“Kameri aylardan Rebiül Evvel ayının on ikinci, miladi 20 Nisan 571 Pazartesi gecesi sabaha doğru henüz tan yeri ağardığı vakit dünya başka bir dünya oldu. Âlemin Reisi dünyayı şereflendirdi Gün doğmadan dünya nur ile doldu.Abdullah’tan Amine’nin alnına geçmiş olan yüce nur O’nun alnına geçti. Hazreti Âdem’in (a.s.) devrinden beri evlattan evlada geçe gelen son peygamberlik nuru sahibini buldu. Artık onda karar kıldı.Pazartesi günü sabahleyin hep putlar yüzüstü düşmüş bulundu. Görenler hayrette kaldı. Hazreti Âmine şöyle dermiş: “Ben diğer kadınlar gibi hamilelik zahmeti çekmedim. Hamilelerde meydana gelen ağırlıkları görmedim. Fakat gece rüyada gördüm ki bir kimse gelip, ‘Ey Âmine! Muhakkak bilmelisin ki, sen âlemlerin en hayırlısına hamilesin. Doğduğu vakit adını Muhammed (s.a.v.) koyasın’ dedi. Doğum zamanı geldiğinde kulağıma bir büyük ses geldi. Ürktüm.Hemen bir akkuş geldi, kanadı ile arkamı sıvazladı. Benden korkma ve ürkme halleri geçti. Bir yanıma baktım, bir beyaz kâse ile şerbet sundular. Alıp içtiğimde her tarafımı nur kapladı. O anda Âlemin Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (.s.a.v.) dünyaya teşrif ettiler.
BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR
Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi 55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...
31 Ocak 2012
GÜZELLER GÜZELİ (S.AV.)'İN DOĞUMU
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ
GÜZELLER GÜZELİ (.S.A.V.)‘İN DOĞUMU
Allahu Teala’ya Kâinat’ın zerresi adedince hamt, yüz binlerce salât ve selam Âlemlerin efendisi Hazreti. Muhammed Mustafa (Sallallahü Aleyhi ve Selem)’ e olsun.
“Kameri aylardan Rebiül Evvel ayının on ikinci, miladi 20 Nisan 571 Pazartesi gecesi sabaha doğru henüz tan yeri ağardığı vakit dünya başka bir dünya oldu. Âlemin Reisi dünyayı şereflendirdi Gün doğmadan dünya nur ile doldu.Abdullah’tan Amine’nin alnına geçmiş olan yüce nur O’nun alnına geçti. Hazreti Âdem’in (a.s.) devrinden beri evlattan evlada geçe gelen son peygamberlik nuru sahibini buldu. Artık onda karar kıldı.Pazartesi günü sabahleyin hep putlar yüzüstü düşmüş bulundu. Görenler hayrette kaldı. Hazreti Âmine şöyle dermiş: “Ben diğer kadınlar gibi hamilelik zahmeti çekmedim. Hamilelerde meydana gelen ağırlıkları görmedim. Fakat gece rüyada gördüm ki bir kimse gelip, ‘Ey Âmine! Muhakkak bilmelisin ki, sen âlemlerin en hayırlısına hamilesin. Doğduğu vakit adını Muhammed (s.a.v.) koyasın’ dedi. Doğum zamanı geldiğinde kulağıma bir büyük ses geldi. Ürktüm.Hemen bir akkuş geldi, kanadı ile arkamı sıvazladı. Benden korkma ve ürkme halleri geçti. Bir yanıma baktım, bir beyaz kâse ile şerbet sundular. Alıp içtiğimde her tarafımı nur kapladı. O anda Âlemin Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (.s.a.v.) dünyaya teşrif ettiler.
“Kameri aylardan Rebiül Evvel ayının on ikinci, miladi 20 Nisan 571 Pazartesi gecesi sabaha doğru henüz tan yeri ağardığı vakit dünya başka bir dünya oldu. Âlemin Reisi dünyayı şereflendirdi Gün doğmadan dünya nur ile doldu.Abdullah’tan Amine’nin alnına geçmiş olan yüce nur O’nun alnına geçti. Hazreti Âdem’in (a.s.) devrinden beri evlattan evlada geçe gelen son peygamberlik nuru sahibini buldu. Artık onda karar kıldı.Pazartesi günü sabahleyin hep putlar yüzüstü düşmüş bulundu. Görenler hayrette kaldı. Hazreti Âmine şöyle dermiş: “Ben diğer kadınlar gibi hamilelik zahmeti çekmedim. Hamilelerde meydana gelen ağırlıkları görmedim. Fakat gece rüyada gördüm ki bir kimse gelip, ‘Ey Âmine! Muhakkak bilmelisin ki, sen âlemlerin en hayırlısına hamilesin. Doğduğu vakit adını Muhammed (s.a.v.) koyasın’ dedi. Doğum zamanı geldiğinde kulağıma bir büyük ses geldi. Ürktüm.Hemen bir akkuş geldi, kanadı ile arkamı sıvazladı. Benden korkma ve ürkme halleri geçti. Bir yanıma baktım, bir beyaz kâse ile şerbet sundular. Alıp içtiğimde her tarafımı nur kapladı. O anda Âlemin Efendisi Hazreti Muhammed Mustafa (.s.a.v.) dünyaya teşrif ettiler.
Etrafıma baktım, gördüm ki, Abdi Menaf kızlarına benzer, fakat gayet uzun boylu birçok kızlar beni tavaf ediyorlardı. Hayret ettim. Ya Rabbi! Bunlar kimler acaba dedim?” Hazreti Muhammed’in (s.a.v.) doğumları zamanında, Amine’nin gözünden perde kaldırılıp o şekilde cennet hurilerini ve melaike-i kiram’ı görmüş ve daha birçok olağanüstü haller seyretmiş olduğu nakledilir.
Aşere-i Mübeşşere’den cennetle müjdelenmiş on kişiden Abdurrahman İbn-i Avf’ın (r.a.) annesi Şifa Hatun o gece Amine’nin yanında bulunmuş ve onun gözüne de Hazreti Muhammed’in (s.a.v.) doğumu esnasında doğudan batıya kadar, bütün dünya nur ile dolması gibi birçok olağanüstü şeyler görmüş olduğunu oğlu Abdurrahman’a (r.a..) söylemiş, o da diğer insanlara anlatmıştır.
Âlemlerin Efendisi (s.a.v.) sünnetli ve göbeği kesilmiş olduğu halde dünyaya gelmişti. Arkasında iki kürek kemiği arasında kalbinin hizasında bir nişanesi vardı ki O’na nübüvvet(peygamberlik) mührü denilir.
Hassan İbn-i Sabit şöylediyor:
“Ben 8 yaşında idim, iyi hatırlıyorum. Bir gün sabahleyin Medine’de bir Yahudi diğer Yahudilere bağırıp ‘Bu gece Ahmed’in yıldızı doğdu’ dedi. Sonra hesap ettim, Hazreti Muhammed’in (s.a.v.) doğumuna uygun düştü.
Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.v.) dünyaya geldiği sırada ateşe tapan İran’ın hükümdarı bulunan Kisra’nın sarayı sallandı.14 sütun yıkıldı.Fars ülkesinde ateşe tapanların 1000 seneden beri yanmakta olan ateşperest tapınakları sönüverdi.
Save gölü yere batıp yok oldu. Semave vadisinde aksine sular taştı. Mubedan (yani Farsların kadılar kadısı) da o gece rüyasında şöyle görmüştü. Bir gurup sert ve başıboş develer bir gurup arap atlarını güdüp önüne katarak Dicle nehrini geçip Fars ülkesi içine dağılmışlar. O, zaman Sasan ailesinden Acem (İran) şahı olan
Nuşirevan o şekilde saray sarsılıp da şahnişin (odanın dışarıya doğru uzanan çıkıntılarının) yıkılmasından üzgün olarak yakınları ile bu meseleyi konuşurken İstahrabad’dan ateş tapınağının söndüğü haberi geldi.Yine bu sırada Sava gölünün battığı ve Semave vadisinde suların taştığı işitildi. Hesapettiler, hep şah binalarının yıkıldığı zamana rasladı.
“İnsanlar (kıyamet günü) diriltilecekleri zaman yerden ilk çıkacak olan benim. Onlar (huzur-u İlahiye) geldiklerinde (onlar adına) hatipleri ben olacağım. (Allah’ın (Celle Celalühü) rahmetinden) ümidlerini kestiklerinde (rahmet ve mağfireti) onlara ben müjdeleyeceğim. O gün Livau’l Hamd (şükür sancağı) benim elimde olacak.Ademoğlunun Allah’a (Celle Celalühü) en kerim olanı da benim. Bunda fahr (övünme) yok. Kıyamet günü geldi mi, ben peygamberlerin imamı, hatibi ve (onlar arasında) şefaat (etmeye yetki) sahibi
olacağım. Bunda övünme yok.” (Tirmizi, Menakıb)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN
TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33
IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414
POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47
BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ
Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder