KIZLARIMIZ EĞİTİMLİ OLMALI

MİLLİ GAZETEDEN ALINTIDIR
Aile toplumun küçük bir şubesidir. Bir kadın ve erkek oluşan aileyi oluşturmadan, toplum ve milletlerin hayatlarını devam ettirebilmeleri çok fazla mümkün olamaz.

İşte bu yüzden genelde ailenin, özelde de kadının eğitimi büyük önem taşımaktadır. Çocukların eğitimi annenin elinde şekillendiğinden özellikle genç kızlar bilgi ve bilinç yönünden desteklenmelidir.
Anne babalar bir genç kızı hayata hazırlarken şu kıstaslar dikkate almalıdırlar:
Temel değerlere hâkim olmak ve yaşantısal olarak bu değerleri ifade etmek
Kul ve beşer olarak bulunduğu koordinatı iyi bilmek
Bilinçli ve şuurlu olmak
İnsanlarla ilişkilerinde sağlıklı ve tutarlı olmak
Empati yeteneğine sahip olmak
Yeteneklerini keşfetmek ve kendini geliştirmek
Güçlü bir iradeye sahip olmak
Hakkaniyet ölçülerine riayet etmek
Bilgili, donanımlı, imanlı ve gelişime açık olmak
İçinde bulunduğu statü ne olursa olsan, kadının en değerli rolü anneliktir. Dolayısıyla kız çocukları eğitim alırken, anneliğe de hazırlanmalıdır. Kızlarımız, aldıkları eğitimi, kendi ebeveyninden getirdiği yaşanılmış deneyimlerle destekleyerek hayatlarına taşımalıdırlar.
Bununla beraber kadınlarımız bir anne olarak, eş olarak ya da çalışan kişi olarak fıtri özelliklerinden ve ruh inceliğinden ödün vermemelidir. Kadın, annelik kimliğinin kendisi için büyük önem taşıdığını bilmelidir. Ne yazık ki günümüz anne babaları, kız çocuklarını büyütürken, sırf maddi hayaller ve beklentiler kuruyor ve çocukları dünyevi beklentilerine kurban ediyorlar. Bir dönem kız çocuklarının okula gidip gidemeyeceğini tartışan aileler artık onların kazanacakları paraları hayal ediyorlar. Elbette, ilahi ölçüler dâhilinde kadınlar çalışabilir ve sosyal alanda sorumluluk alabilirler. Ancak, hangi alanda olursa olsun, eğitimin bir ayağının daima değerler ekseninde durması gerekir. Çünkü Allahın dininden uzak bir hayat süren, nice eğitim almış kimselerin insanlıkla bağdaşmayacak tutum ve davranışlarına çoğu kez şahit olmaktayız.
Eşlerin birbirleri üzerinde hakları vardır
Allah (c.c.), eşlerin birbirleri üzerindeki haklarını belirtirken şöyle buyurmaktadır:
"...Erkeklerin kadınlar üzerinde bulunan hakları gibi, kadınların da erkekler üzerinde hakları vardır. Erkeklerin, kadınlar üzerindeki hakları, bir derece daha fazladır." (Bakara sûresi, 2/228.)
İslâm eşler arasındaki ilişkileri sağlam temeller üzerine oturtmuştur. Çünkü kadının erkek üzerinde hakları olabileceği kadının da erkek üzerende hakları vardır.
Dimiz, aile bireylerinin Allahın emirlerine uymalarını ve birbirlerine şefkatle muamele etmelerini emreder. Zira Aile olmak hem dünyada hem de ahirette gerçek anlamda huzura ulaşmanın yollarını açar. Sağlıklı bir ailede büyüyen çocuklar ise toplumun sorumluluğunu omuzlarında taşır ve geleceğe umutla yürürler.
Sağlıklı bir toplum sağlıklı ailelerden doğar. Bu nedenle yüce Rabbim evlenmeyi ve sağlıklı bir yuva kurmayı tavsiye etmektedir.
"İçinizden bekârları ve köle ve cariyelerinizden iyileri evlendirin. Eğer yoksul iseler, Allah (c.c.) lutfuyla onları zengin eder. Allah(ın mülkü) geniştir. O, (her şeyi) bilendir." (Nûr sûresi, /32.)
"Ve (onlar): 'Rabbimiz, bize gözler sevinci (gönüller açan) eşler ve çocuklar ver ve bizi (senin azâbından) korunanlara önder yap' derler." (Furkan sûresi, /74.)
Evlilik konusu üzerinde Peygamberimiz (s.a.v.) de önemle durmuş ve ümmetini teşvik etmiştir: "Kimin evlenmek için maddi ve manevi durumu yerinde olur, bununla beraber evlenmezse, o benden değildir." "Mü'min, Allah'tan (c.c.) korkup kötülüklerden sakındıktan sonra saliha bir eşten daha hayırlı bir şeyden yararlanmamıştır." (İbn Mâce.)
Evlenecek kişinin sorumluluk sahibi olması ve hayatına yön verecek yeterliliğe sahip olması gerekir. Zira ister kadın olsun ister erkek olsun, evlendiklerinden çocukları hayata hazırlamakla sorumludurlar. Bunun için evlilikler karşılıklı sevgi, saygı ve şefkat ekseninde devam etmelidir. Eğer kadının kocasına erkeğin de eşine şefkati yoksa, burada huzur ve mutluluk aramak boşunadır. Huzursuz bir aile ortamında büyüyen çocuklar ise anne babanın izini sürdürerek bu ortamı kendi hayatlarına taşırlar.