4- Kur’an-ı Kerîm okumalı, dinlenilmeli ve ayrıca Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, meşayıhımızın, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımı-zın ve bizi yetiştiren muhterem hocalarımızın, üzerimizde hakkı bulunan ve emeği geçen zevatın... Kısacası bütün Müslümanların ruhlarına Kur’an-ı Kerîm okunmalıdır. Bir düşünelim! Bu akşam biz ölmüş olsaydık, kabirde olmuş olsaydık. Bize akrabalarımız, yakınlarımız, dostlarımız tarafından ne yapılmasını beklerdik. Biz de aynısını yapalım ki bize de arkamızdan gelenler yapsınlar!…
5- Bütün Müslümanların mağfiret-i ilâhiyyeye, maddî ve manevî bütün hayırlara bereketlere nail olmaları, yeryüzünden zulüm ve küfrün kalkıp İslâm’ın hakim olması için de içtenlikle bol bol dua edilmelidir. Evet ALLAH Teâlâ’ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız. Çünkü dua, rahmet kapılarının anahtarı, ibadetlerin özüdür, yalnızlaşan insanın sınırsız ve sonsuz kudret sahibi olan ALLAH Teâlâ’ya yakarışı ve ona sığınışıdır, insanın yaratıcısına yaklaştığı en vasıtasız andır. Dua, sınırlı, sonlu ve aciz varlık olan insanın, sınırsız ve sonsuz kudret sahibi Rabbisi ile kurduğu bir köprüdür, Kadir-i Mutlak’ı imdada çağırmasıdır. Dua, kulluk şuuru içinde ve sıradan isteme anlamlarının ötesinde, ALLAH Teâlâ’nın Rablık ve ilahlık hakikatine en köklü bir sığınma hadisesidir. “De ki: Kulluk ve duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin ki!” âyet-i kerîmesi buna işaret eder.Bu sebeple, idrak ettiğimiz şu mübarek gecede, içimizi ve dışımızı bilen Rabbimize ellerimizi ve gönüllerimizi açıp dua edelim. Selman-ı Farisi (R.A.) den rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) efendimiz:“Rabbiniz hayiy yani isteyene istediğini veren, Kerîm yani istemeden veren, bol verendir. Kulu dua ederek kendisine elini kaldırdığı zaman, o ellerini boş çevirmekten haya eder yani yapılan duayı mutlaka kabul eder.” buyurdu. O halde Rabbimizin bu vadinden istifâde ederek, açık olan tevbe kapısına ilticâ edelim. Tevbe edelim, tevbemizi kabul eder. O Yüce Rabbimizden mağfiret isteyelim, bizleri affeder. O, bizlere ana ve babalarımızdan daha şefkatli ve merhametlidir: “Ya Rabbi! Kulluk borcu olarak ve sırf ilâhî rızanı kazanmak niyeti ile bugüne kadar yapabildiğimiz ibadet ve taatlerimizi dergah-ı izzetinde kabul eyle. Ya Rabbi! Cümlemizi rahmetine gark eyle. Af v ü mağfiretine nail eyle. Cemalinle ve Firdevs Cennetinle müşerref eyle. Cehennemden uzak eyle. Dünya ve Ahiretimizi mamur eyle. İslâm’ı ve Müslümanları aziz ve mansur eyle. Amin! Ya Rabbel-alemin ve ya erhamer-rahimin.”
1Hadid Sûresi:16
2Beyhaki, Suabul-iman, No: 7316, 5/468
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder