BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR
Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi 55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...
07 Kasım 2012
TESBİH KULLANMAK
Resûlullâh Efendimiz (s.a.v.) “Tesbîh, tehlîl ve takdîse devam ediniz. Gaflete düşüp de Tevhîd kelimesini de zikretmeyi unutmayın ve onu parmaklarınızla sayınız. Zira onlar da sorulacak ve konuşturulacaklardır.” buyurdular.
Ashâb-ı Kirâm tesbîhleri ve zikirlerini çekirdekler ve ufak taşlarla sayarlardı. Hz. Safiyye (r.anhâ) vâlidemizin dört bin çekirdek ile zikrettiği nakledilmiştir.
Resûlullâh Efendimiz’in azadlılarından Ebû Safiye’nin bir sepeti olup onun içerisindeki ufak taşlar ile zikrini yapardı. Sa’d bin Ebî Vakkâs çakıl taşları veya çekirdekler ile zikrini sayardı. Hz. Hüseyin’in kerîmesi Fâtıma zikirlerini düğüm attığı iple sayardı. Ebû Hüreyre hazretlerinin de bin düğüm attığı bir ipi vardı ki onunla tesbîhini tamamlamadan uyumazdı. Ebû’d-Derdâ hazretleri bir kesede acve hurması çekirdekleri taşır, namazdan sonra onları tek tek çıkararak bitinceye kadar her birinde tesbîhini okurdu. Cüneyd-i Bağdâdî, Abdülkâdir-i Geylânî, Bişr-i Hâfî gibi evliyânın büyükleri de tesbih kullanmışlardır. Nice evliyanın vefâtlarından sonra tespihlerinin kendi kendine zikrettiği rivâyetleri kitaplarda geçmektedir.
Hz. Alî; “Tesbîh ne güzel hatırlatıcıdır.” buyurdu.
Önceki ve sonraki İslâm âlimlerinden hiç birisi tesbih de bir kerâhet görmemiştir. Çoğu da yaptıkları zikirde -ne kadar çok yapsalar da- adedi gözetirlerdi.
Hasan-ı Basrî hazretlerinin elinde tesbih gördüler de “Siz bu mertebeye gelmişken hâlâ tesbihle mi sayıyorsunuz?.” dediler. O da “Allâh’ı kalbimle, elimle ve dilimle zikretmeyi severim.” dedi.
İmâm Suyûtî (r.h.) şöyle buyurdu:
Tesbih, zikrin devamlılığına yardımcı olur. Zira onu her gördüğünde zikir âleti olduğunu bilirsin ve o da seni zikre sevkeder. Allâh’ı zikrin devâmına sebep olan şey, ne güzel şeydir.
Ashâb-ı Kirâm tesbîhleri ve zikirlerini çekirdekler ve ufak taşlarla sayarlardı. Hz. Safiyye (r.anhâ) vâlidemizin dört bin çekirdek ile zikrettiği nakledilmiştir.
Resûlullâh Efendimiz’in azadlılarından Ebû Safiye’nin bir sepeti olup onun içerisindeki ufak taşlar ile zikrini yapardı. Sa’d bin Ebî Vakkâs çakıl taşları veya çekirdekler ile zikrini sayardı. Hz. Hüseyin’in kerîmesi Fâtıma zikirlerini düğüm attığı iple sayardı. Ebû Hüreyre hazretlerinin de bin düğüm attığı bir ipi vardı ki onunla tesbîhini tamamlamadan uyumazdı. Ebû’d-Derdâ hazretleri bir kesede acve hurması çekirdekleri taşır, namazdan sonra onları tek tek çıkararak bitinceye kadar her birinde tesbîhini okurdu. Cüneyd-i Bağdâdî, Abdülkâdir-i Geylânî, Bişr-i Hâfî gibi evliyânın büyükleri de tesbih kullanmışlardır. Nice evliyanın vefâtlarından sonra tespihlerinin kendi kendine zikrettiği rivâyetleri kitaplarda geçmektedir.
Hz. Alî; “Tesbîh ne güzel hatırlatıcıdır.” buyurdu.
Önceki ve sonraki İslâm âlimlerinden hiç birisi tesbih de bir kerâhet görmemiştir. Çoğu da yaptıkları zikirde -ne kadar çok yapsalar da- adedi gözetirlerdi.
Hasan-ı Basrî hazretlerinin elinde tesbih gördüler de “Siz bu mertebeye gelmişken hâlâ tesbihle mi sayıyorsunuz?.” dediler. O da “Allâh’ı kalbimle, elimle ve dilimle zikretmeyi severim.” dedi.
İmâm Suyûtî (r.h.) şöyle buyurdu:
Tesbih, zikrin devamlılığına yardımcı olur. Zira onu her gördüğünde zikir âleti olduğunu bilirsin ve o da seni zikre sevkeder. Allâh’ı zikrin devâmına sebep olan şey, ne güzel şeydir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN
TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33
IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414
POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47
BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ
Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder