24-11-2014
Bu saydığımız hususlar eğitim açısından, eğitimcilerin başarılı olması bakımından son derece elzem olan hususlardır. Öğretmen camiasının “elleri öpülesi” öğretmen olabilmeleri için, yerine getirmeleri gereken hususlardır. Unutulmasın ki muallimlik mesleği “peygamberler mesleğidir” ve hakkıyla icra edilmesi gerekir.
Bu vesileyle öğretmenlerimizin yukarıdaki hususları bir kez daha dikkate almalarını rica ediyor, eleştirilerini bekliyor ve başarılar diliyorum…
Eğitim sistemi içler acısı
İnsanlığın gelişmesinde, medeniyetlerin ilerlemesinde, dünya barışının tesisi için dayanışma sağlanmasında ve insanlığın huzur ve refahı için gerekli ortamın hazırlanmasında öğretmenin yüklendiği büyük rol göz ardı edilemez. Bunun için, toplumların en önemli görevi, üstün meziyetlere sahip öğretmenler yetiştirmektir.
Günümüz Türkiye’sinde yaşanan sıkıntılı süreçte öğretmenlerimize her zamankinden fazla görev düşmektedir. Dünyanın genç nüfusu en yoğun ülkelerinden biri olmakla övünürken, gençliğinin büyük çoğunluğunu ne yazık ki, iletişim araçları ile ortaya konulmuş popüler söyleme endeksli, kurtlar vadisinde dolaşmaya hevesli, stadyumlarda, eğlence ve konser salonlarında eğlenen tek tip bir gençlik oluşturma yolunda bir ülke seviyesine düşürmeye çalışanlar var.
Gençliğimize kurulan tuzaklar bu kadar da değildir. Türkiye’de ortaöğretim kurumları adeta başıboş bırakılarak, buradaki evlatlarımız uyuşturucu tacirlerinin, misyonerlerin ve ahlaki tahribatın pençesine bırakılmıştır. Yeniden Sağlık ve Eğitim Vakfı’nın yaptığı araştırmaya göre Türkiye’de 15-17 yaş grubundaki gençler arasında sigara, alkol ve uyuşturucu maddeye başlama yaşı 13’e kadar düşmüş. Araştırma, 24-25 bin ilköğretim ve lise öğrencisi üzerinde yapılmıştır. İlköğretim öğrencilerinin yüzde 16’sının hayatları boyunca en az bir kez sigara kullandıkları tespit edilmiş, bu çocuklar arasında sigaraya başlama yaşı da ortalama 11 olarak belirlenmiştir. Aynı araştırma, her gün en az bir kez alkol kullanan öğrenci oranının yüzde 15 olduğunu göstermektedir. Türkiye’de lise ikinci sınıf öğrencileri arasında sigara, alkol, uçucu madde ve hap kullanımında ilk sırada İzmir ilimiz yer almaktadır. 1998 yılında yapılan benzeri bir araştırmaya göre, o günden bu yana extasy kullanımı iki kattan fazla, eroin kullanımı iki kat, hap kullanımı 1,5 kat ve esrar kullanımı yüzde bir oranında artmıştır. Tüm bunlarla birlikte ülkemizin yaşadığı ekonomik sıkıntılarla da bağlantılı olarak gençliğimiz gelecek endişesi içerisine düşmüştür, ÖSS ve tüm eğitim süreci boyunca devam eden çarpık sınav uygulamaları ile eğitimden soğumuş, hayattan bezmiş, öylece yaşayıp giden idealsiz, şuursuz, ülke meselelerine duyarsız, özgüvenden yoksun bir genç kesim oluşmuştur.
İşte böyle bir ortamda, gençliği içinde bulunduğu sıkıntılardan kurtaracak kişiler öncelikle öğretmenlerdir. Çünkü hepimizin malumu olduğu üzere, çocuklarımız, ilköğretimden itibaren ailesinden daha fazla okul ortamında zaman geçirmektedir. Öğretmen, çocuğun birinci örneğidir.
O halde öğretmenlerimiz de vasıflı insanlardan seçilerek görevlendirilmeli, ekonomik ve sosyal güvenceye kavuşturulmalı, öğretmenlik cazip bir meslek haline getirilmelidir.
Şanlı bir tarihin mirasçıları olan ve bu topraklarda en büyük medeniyetleri kuran aziz milletimiz, bugünkü modern ilimlerin temelini atan pek çok âlim yetiştirmiştir. Bugün de doğru politikalarla bu atmosfer yeniden sağlanmalıdır. Şurası bir gerçek ki; ülkemizi medeniyet yarışında “lider ülke” yapacak ve insanımıza hayırlı hizmetler verebilecek vatan evlatlarının maddi ve manevi açıdan iyi yetişmesini sağlayacak fedakâr öğretmenlerimizin de, öğretmen olma arzusunu taşıyan gençlerimizin de Millî Görüş iktidarına ihtiyacı vardır.
Millî Görüş iktidarıyla yaşanacak huzur ve barış dolu müreffeh günlerin yakın olması dileklerimizle, tüm öğretmenlerimizin ellerinden öpüyoruz.
“Öğretmenler günü kutlu olsun.”
Vaatlerin anlatıldığı bir gün olmasın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder