Mahmut Dedem, Tortum Demirciler (Ehrek) köyünde temmuz ya da ağustos aylarında, sıcak bir yaz gününde tarla- tapan, ekin işlerinde çalıştıktan sonra köye dönmek üzere yola koyulmuş. Günün yorgunluğu ile akşam karanlığında yavaş yavaş yürüyerek köye gitmeye çalışıyormuş.
Akşam namazının geçeceğini düşünerek namazı kılıp ondan sonra köye gitmeye karar vermiş.
Kurcun başında ( Kızıl Yokuşun üst tarafındaki yer ) akşam namazına dedem durmuş. Kıyamda iken ayı da kıble tarafından gelerek dedemin önünde durmuş. Dedem çok korkmuş.
Dedem nefesini tutarak, kıpırdamadan durmuş. Ayı da bir süre dedemin karşısında durmuş.
Sonra ayı sesler çıkararak dedeme tükürmüş. Birden uzaklaşmaya başlayınca dedem de çarıklarını eline alıp, bağırarak bayırdan aşağı koşarak bir nefeste inmiş. Nefesi kesilmiş çok korkmuş.
Köye çok hızlı ulaşmış. Hanife nenem dedemde bir gariplik olduğunu anlamış. Çünkü dedemin yüzü bembeyazmış. Dedem başından geçenleri neneme anlatmış. Hanife nenem de seni Allah (cc) korumuş demiş.
Ahirete göçen tüm köylülerimizin ruhu için bir fatiha okumayı unutmayalım. El Fatiha
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder