BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

30 Ekim 2015

Kasîde-i Bürde sâhibi İmâm Bûsîrî

Kasîde-i Bürde sâhibi İmâm Bûsîrî hazretlerinin ismi Şeyh Şerefüddin bin Muhammed Saîd ve künyesi Ebû Abdullâh’dır. Aslen Mağribli (Fas) olup hicretin 608 (M. 1211) senesinde Mısır’da Bûsîr köyünde doğmuş ve 88 yaşında H. 696 senesinde İskenderiye’de vefât etmiştir.

Hz. İmâm Bûsîrî âlim, fâzıl ve ilmiyle amel eden kâmil bir zât idi. Edebiyat ve şiire tam vâkıf idi. Asrının sultanları nezdinde sevgili ve itibarlı idi.

Havâssı ve pek çok faydaları mâlum olan ve Resûlullâh Efendimizi (s.a.v.) medih için yazmış olduğu kasidesini rüya âleminde Hazret-i Peygambere arz etmiş ve eseri kabul görmüştür.

İmam Bûsîrî, bir gün sultanın yanından evine dönerken yolda karşısına güzel suretli bir zat çıkıp: “Sen bu gece Peygamber Efendimizi (s.a.v.) rüyada gördün mü?” der. İmâm Bûsîrî, “görmedim” der. Lâkin bundan kalbinde Resûlullâh’a gâyet şiddetli bir muhabbet alevlenir. O gece rüyada Peygamberimizi (s.a.v.) Ashâb-ı Kirâmıyla görür. Mudariyye ve Hemziyye gibi kasideleri okur. Gönlündeki muhabbet ateşi kat kat ziyadeleşir.

Mü’min’in başından hastalık ve fakirlik eksik olmaz. İşte ona da Hak Teâlâ’nın hikmeti bir müddet sonra vücudunun yarısı felc olur. İmâm Busîrî, Resûlullâh Efendimizi (s.a.v.) medih için bir kaside yazmak ve o vesîle ile de Cenâb-ı Hak’dan şifâ taleb etmek üzere Kasîde-i Bürde diye meşhûr olan 161 beytlik “el-Kevâkibü’d-dürriyye fî medhi hayri’l-beriyye”yi yazar. Yine rüya âleminde Resûlullâh Efendimizle müşerref olur, bu kasidesini huzur-i şerîflerinde okur. Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) onun hastalıklı azasına mübârek elleriyle mesheder; ellerini sürer. Hastalığından âfiyet bulmuş olarak sabahlar.

Sabahleyin namaza giderken pek samîmî ahbabı Şeyh Ebu’r-Recâ kapısı önünde onu karşılayıp: “Emin tezekküri ...” diye başlayan kasideni isterim. Dün gece Sen Resûlullâh’ın huzurunda bu kasideyi okurken ben de oradaydım. Aleyhisselâm Efendimiz, gâyet memnûn oldular; müjdesinde bulunur. İmâm Bûsîrî çok sevinir ve kasideyi teberrüken Şeyh’e verir.

29 Ekim 2015

Son Bahar Dersleri

Sonbahar dersleri

Sonbahar dersleri

Mahmut Toptaş
29-10-2015

Güneşin önüne tül perde çekilmiştir yakmaz sizi.
Sokaklar ıslaktır.
Esen rüzgarların önünde yapraklar vardır.
Toz bulutları yerine yağmur bulutları dolaşır başımızın üstünde.
Hazan mevsimidir.
Güz mevsiminde kaz dağında ağaçlar derin uykuya dalmak için soyunmaya başladılar.
Toroslarda çam ve ardıç ağaçları yapraklarını tazelediler.
Bolu dağında bin bir renk gösterisi.
Tatile çıkamayan yaşı elliyi geçenler, aynanın karşısına geçerler ve kendilerini uzaktan seyrederlerse dünyanın her dağını, ovasını, deresini kendilerinde görebilirler.
Yedisinde çocuklar, yirmisinde delikanlılar, babalarına ve dedelerine bir kayanın üzerinden karşı dağı seyreder gibi baksınlar.
Yüce dağın tepesindeki karı, dedesinin tepesinde görür.
Solan yaprakların rengini ve renklerin tonlarını dedenin sevinç ve hüzün zamanlarında yüzünde seyreder.
Bu yaşa geldim, dünyanın Sidney’inden Oslo’suna kadar gezdiğim, gördüğüm şehirlerin önce o şehirde her dalda öne geçen ünlüleri hakkında bilgi almak, mümkünse gördükten sonra güzel tabiat manzaralarını da seyrederim.
Ama yaşayan insanların yüzüne bakmak, anlattıklarından nasiplenmek isterim.
Başlarında kar düşmüş saçlarıyla yeni geleceklere yer vermek asaletine hazırlık başladığını gösterir.
Ahiret denizinin dalgalarından sıçrayan köpükler gibidir başındaki aklar.
“Bak, ben aklandım, sen de gönlünü pakla” der gibidir beyaz saçlarım.
Ben, bu köhne bahardan memnunum.
Gençliğimde aklıma gelmeyen yol hazırlığını saçlarımın, kaşlarımın her teli dile gelip beni yola hazırlıyor.
Güz mevsiminde güneşin minesi solduğu gibi, yaşlının da minesi solarken merhameti artıyor.
Yapraklar, baharda gelecek yaprakları besleyip büyütmek için yere serildiği gibi, yaşlılar da kazandıkları serveti, tecrübeyi, ilmi, gelecek nesillere vermek için ayaklarına sermeye başlıyor.
Yaşlanmayı dondurma soğukları başlar güzün.
Zenginlerin yüksek fiyatlarla girdikleri dondurma dolaplarından güzellik ve dinçlik aradıkları havayı Rabbim, zengin ve fakire aynı orakta yayıveriyor.
Kışa geçiş ayarını da güzel ayarlıyor O güzel Rabbimiz.
Yemyeşil dallardan yapraklar dökülürken başımızdan sırma saçlarımız da dökülüyor bir bir.
Döküldüğü yere gideceğimizi haber veriyor bir bir.
Dallardan yapraklarla ipek gibi saçlarımız, bize geldiğimiz yerin toprak olduğunu söylüyor bir bir.
Gülün de güzelin de güzelliğinin ve tazeliğinin kendinden olmadığı söylüyor bir bir.
Hazan mevsiminde dersimizi alıyoruz bir bir.
Teker teker getirildiğimiz bu dünyadan birer birer götürülüyoruz.
Saçımız, boyumuz, dişlerimiz söylediği gibi bu gerçeği sonbahar yaprakları da söyler.
Ve Rabbimiz haber verir:
“Sizi ilk defa yarattığımız gibi bize teker teker geldiniz. Verdiğimiz nimetleri arkanızda bıraktınız. Aranızda Allah’a ortak olduğunu iddia ettiklerinizi beraberinizde şefaatçi olarak görmüyoruz. Aranızdaki bağ kopmuştur. İddia ettiğiniz şeyler kaybolup gitmiştir.
“Şüphesiz Allah, taneyi ve çekirdeği çatlatan, ölüden diriyi çıkaran, diriden ölüyü çıkarandır. İşte Allah bu..! Nasıl oluyor da çevriliyorsunuz?” (En’am süresi ayet 94-95)

23 Ekim 2015

KÖYLÜLERİMİZ HASTA

Dursun TİRYAKİ'nin hanımı Refiye Abla ameliyat almuştur. Eski Araş. Hast. Kulak Burun Boğaz Servisi 5. Kat 509 numarada yatmaktadır.
Ayrıca HALİL Hocanın (TİRYAKİ) oğlu Talha ameliyat olmuştur. Aynı hastane aynı kat 508 numarada yatmaktadır. RABBİM cümle hastalara acil şifalar versin.
Kaynak: Mahmut POLAT

13 Ekim 2015

KÖYLÜMÜZ AMELİYAT OLDU

İbrahim KILINÇ burun ameliyatı olmuştur Bölge Eğt. Hast. Kulak Burun Boğaz Servisi zemin kat 126 numarada yatmaktadır. ALLAHcc cümle hastalara sifalar versin.
Kaynak: Mahmut POLAT

HİCRET VE YENİ YILBAŞI

Bismillahirrahmanirrahim

HİCRET VE YENİ YILBAŞI
Hicri- 1- Muharrem- 1437 / 14 / Ekim Çarşamba- 2015
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, salât ve selam Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) âline ashabına olsun.

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed


Değerli okurlarım! Hicret, terk etmek, ayrılmak, bir yeri terk ederek başka bir yere göç etmek anlamına gelir.

Hicret, İslam inkılâbının bir dönüm noktasıdır.

Hicret’e kadar geçen dönem zulüm ve işkence altında yaşanan eşi görülmemiş bir sabır ve metanet devresidir.
 Hicret, bu sabır ve metanetin İslam’ın kutsal değerlerine olumsuz etkilerden başka bir şey getirmeyeceğinin anlaşılması ve Cenab-ı Hakk’ın izniyle gerçekleşmiştir.
Hicret basit bir göç hadisesi değil, İslami kurtarma taktiği ve onu daha geniş kitlelere yayma idealinden kaynaklanmaktadır..
Hicret, putlardan kaçmak, zulümden nura koşmak, Ayrıca hicret, Efendimizin (s.a.v.) Mekke’den Medine’ye göç etmesinin yılbaşıdır.
Hicret ikidir; biri kötülüklerden hicret, diğeri Allahu Teâlâ’ya hicret. Yüce İslam nizamının bütün dünyaya yeni bir hızla yayılmasıdır.
Bir kaya sarmaşığının kayayı delip ışığa çıkmasıdır.
 Hicret, dostluktur, fedakârlıktır, imanda samimiyettir.
Hicret, bir dönemin olanca mevcudunu canan yolunda yok etmektir.
Hicret, sınanmanın ateş kıvamını bulup hesapları yaktığı yerdir
İslam tarihinde, Âlemlerin Efendisi Hz. Muhammed  (s.a.v.)’ in Miladı,

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ