BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

27 Şubat 2011

TÜRKİYE SEVDALISI ALLAH(cc)'A KAVUŞTU

İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun!Milli Görüş Lideri ve Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan,
27 Şubat 2011 Pazar Günü Saat: 11.40'ta Rahmet-i Rahman'a kavuşmuştur.

Hocamızı 1 Mart 2011 Salı günü öğlen namazını müteakip İstanbul'da bulunan Fatih Camii'nde kılınacak cenaze namazı sonrasında
Zeytinburnu Merkezefendi Kabristanı'na defnedeceğiz.

Milletimizin ve tüm insanlık aleminin başı sağolsun.
MERHUMA VE CÜMLE GEÇMİŞLERİMİZİN RUHUNA BİR FATİHA OKUMAYI UNUTMAYALIM.

26 Şubat 2011

Altı Konuda Bizden Söz İstedi

Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v) bir gün şöyle buyurdu:
"Siz bana altı meselede söz verin, ben de sizin cennete girmenize kefil olayım.
Konuşurken dosdoğru konuşun,
Vaat ettiğinizi yerine getirin,
Size bir şey emanet edildiği zaman hainlik etmeyin,
Gözlerinizi harama karşı kapayın,
Irz ve namusunuzu koruyun,
Elinizi başkalarına zarar vermekten uzak tutun."
Evimizin, sokağımızın, şehrimizin ve nihayet bütün yeryüzünün cennete dö­nüşmesinin formülü de bu altı madde­de gizli değil mi? Bu bir niyet meselesi. Rüzgâr nereden eserse essin, diri olma, ayakta kalma niyeti. Bu niyet olunca Cenâb-ı Hakk'ın yardımıyla emniyeti­miz tam olacak inşallah.

24 Şubat 2011

Müslümanın Müslüman Üzerindeki Hakkı

Müslümanın Müslüman Üze­rindeki Hakkı

Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle bu­yuruyorlar: "Müslümanın müslüman üze­rindeki hakkı altıdır:

1.Karşılaştığın zaman selâm ver,

2.Seni davet ederse davetine katıl,

3.Senden nasihat isterse nasihat et,

4.Aksırdığında Allah'a hamdederse
'yerhamükellah' de,

5.Hastalandığında onu ziyaret et,

6.Vefat ettiğinde cenazesinin ardından git" (Müslim).

 

22 Şubat 2011

SELÂM VERMENİN VE ALMANIN EHEMMİYETİ

 

Müslümanların birbirlerini tanımalarına ve sevmele­rine vesile olduğu için selâm vermenin ve selâm alma­nın fazileti büyüktür, islâm dîni, selâm için tanışmış ol­mayı şart kılmamış, müslümanlar için, bildiğine ve bil­mediğine selâm verilmesini bir vazife olarak kabul etmiş ve selâm almanın ise daha vâcib, zarurî bir vazîfe olduğunu bildirmiştir.

Selâm almak "Ve aleykümü's-selâm ve rahmetullâhi ve berakâtüh"; âfetlerden uzak ve Allah'ın rahmetine ve bereketine yakın olunuz, demektir. Bu, selâm almanın en mükemmel şeklidir.

"Ve aleyküm selâm' demek de kâfidir. Başındaki 've' terk edilebilir. Yalnız, fazileti terk edilmiş olur. Artık bun­dan aşağı bir şekilde selâm almak câiz olmaz. Ancak Peygamber Efendimiz (s.a.v.) ashabına gayr-i müslim tarafından verilen selâmın 'Ve aleyküm' diyerek alınma­sını bildirmişlerdir.

20 Şubat 2011

SELÂM VERMEK SÜNNET, ALMAK FARZDIR

"es Selâm" Allâhü Teâlâ'nın esmâ-i hüsnâsından; güzel isimlerindendir.
Mânâsı: "Her belâ ve âfetten, her türlü eksiklikten, her fena ve zevalden salim ve münezzeh" demektir. Bu mânâya göre, müslümanların aralarındaki 'selâmün aleykum' diyerek selâm vermesi 'Her kaza ve belâdan esenlik üzerinize olsun!' diye selâmetle dua ve te­menniden ibarettir. Selâmın en kısa şekli 'Selâmün aleykum' demektir. Verilen bir selâmı işitenlerin hepsinin alması farz-ı kifâyedir. Fakat içlerinden bâzılarının almaları ile öbürlerinden farz sakıt olur, farz edâ edilmiş sayılır.
Selâm vermek ise sünnettir. Selâm vermek sünnet, almak farz olduğu halde bu sünnetin yani selâm verme­nin sevabı daha çoktur.
Selâm alınırken, selâm verenin selâmın alındığını duyması şarttır. Mırıltı ile selâm alınmış olmaz.
Ancak selâm veren kimse sağır olursa işitmek şart olmayıp selâm alan kimse dudaklarını hareket ettirmek suretiyle selâmı alır.
İçinde çocukların da bulunduğu bir topluluğa selâm verildiğinde reşîd (âkil ve baliğ) olmayanların alması ile cemâat selâm almış sayılmaz.
Kur'ân okuyan kimseye selâm verilmemelidir. Kur'ân-ı Kerîm ile meşgul bulunan bir müslümanı selâm vererek meşgul etmek hiç uygun değildir. Fakat Kur'ân-ı Kerîm okumakta bulunan bir müslüman böyle bir selam ile kar­şılaştığında cevap vermesi vâcib olur.
Tek bir kimseye karşı verilen selâma yalnız kendisine selâm verilen kimse cevap verir.
BEYİT:
Halka ver rıfk u tevazu ile selâm,
Zor ile eyleme teklîf-i kıyam.
Halka tatlılık ve tevazu ile selâm ver. Onları ayağa kalk­mağa zorlama.

19 Şubat 2011

19 MART 2011 CUMARTESİ GÜNÜ YETERLİLİK SINAVI SORULARI VE CCEVAPLARI

Kuran Kursu Öğreticisi SORULARINI İNDİR,

İmam-Hatip SORULARINI İNDİR

Müezzin Kayyım  SORULARINI İNDİR




DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINDAN

     Diyanet İşleri Başkanlığı Sınav Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereğince 19.03.2011 tarihinde Stajyer Vaizlik, Stajyer Kur’an Kursu Öğreticiliği, İmam-Hatiplik ve Müezzin-Kayyımlık yeterlik yazılı sınavı yapılacaktır. Yazılı sınavdan 70 ve üzeri puan alanlar daha sonra sözlü uygulamalı sınava çağırılacaktır. Yeterlik sınav sonuçları,

1-   657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre istihdam edilecek açıktan personel alımlarında,
2-   Diyanet İşleri Başkanlığınca açılacak unvan değişikliği sınavlarında,
3-   657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre istihdam edilecek sözleşmeli personel alımlarında,
4-   657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86. Maddesine göre istihdam edilecek vekaleten atamalarda kullanılacaktır.

A-Sınava katılmak isteyen adaylarda aranan şartlar

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun değişik 48. maddesinde sayılan genel şartlar ile birlikte;

a) Stajyer Vaizlik için;

1- Dört yıllık dini yüksek öğrenim mezunu olmak.
2-Bayan olmak
3- Stajyer vaizlik yapmaya mani bir özrü bulunmamak

b) Stajyer Kur’an Kursu Öğreticiliği için;

1- En az imam-hatip lisesi mezunu olmak.
2- Bayan olmak.
3- Stajyer Kur’an Kursu Öğreticiliği yapmaya mani bir özrü bulunmamak.

c) İmam-Hatiplik için;

1- En az imam-hatip lisesi mezunu olmak.
2- Erkek olmak,
3- İmam-Hatiplik yapmaya mani bir özrü bulunmamak.

d) Müezzin-Kayyımlık için;

1- En az İmam-Hatip Lisesi mezunu olmak. (Hafızlık belgesine sahip olup lise/dengi okul mezunu olanlar da müracaat edebilir.)
2- Erkek olmak.
4- Müezzin-Kayyımlık yapmaya mani bir özrü bulunmamak.

B-Başvuru Şekli ve Diğer Hususlar için

18 Şubat 2011

UZUN İNCE BİR YOLDAYIM

Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Bilmiyorum ne haldayım
Gidiyorum gündüz gece

Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece

Uykuda dahi yürüyom
Kalkmaya sebep arıyom
Gidenleri hep görüyom
Gidiyorum gündüz gece

Kırk dokuz yıl bu yollarda
Ovada dağda çöllerde
Düşmüşüm gurbet ellerde
Gidiyorum gündüz gece

Düşünülürse derince
Irak görünür görünce
Yol bir dakka miktarınca
Gidiyorum gündüz gece


Şaşar Veysel işbu hâle
Gâh ağlaya gâhi güle
Yetişmek için menzile
Gidiyorum gündüz gece
Aşık Veysel ŞATIROĞLU 

16 Şubat 2011

ŞEYİST

Biz talebeyken şeydik
İyi arkadaştık şeylen
Biliyorsunuz şeylen şey olunmaz
Ben şeyi bitirince babam
şey dedi şey Partisine girdim
Zaten şeyle evlenmiştim
Şey şeye gidelim dedi gittik
Şeysiz de olmuyor döndük
İki şeyim oldu büyüdüler
Doktor sende bir şey var diyor simdi
Tabiy bende bir şey var: sayamadığın kadar
Kimse dokunamaz benim şeyime
Çünkü ben bir şeyim
Her şey de bir şeydir ama
Ben başka bir şeyim
Ben şeyim

CAN YUCEL

15 Şubat 2011

PEYGAMBER EFENDİMİZİN (S.A.V) DİLİNDEN BAZI DUALAR

Peygamber efendimiz, biz müslümanların nasıl duâ etmesi gerektiğini bildirmiştir. Bu dualardan bazıları şunlardır:
    Allahım, bana kendi katından hidâyet ihsan eyle, kendi fazlu kereminden bana ihsan eyle, rahmetini bana akıt ve bereketlerinden bana inzal eyle.
    Allahım! Ben âcizim, sen beni kuvvetlendir. Ben zelil bir kimseyim, sen beni izzetlendir. Ben fakirim, sen beni zenginleştir yâ erhamerrahimîn.
    Allahım! Ben, senin pak, güzel, mübarek ve yüce nezdinde en sevimli olan, onunla dua edildiği taktirde hemen icabet ettiğin, onunla senden istenince hemen verdiğin, onunla rahmetin talep edilince rahmetini esirgemediğin, onunla kurtuluş talep edilince kurtuluş verdiğin isminle senden istiyorum."
    Allahım! Benim için takdir ettiğin her şeyin sonu hayır olmasını senden, senin merha­metinden dilerim. Ey merhamet edenlerin en merhametlisi
    Allahım! Cehennem azabından, kabir azabından, Mesih Deccâl'in fitnesinden, hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım." (4)
    Allahım! Cenneti ve Cennete götürecek söz ve işleri senden ister, Cehennemden ve Ce­henneme sürükleyecek söz ve hareketlerden sana sığınırım.
    Allahım! Hâlde ve gelecekte bildiğim ve bilmediğim bütün iyilikleri senden ister, bildiğim ve bilmediğim hâlde ve gelecekte bütün kötülüklerden sana sığınırım.
    Allahım! Kulun ve Resulün Muhammed sallâllahü aleyhi ve sellemin senden istediği hayır ve iyilikleri senden ister ve sana sığınıp iltica ettiği her şeyden ben de sana sığınırım.
    Allahım! Kur'ân-ı kerîm hürmetine bana rahmet eyle, Kur'ânı bana îmân, nûr, hidâyet ve rahmet kıl, Allahım Kur'ân-ı nasib et, Kur'ân-ı kerîmi lehimde hüccet kıl. Ey âlemlerin Rabbi.
    Bildiğimiz-biImediğimiz bütün iyilikleri ver, bildiğimiz-bilmediğimiz bütün kötülüklerden muhafaza et, her işimizin sonunu güzel eyle, dünya sıkıntılarından ve ahiret azabından bizi koru!
    Bizi dostlarına dost, düşmanlarına düşman olanlardan ve sabreden ve şükredenlerden eyle!
    Ey hayy u kayyûm olan Allahım! Bütün işlerimi düzeltmeni, bir an bile beni kendi başıma bırakmamanı, rahmetine sığınarak senden isterim.
    Kulağıma, gözüme sıhhat ver! Küfürden, fakirlik ve kabir azabından, zulmetmekten ve zulme uğramaktan sana sığınınm.
    Ya Rabbi, bize dünya ve ahırette güzellik ver ve Cehennem azabından bizi koru!

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ