13. Adil davranın.

14. Başkalarının canını sıkacak esprilerden kaçının.
15. Görüşlerinizi başkalarına zorla kabul ettirmeye çalışmayın.
16. Gürültü yapmayın ancak sesinizi duyurun

07 Nisan 2010

YGS'YE GİRECEK OLANLARA ALTIN ÖĞÜTLER


1. Sınav kitapçığındaki bir bölüme başlamadan önce o bölümü çok hızlı bir şekilde gözden geçirin.Sınavda başlayacağınız bölümü 10 saniyede hızla gözden geçirin. Böylece testin yapısını kavrayabilir ve kendinizi duruma daha kolay hazırlayabilirsiniz.

2. Hız ve isabet arasında uygun bir denge kurmak gerekir.Çok hızlı okuyup hata yapmak size puan kaybettirir. Diğer taraftan, aşırı dikkatli olarak, her soru üzerinde çok fazla zaman harcamak da hem zaman kaybetmenize ve hem de buna bağlı olarak da yeterli puanı toplayamamanıza sebep olabilir.

3. Bir soruda belli bir süre geçtiği halde çözüme ulaşamamışsanız uğraşmaktan vazgeçin ve soruyu bırakın. Sınavlarda soruların zorluk dereceleri birbirinden farklı ama tüm soruların puan değerleri aynıdır. Siz soru üzerinde çok fazla zaman harcamış ve hala çözüme ulaşamamışsanız soru üzerinde sadece zaman kaybedeceksinizdir. Burada en makul çözüm soruya bir işaret koyarak diğer sorulara geçmeniz olacaktır. Daha sonra eğer süreniz kalırsa bu soruya tekrar dönersiniz. Ancak bu "soru size ilk bakışta zor geldiği takdirde bırakın" anlamına gelmiyor.

4. Yanınızda bir saat bulundurun ve bunu test süresine göre ayarlayın. Sınava girerken yanınıza saat almayı unutmayın. Kendi saatinizle zamanın geçişi ve temponuz konusunda çok daha gerçekçi bir fikre sahip olabilirsiniz.

5. Sorulara ön yargıyla yaklaşmayın. Her hangi bir soruyu üzerinde zaman harcamak gerektiği ve çok karışık gözüktüğü için otomatik olarak atlamayın. Eğer üzerinde zaman harcanması gerektiğini düşünerek soruları otomatik olarak atlarsanız çok az soru cevaplayarak testin sonuna varırsınız. Ancak bazı sorular çok uzun ve karmaşık görünseler de aslında bazı küçük bilgilerin doğru kullanılması halinde rahatlıkla çözülebilecek sorular da olabilir. Bu sorular için gayretinizi esirgemeyin.

6. Geçen zamanla çok fazla ilgilenmeyin. Her bölüm için zaman kontrol etmeniz yeterli. Çok fazla abartarak her soruda saatinizi kontrol etmeniz sizin hem sıkıntınızı arttıracak hem de zaman kaybetmenize neden olacaktır.

7. Zihninizin dağılmasına izin vermeyin. Bölümler arasında çok kısa bir dinlenme arası verin ve zihninizi programlı olarak dinlendirin. Ancak kendinize verdiğiniz bu kısa dinlenme süresini kesinlikle aşmayın. Eğer bir soruyu birden çok okuduğunuz halde anlayamıyorsanız, ya da kendinizi bir yerlere dalmış halde buluyorsanız dikkatiniz dağılmış demektir. Burada yapmanız gereken 1 dakika dikkat toplamak için ara vermektir.

8. Seçeneklerin gücünden faydalanın, sorulan soruya cevap olamayacak nitelikteki seçenekleri eleyin. Açıklama olan sorularda öncelikle soru kökünü okuyarak soruyu çözmeye başlayın. Daha sonra kesinlikle cevap olamayacak seçeneklerin üzerine bir çarpı işareti koyun. Daha az seçenek arasından sonuca ulaşmanız daha kolay olacaktır.

9. Karar vermeniz gerekiyorsa hızlı bir şekilde karar verin ve fikrinizi değiştirmeyin. Elemelerden sonra kalan iki seçenekten birinin doğru olma ihtimali daha yüksek ise (yani aklınıza gelen ilk seçenek) kararınızı verin. İlk cevaplarınızı sorunun cevabını kesin olarak bulmadan değiştirmeyin. Ancak kontrolleriniz sırasında sorunun bir yerinde işlem hatası yaptığınızı anladıysanız soruyu değiştirmelisiniz. Ayrıca soruları değiştirirken de zaman kaybettiğinizi unutmamalı ve mümkün olduğu kadar değişiklik yapmamaya özen göstermelisiniz.

10. Cevaplarınızı, cevap kağıdına gruplar halinde kodlayın. Soruları bölüm bölüm cevap kağıdına "bir kerede" geçirmek hem zamandan büyük tasarruf sağlar, hem de dikkat kopmalarını engeller. Ayrıca bütün dikkat soru ve cevap numaralarına verileceği için kodlama hatası olma ihtimalini ortadan kaldırır. Grup halinde kodlama yapmak için mutlaka bölüm sonunu beklemek gerekmez, sayfa sonu da uygun bir cevaplama aralığıdır.

11. Özel bir kodlama sistemi geliştirerek, soru kitapçığı üzerine işaretleyin. Böyle bir sistem geliştirmenin birinci yararı; doğru cevapları belirlemektir. Değiştirdiğiniz cevaplar, atladığınız sorular ve tekrar gözden geçirmek istediğiniz cevap ve sorularınız için de farklı kodlarınız olmalıdır. Böyle bir sistem geliştirerek neyi yapıp, neyi yapmadığınızı, geride bıraktığınız soruları hangi durumda bıraktığınızı hatırlamanız açısından yararlı olacaktır.

12. Gireceğiniz sınavlarda bazı çok güç sorular vardır. Bütün soruları doğru cevaplama beklentisi içinde olmayın. Gireceğiniz sınavlar sizin başarı düzeyinizi ölçmeyi değil, onlar arasında bir sıralama yapmayı amaçlamaktadır. Bu sınav, öğrencileri ayırt etmeyi ve sıralamayı amaçlamaktadır. Elbette ki amaç en yüksek puanı almak olmalı ancak tüm soruları doğru cevaplama beklentisi içinde olmanız sizin kaygınızı arttıracaktır. Kaygınız arttıkça hata yapma olasılığınız da yükselecektir. Kendi kaygınızı arttıracak düzeyde beklentileriniz olmamalıdır.

13. Sınavda büyük bir "zaman" baskısı ile karşı karşıya kalacaksınız. Buna hazırlıklı olmanız gerekmektedir. Daha önce girmiş olduğunuz deneme sınavlarında tüm soruları cevaplama olanağına sahip olmuş olabilirsiniz. Ancak gireceğiniz geçek sınavlarda zaman aynı olmasına rağmen bu süreyi kullanmada problemler yaşabilirsiniz. Çünkü aynı anda sınav heyecanınızı kontrol etmek zorunda kalacak hem de zamanınızı iyi kullanmak zorunda olacak."

05 Nisan 2010

1 ADET SİGARADA 4000'DEN FAZLA ZEHİR

Son dönemde domuz kanı tartışmalarıyla yeniden gündeme gelen sigarada, yaklaşık 50 tanesi kansere yol açan 4 binin üzerinde zehirli kimyasal madde bulunuyor.Sigara akciğer kanseri, kalp hastalıkları, bronşit ve amfizem gibi pek çok ciddi ve ölümcül hastalığa yol açıyor.
Sigara içmek, ayrıca birçok kansere, solunum hastalığına ve felce neden oluyor, doğurganlığı etkileyebiliyor.
Sigarada 4 binin üzerinde zehirli kimyasal madde bulunuyor. Bunların yaklaşık 50 tanesi ise kansere yol açıyor.
Sigara dumanında bulunan zehirli bir gaz olan karbonmonoksit, kanda oksijenin yerini alarak, ciğerlerin gereği gibi çalışmasını engelliyor. Bunun sonucunda vücuttaki hücreler, ihtiyaç duydukları oksijenden mahrum kalıyor.
Parmak ve dişlerin sararmasına yol açan yapışkan kahverengi madde katran da kansere neden oluyor ve akciğerleri tahrip ediyor. Ciğerden atılamayan katran, tüpleri daraltarak, enfeksiyonlara karşı direnci azaltıyor.
Sigarada bulunan bazı diğer kimyasal maddeler ve özellikleri ise şöyle:
Aseton: Oje çıkarmada kullanılıyor.
Arsenik: Fare zehri
Benzopiren: Dizel egzoz dumanı
DDT ve Dieldrin: Böcek ilacı
Formaldehid: Cesetleri muhafaza etmede kullanılıyor.
Hidrojen siyanür: Gaz odalarında kullanılan bir zehir.
Metanol: Roket yakıtı.
Titanyum: Uçak yapımında da kullanılan bir metal.
Amonyak: Tuvalet temizlemede kullanılıyor.
ŞİMDİ İÇ İÇEBİLİRSEN.
ALLAH(CC) İÇENLERE NEFRETİNİ VERSİN.AMİN

04 Nisan 2010

KÖYLÜMÜZ YUSUF KILIÇ SİTESİNİ YENİLEDİ

Köylümüz,Hafız Yusuf KILIÇ sitesini yeniledi.Sitesinde neler yok kiResimler, videolar, haberler, forum, ilahi,Kuran-ı Kerim...SİTEYİ MUTLAKA ZİYARET EDİNİZ.

SİTEYİ GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ

03 Nisan 2010

AHMET YILDIZ HOCAN'NIN KİTABI: GÜL KOKULU MUHAMMEDİM(SAV)

Kutlu doğum haftasına yaklaştığımız bugünlerde Tortum Demirciler Köyü'nden Emekli İmam Hatip Ahmet YILDIZ'ın Gül koku Muhammed'im(sav) kitabını hiçbir telif ücreti ödemeden buradan indirebilirsiniz.Yazana ve paylaşımda bulunana Allah razı olsun demeyi de unutmayınız.
İndirmek için tıklayınız
Açılan sayfanın sol üst köşesindeki indiritıklayınız.

02 Nisan 2010

TORTUM’DA BİNBİR HATİM VE KUR’AN ZİYAFETİ COŞKUSU

1533 yılında Erzurum’da Pir Ali Baba tarafından okutulmaya başlanan Binbir Hatim geleneği İlçemizde de coşkulu bir Kur’an Ziyafeti programı ve duasıyla tekrarlandı.
Gelenek uzun bir duraklama döneminden sonra Tortum İlçe Müftüsü Sayın Celal BÜYÜK’ün girişimleriyle 01 Ocak 2010 tarihinde yeniden başlatıldı. Üç ay gibi kısa bir sürede sayısı 2675’i bulan hatimlerin duası, ülkemizin yetiştirdiği, dünyaca ünlü kurra hafızların katılımıyla gerçekleştirilen Kur’an Ziyafeti programında yapıldı.

Doç. Dr. Fatih ÇOLLAK, Abdulkadir ŞEHİDOĞLU, Davut KAYA, İshak DANIŞ, Ahmet KARALI ve Muzaffer CEYLAN’ın mükemmel kıraatları vardı İlk okuyan Ahmet KARALI .

01 Nisan 2010

SBS'YE, PYBS'YE GİRECEK ÖĞRENCİLER ÇALIŞMA İSTEĞİNİZİ ŞÖYLE ARTIRABİLİRSİNİZ

Öğrencilerin en önemli problemlerinden biri; öğrencinin çalışmak istediğini söylediği halde, çalışmaya başlayamamasıdır. İkinci önemli problem ise; çalışmayı uzun süre devam ettirememesidir. Bu iki probleme karşı elbette yapılması gereken bir eylem planımız var. İşte sekiz maddede, içinizdeki çalışma istediğini nasıl artırabileceğiniz sorusunun cevabı:
1- Çalışmak için şevk gelmesini beklemeyin, harekete geçin
Öğrencilerin birçoğunda harekete geçmek için isteğin oluşmasını beklemek gibi bir saplantı var. Hâlbuki insanoğlu istek oluşmadan harekete geçince belli bir süre sonra bu istek kendiliğinden ortaya çıkabilmektedir. Yani kimi zaman istemeye istemeye harekete geçmek, ders çalışma isteğini kendiliğinden oluşturabilir. Bu nedenle çalışmak için tören beklemeyin, kendinizi zorlayın ve harekete geçin.
2- Hedefinizi hatırlayın!
Hedefiniz yoksa çalışmak için bir nedeniniz de yoktur. Bu nedenle hedefinizi güçlendirmeye, yazılarla ve resimlerle canlı tutmaya gayret edin. Kazanmayı düşündüğünüz bölüm ya da üniversite ile ilgili orada okuyan öğrencilerle ara sıra görüşerek bu canlılığı sağlayabilirsiniz.
Unutmayın ki insanoğlu kısa sürede ulaşacağı hedeflere daha iyi konsantre olur. Siz bir kısa koşucu değil, bir maratoncusunuz. Bu uzun soluklu koşuda belli noktaları istasyon olarak belirlemelisiniz. Günlük, haftalık, aylık hedefler belirleyerek (bitireceğiniz konular, çözeceğiniz soru adetleri, deneme sınavlarında alacağınız puanlar gibi) ana hedefiniz için bunları basamak olarak kullanın.
3- Arkadaş grubunuzu çalışan öğrencilerden oluşturun
Çevrenizdeki arkadaşlarınız çalışan, çalışmayı seven, yarış edebileceğiniz nitelikte olsun. Kendinizi bir yarış havasına sokabilirseniz çalışma isteğiniz artacak, iradeniz güçlenecektir. Unutmayın arkadaşınız çok iyi bir insan olabilir. Ama onun hedefleri ve idealleri seninki ile aynı olmayabilir!
4- Başardığınızda ödül, yapmadığınızda ceza!
Önünüze koyduğunuz günlük, haftalık ya da aylık hedeflere, almak istediğiniz puan hedeflerine ulaştığınızda kendinize ödüller verin. Bu ödüller sizin için cazip şeyler olmalı. Bunu aileniz de yapabilir, siz de yapabilirsiniz. Hedeflerinizi gerçekleştiremediğinizde ufak cezalar uygulayabilirsiniz. Örneğin günlük hedefe ulaşmadığınızda o gün seyredeceğiniz tv programını seyretmeyin ya da arkadaşlarınızla buluşmayı düşünüyorsanız buluşmayın.
5- Rehberlik hizmetlerinden yararlanın
Sizin çalışma koşullarınızdan haberdar, sizi yakından tanıyan, zaman zaman çalışma performansınızı denetleyen, hedeflerinizi ne derece gerçekleştirdiğinizi ölçen-biçen ve gerekli taktik ve tekniklerle sizi yönlendiren bir rehber ya da danışman öğretmenin varlığı da çalışma iradenizi güçlendirecektir. Bu kişi, üzerinizde etkisi ve yaptırımı olan bir öğretmeniniz olabileceği gibi üniversiteli bir büyüğünüz de olabilir. Özellikle bu kişinin sizi denetleme görevi çok önemlidir.
6- Çevrenizde sizi konuşma ve davranışlarıyla tetikleyecek kişiler olsun
Sizler birer robot değilsiniz. Elbette arada sırada çalışma isteğiniz azalacak, performansınız düşecektir. Böyle dönemlerde konuşmasıyla sizi etkileyen, çalışma isteğinizi artıran, iradenize güç veren bir insanla konuşmanızda fayda vardır. Bazı kişiler konuşma ve davranışıyla sizde etki yapar. Onunla çok kısa bir süre de olsa bir arada olmanız, konuşmanız çalışma isteğinizi kamçılayabilir.
7- Sorunlarınızı anlatın
Sınavda sadece ders çalışmayla başarılı olmak çok zordur. Bu dönem zarfında dertleriniz, sıkıntılarınız, bunaldığınız anlar olacaktır. Böyle anlarda sorunlarınızı paylaşacağınız, konuştukça rahatlayacağınız kişiler olmalı çevrenizde. Bu kişi ya da kişiler, ailenizden olabileceği gibi, arkadaş ya da öğretmenlerinizden birisi de olabilir.
8- Ümitsizliğe düşmeyin
Zaman zaman bunalabilir, ümitsizliğe düşebilir, karamsarlığa kapılabilirsiniz. Bu son derece doğaldır. Bazı dönemlerde aksilikler ve başarısızlıklar peş peşe gelebilir. İşte bu noktada ayakta kalmasını bilenler diğer adaylara karşı önemli bir avantaj elde edeceklerdir.
Bırakmak, kaçmak herkesin rahatlıkla yapabileceği şeylerdir. Ancak problemlerle mücadele etme iradesini gösterenler hem bu sınavda hem de hayatın diğer dönemlerinde başarıyı yakalayabileceklerdir. Unutmayın ki tarihteki önemli şahsiyetler, başarısızlıklarından ve yenilgilerinden sonra ayakta kalmayı başarabilenler arasından çıkmıştır.

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ