23-11-2014
Öğretmenlikte başarının sırları ve elleri öpülesi öğretmenler...
Öğretmenlik zor meslektir. Başlı başına bir insan yetiştirme sanatı olan öğretmenlik, çok zor ve o denli meşakkatli bir zanaattır. Öğrencilerle uğraşmak, onlarla hemhal olmak, onları yönlendirip istikamet vermek çok ama çok kârlı bir eylemdir.
Bu açıdan bakıldığında öğretmenlik çok dikkat gerektiren bir meslektir. Hocaların bundan dolayı hata yapma lüksleri yoktur.
Öğretmen bir kuyumcu titizliği ile bir fidan gibi büyüyen çocukları maddi ve manevi olarak eğitecektir. Bu eğitim sırasında hocalar alabildiğine duyarlı davranarak çocukların ruh ve düşünce dünyalarını müspet olarak etkileyeceklerdir. Yetkin ve o derece mesleğine kendilerini adamış olmaları öğretmenler için bir ön koşuldur.
Bu bağlamda ilkokuldan üniversiteye kadar onlarca öğretmenin hayatımıza yön verdiği bir gerçektir. Lâkin neredeyse yirmi yıla yaklaşan eğitim-öğretim döneminde geriye doğru baktığımızda bütün öğretmenleri değil de bazı öğretmenleri hatırlamamız çok ilginçtir. Dayakçı öğretmenler, notu silah olarak kullanan öğretmenler, öğrenciler arasında ayırım yapan, onurlarını kırıp öğrencilerini rencide eden öğretmenler nedense pek hatırlanmaz. Hatırlansa dahi hayırla kulakları çınlatılmaz. Hatta bazen yıllar sonra karşılaşıldığında bile görmezden gelinir.
Ne var ki öyle öğretmenler de vardır ki, onlar hayatın sonuna kadar unutulmaz. Konu eğitimden açıldığında hep onlardan bahsedilir, örnekler verilir ve hep hayırla anılır, karşılaşıldığında saygıyla elleri öpülür. İşte bu çok başarılı, hayatımıza yön veren, hayatımızda yer eden öğretmen modeline olan ihtiyacımız bugün dünden daha fazladır. İnançlı, yetkin, bilinçli, sabırlı, fedakâr, gayretli, azimli öğretmenler topluma yön veren, insanlığa hizmet eden toplum öncüleridir. İşte bu demde sadede gelip öğretmenlikteki başarının sırlarını, başarılı olmanın yöntemlerini açıklamaya çalışırsak şu hususlar öne çıkar:
* Derslere vaktinde girmek, bunu bir prensip haline getirmek.
* Derslere girildiğinde öğrencilere selam vermek.
* Derse girer girmez derse başlamak yerine bütün öğrencilere tek tek bakıp, yüzlerini incelemek, hallerini-hatırlarını sormak.
* Derse girildiğinde kaşlar çatılmış, kızgın ve öfkeli bir biçimde değil, alabildiğine rahat ve emin bir tavırla derse girip onlara tebessüm etmek.
* Daha önceki derslerde anlatılan konu hakkında kısa bir tekrar yapıp hatırlatma yapmak…
* Her öğrenciye mümkünse ismiyle hitap etmek ve böylelikle onları önemsediğini göstermek…
* Ders işlerken dersi ayakta; canlı, tahtayı kullanarak, kısa örnekler vererek anlatmak…
* Ders işlerken öğrencilere bıkkınlık vermemek…
* Ders sırasında anlattıklarını soruya dönüştürmek…
* Özellikle de öğrencilerin bilgi ve becerisini dikkate alarak, öğrencilerin seviyelerine inmek…
Bu saydığımız etkenler gerçekten başarı için çok önemli donelerdir. Fakat iş bununla da bitmemektedir.
Bunun yanı sıra aşağıda sayacağımız hususlar şayet yerine getirilirse başarı perçinlenmiş, eğitimcilik mesleği hakkıyla icra edilmiş olur:
* Çoğu zaman ders işlerken öğrencileri notla değerlendirerek teşekkür edip onları onore etmek.
* Her öğrenciye eşit mesafede davranmak, öğrenciler arasında ayrım yapmamak, öğrenciler arasında adaletli bir şekilde davranmak…
* Dersin bitimine birkaç dakika kala konuyu kısaca özetlemek.
* Dersi, zil çaldığında uzatmamak ve zille birlikte dersi bitirmek.
* Derse girilen sınıfların düzenine ve temizliğine dikkat etmek.
* Konularla ilgili öğrenciye ödev vermek.
* Sınıftan ayrılırken öğrencilere iyi dersler dilemeyi ihmal etmemek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder