BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR
Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi 55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...
30 Eylül 2012
Ateşin düşürülmesinde etkili yöntemler
- Limonun suyu sıkılıp, su ile karıştırılarak aç karnına içilirse ateşi düşürür. Limon suyu baş ağrısına, boğaz enfeksiyonlarına ve bademcik şişmesine iyi gelir.
- En etkili yöntemlerden biri de buruna doğal çörekotu yağı damlatmaktır.
- Suda kaynatılarak elde edilen arpa suyu ateşi düşürür, balgamı söker, ishali önler.
- Akasya çiçeği yaprakları ve dalları kaynatılarak suyu ile baş yıkanırsa ateş düşer.
- Arpa ve papatya kaynatılararak bir su bardağı içilirse ateşi düşürür.
- Kına kaynatılarak içilirse yada sirke ile karıştırılıp ayakların altına sürülürse ateş düşer.
- Sirke Ateşli hastalıklarda zeytinyağı ile karıştırılarak başa sürülürse, baş ağrısını dindirir, ateşli vücuda sürülürse, ateşi düşürür.
- Zencefil midedeki balgamı parçalar ve iltihabı kurutur. Kan basıncını normalleştirir, kan dolaşımını uyarır, terletir ve ateşi düşürür.
- Elma veya elma suyu bronşit ve nezleye, ateşli hastalıklara iyi gelir
- Sinameki ateşi düşürür.
- Defne yapraklan öğütülür, kepekli buğday unu ile yan yarıya karıştırılır ve sirke ile hamur yapılır. Bu hamur ateşli şişliklere sarılır. İltihaplanmayı önler, ateşi düşürür, ağrıyı dindirir.
sadehayat.com sitesinden alınmıştır
Kaynak: Gerçek Tıp/ Yitik Şifanın İzinde
29 Eylül 2012
SAYFASINDA ÇOK İSTİĞFAR BULUNANA NE MUTLU
• “Her mü’minin günlük amellerinin yazıldığı bir sayfası vardır. Gün sonunda defter kapatıldığında, içinde istiğfar yoksa kapkara olarak kapatılır. Eğer içinde istiğfar varsa parlayan bir nur şeklinde kapatılır.”
• “Sayfasında çok istiğfarda bulunana ne mutlu!”
• “Kim istiğfar etmeyi adet haline getirirse Allâhü Teâlâ onun her sıkıntısına bir rahatlık, her darlığına bir çıkar yol lütfeder ve onu ummadığı yerden rızıklandırır.”
• “Günde yetmiş kere istiğfar eden hiçbir kul yoktur ki Allâhü Teâlâ onun yedi yüz günahını bağışlamasın. Günde yedi yüzden fazla günah işleyen bir kul veya kavim zaten hüsrana uğramıştır.”
Bir adam
“Ya Resûlallah! Bana öyle bir amel öğret ki onunla cennete gireyim” dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.v) ona;
“Öfkelenme” diye cevap verdi. Adam arzusunu ikinci kez tekrarlayınca Resûl-i Ekrem (s.a.v.) tekrar aynı cevabı verdi. Adam,
“Bundan başka ne yapmalıyım?” diye sorunca;
“Yetmiş yıllık günahlarına keffaret olması için ikindi namazından önce yetmiş kez Estağfirullah de” buyurdu. Adam,
“Fakat benim yetmiş yıllık günahım yok ki” deyince Resûlullah (s.a.v),
“Anneninkilere de keffarettir.” buyurdu. Adam,
“Onun da o kadar günahı yoktur.” deyince Rasûlullah (s.a.v) babanın, yine babamın da o kadar günahı yok deyince kardeşlerinin de günahlarına keffaret olacağını müjdeledi.”
27 Eylül 2012
2012 Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS)Ortaöğretim/Önlisans: SoruKitapçıkları ile Cevap Anahtarlarının Yayımlanması
Adaylara duyurulur.
ÖSYM BAŞKANLIĞI
Telif Hakkı: ÖSYM'nin internet sayfasında yer alan sınav soru kitapçıklarının telif hakkı ile koruma altındadır. ÖSYM’nin yazılı izni olmadan Hangi amaçla olursa olsun, tamamının veya bir kısmının kopya edilmesi, fotoğraflarının çekilmesi, herhangi bir yolla çoğaltılması ya da kullanılması yasaktır.
24 Eylül 2012
NİYETİN HALİS OLURSA BAK NE OLUYOR
Hz. Câbir'in (r.a.) iki erkek çocuğundan biri diğerine “Annemin oğlağı nasıl kestiğini sana göstereyim mi?” deyip kardeşini boğazlar. Annesi bir müddet sonra vaziyeti görünce çığlık atar. Diğer çocuk korkudan kaçarken fırının içine düşüp ölür. Kadın ikisinin cesedini de alarak eve götürür ve bir örtünün altına saklayarak Resûlullah (s.a.v) için yemek hazırlamaya devam eder.
Resûlullah (s.a.v) muhacir ve ensardan birçoğunu yanına alarak eve teşrif ederler. Hz. Câbir'in (r.a.) evi pek dardı. Resûlullah’ın (s.a.v) “Allâh’ın evini genişletmesini ister misin?” buyurması üzerine “Evet, yâ Resûlullah!” dedi. Resûlullah (s.a.v) dizleri üzerinde duâ etti. Câbir (r.a.) “Seni gönderen Allâhü Teâlâ'ya yemin olsun ki çatı yükseldi, duvarlar da uzaklaştı.” dedi. Resûlullah (s.a.v) yemeği kendi elleri ile dağıtır ve Câbir’den davetlileri onar onar çağırmasını ister. Hepsi gelip doyuncaya kadar yerler.
Resûlullah (s.a.v) bu kez de “Ey Câbir! Haydi, yavrularını çağır, gelsinler. Ben onlarla beraber yiyeceğim.” der. Câbir (r.a.) hanımına gider. Hanımı çocukların uyuduklarını söyler. Resûlullah (s.a.v) “Nefsim kudretinde olan Allâh’a yemin ederim ki onlar olmadan yemeyeceğim.” buyurur. Hanımı çocukların uyuduğunu söylese de Câbir (r.a.) çocukları çağırmak üzere odaya girer üzerlerindeki örtüyü çeker ve onların birbirine sarılıp uyuduklarını görür. Alıp Resûlullah (s.a.v)'in huzuruna getirir. Biri Resûlullah'ın (s.a.v) sağına diğeri soluna oturur ve karınları doyuncaya kadar yerler. Resûlullah (s.a.v) tebessüm eder ve “Ey Câbir! Cebrail'in bana anlattıklarını sana bildireyim mi?” der. Câbir’in (r.a.) “Evet, yâ Resûlullah!” diye cevap vermesi üzerine çocukların başına gelenleri Cabir (r.a.)'e bir bir anlatır. Hz. Câbir (r.a.) ve hanımı çok sevinirler.
23 Eylül 2012
KONUŞURKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ
• Çok konuşmak beyin yorgunluğuna sebep olur. Dost ve arkadaşlar yanında hoş karşılanmaz, sohbetten usanırlar ve anlatılanlardan rahatsız olurlar.
• Bir toplulukta başkalarına konuşma fırsatı vermemek çok kötü bir davranıştır. Ne kadar kısa konuşulursa o kadar edebe uygun olur.
• Sözün en hayırlısı az olanı ve meramı ifade edenidir.
• Çok konuşanın başına iki bela gelir: Kendisinin küçülmesi, dinleyicilerin usanması.
• Allahü Teâlâ kulağı iki, ağzı bir yaratmıştır ki dinlemenin ve susmanın hikmetini dile getirir.
• Akıl tam olunca söz kısa olur.
• Bilhassa latife ve nadir sözlerde bir defa söylediği sözü tekrar etmekten kaçınmalıdır. Aksi halde zevki kaçar.
• Bir meseleyi haddinden fazla tekrarlamak dinleyenleri usandırır.
HASTANIN İNLEMESİ TESBİH
Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Hasta, iyileştiğinde, gökten yeni düşen kar tanesi gibi bembeyaz ve pırıl pırıldır.”
Bir haberde şöyle geçmektedir: “Allâhü Teâlâ hastaya çeşitli melekler gönderir. Bir melek yemeğin lezzetini, bir diğeri içeceklerin lezzetini, öbürü de ondan uykunun lezzetini alır. Allâhü Teâlâ hastayı sağlığına kavuşturduğunda hastanın günahlarını alan melek hariç diğer bütün melekler aldıklarını geri verirler. Günahı alan melek “Bu günahları ona geri vereyim mi, yâ Rabbi?” der. Allâhü Teâlâ “Hayır, o günahları denize at” buyurur.
22 Eylül 2012
BİLENLE BİLMEYEN BİR OLUR MU
Kardeşim, sen ne yaptın? İbadetlerini şartlarına uygun, namazını tadili erkânıyla kılabildin mi? diye sormuş. O da senden sonra yirmi yıldır ibâdet ediyorum. On yıl bu sudan abdest aldım, namaz kıldım. Fakat bir gün gördüm ki bu ırmak taştı ve içinde bir hınzır ölüsü gördüm. Bu su murdar oldu. Ben de kalan on yılımda teyemmüm yaparak namazlarımı kılıyorum, dedi.
İlim tahsil eden kardeş, “Gördün mü cahilliğin âkıbetini. On yıl abdestsiz Allâhü Teâlâ’ya secde ettin ve kıldığın namazlarını heba ettin. Hınzır ölüsüyle bu ırmak murdar olmaz. O anda murdar olsa bile, sel geçtikten sonra su temiz olurdu.” dedi.
Nitekim Resûlullah Efendimiz (s.a.v.);
“Âlimin, (ilimsiz) âbide karşı fazileti, ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir.” buyurmuştur.
21 Eylül 2012
19 Eylül 2012
E-Okul nakil işlemleri bu gece başlıyor
MEB'in konuya ilişkin genelgesi ile belirlenen durumlara uygun olarak yapılacak tüm nakil işlemleri, e-Okul sistemine açıklama bilgisi girilerek gerçekleştirilecek.
Bilgi İşlem Grup Başkanlığı tarafından e-Okul üzerindeki tüm nakil işlemleri kayıt altına alınarak usulsüz yapılan nakil işlemleri takip edilecek.
EMROLUNDUĞUN GİBİ DOSDOĞRU OL
Değerli okurlarım! Doğru olma hâli, ” dürüstlük,sıdk, sadakat, istikamet, hak” bir, hidayetanlamına gelen itikadî ve ahlâkî bir kavram. Allah'ın (c.c.) emrine vekanunlarına uygun bir yol izlemek ve insanların haklarına riayet etmek demektir.İman eden ve inancını hayata geçiren doğru insan, Hz. Peygamber (s.a.s.)'in engüzel ahlâkını örnek alır.
“Kur'ân-ıKerim, doğruluğa dair birçok ayet ihtiva eder”. Sıdk, istikamet; hidayetgibi çeşitli türevleri olan doğruluk, ahlâkî vasıfların tümünü kendinde toplar.Özünde Allah Teâlâ’ya meleklere, âhirete, kitaplara, peygamberlere inanan,mallarını akrabaya, yetimlere, yoksullara harcayan, namaz kılan, zekât veren,oruç tutan, sabreden, sözünde duran, cihat eden... Müminlerin bütün buvasıfları doğruluk hâlinin tezâhürleridir.
"Âlemlerin Rabb'i Allah'ahamdolsun, Rahman'dır, Rahîm'dir. Din gününün sahibidir. Ancak sana kullukeder, ancak senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilet. Nimet verdiğinkimselerin yoluna” ." (Fâtiha Suresi, 1-6)
Ayetleriylebaşlayan Kur'ân-ı Kerim, doğruluk yolunu ve bunun aksini sapmışların yoluolarak çeşitli âyetlerle açıklar. O'na kulluk etmek, doğruluğun ve doğru yolunta kendisidir. Allah, (c.c.) O'na inananları ve yoluna yapışanları rahmet velutfa mazhar eder, onları doğru yola iletir. Öğüt alanlar için âyetleri Allahu Teâlâgeniş açıklamıştır.
Mevla Teâlâ müminlerin kendisindenkorkmalarını ve ölçüyü doğru tutmalarını emretmektedir. Sözünde doğru olmasıiçin uyarılan müminler, doğrulukları karşılığında cennet'e gireceklerdir.Onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.
Doğruluk, en iyi, takvahâlinde gerçekleşebilir. "Doğrularla beraber olun" (TevbeSuresi 119) Buyrulması, bu kavramın toplumsal oluşuna delâlet eder. Doğrulukbir misâktır, kulluk ahdidir: Ahde vefa ve sadakatın mükâfatı hem dünyada hemâhirette verilecektir. Sıddıkların özellikleri ana hatlarıyla açıklanmıştır.Bunlar; sabır, itaat, infâk, istiğfar, ihlâs, takva, hayâ, emanet gibi özelliklerdir.
Doğruluğunkarşısında yalancılık, bâtıl, dalâlet gibi özellikler bulunmaktadır. Muttakilerasla yalan söylemezler. Hz. Peygamber, (s.a.v.) "el-Emîn"olarak tanınmıştı. Yalancılık ise, insanın günlük hayatta söz ve davranışlarındadoğruluktan uzaklaşması anlamına gelir.
Resûl-i Zîşan efendimiz (s.a.v.)şu hadisi, Şerifinde “Münâfığın alâmeti üçtür. 1- Konuştuğu zaman yalansöyler, 2- Söz verdiğinde sözünden döner, 3- Kendisine bir emanetbırakıldığında emanete hıyanet eder
Doğruluğun,”vahyi” temellerinin anlaşılmasından sonra, düşüncenin eyleme geçirilmesindeen başta dile hâkimiyet gelmektedir. Dil, düşüncenin iletim vasıtasıdır. Müminler söz söylerken doğruyusöyler, gereksiz yere konuşmaz, kötü söz söylemezler; ya hayır konuşurlar yahutsusarlar.
Doğruluk; düşüncede, sözde, niyette,iradede, azimde, vefâ ve amelde doğruluk şeklinde tezâhür eder. Bütünbunların kaynağı, “Kur'ân ve Sünnet'tedir”. Öte yandan, düşünce ve eylembirliği doğruluğun esasıdır. Düşüncede ve inançta tam manasıyla İslâm'ayönelmedikçe ve İslâmî hükümlere teslim olunmadıkça davranışların doğru olmasımümkün değildir.
Doğru olan ahlâk Kâinat’ın engüzeli (s.a.v.) ahlâkıdır; bunun dışında doğru bir yol yoktur. Rasûlullah (s.a.s.) "dosdoğruol" mesajı ile "Hûd sûresi beni kocattı" diyebuyurarak doğruluğun önemini ve insana yüklediği sorumluluğu ifade etmiştir. ”Emrolunduğun gibi dosdoğru ol! (Hud Suresi,112,)
“Sen Ey Habibim,! Sen ve seninleberaber tövbe edenler “Emrolunduğun gibi dosdoğru ol” diyor. Biz doğru olacağız. Eşimize, dostumuza,herkese karşı dosdoğru olacağız. Doğruluğu kendi anladığımız gibi değil,Emrolundumuz gibi, doğru olacağız. ”DoğruluğuAllah (c.c.) emri doğrultusuna yapmasak”, her şahsa göre doğrular ortayaçıkar. .
Bir sahabi Hz. Peygamber'e (s.a.v.) "YaRasûlullah bana İslâm'ı öyle tanıt ki, senden başka birine sorma ihtiyacınıduymayayım" deyince, Efendimiz(s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Allah'a inandımde, sonra da dosdoğru ol." (Müslim, İman,)
“Doğruluk her ne kadar seniöldürse bile ondan ayrılma” ( Hz. Ömer (r.a.)
“Özü doğru olanın sözüdedoğrudur” (Hz Ali (r.a.)
“ Doğru söyleyip, zincirevurulmak, yalan söyleyerek zincirden kurtulmaktan iyidir" (Sadi Şirazi.)
Âlemlerin efendisi (s.a.v.) buyuruyor:"Doğruluk insanı iyiliğe yönelir, hayırlı işlerde cennet'e kılavuzlukeder. Bir kimse, doğruluğu prensip edinirse sıddîk olur. Yalancılık da insanıkötülüğe ve fücura sürükler. Kötülük de çehennem'e götürür. Bir kimseyalancılığı prensip edinirse Allah (c.c) ın divanında kezzab (yalancı)defterine yazılır." (Tecrid-i Sarih, Ter 9, 146). Rabbime emanetolunuz.
SORULAR CEVAPLAR: Amelde mezhepler 4 tanedir.
1-İmam Ahmed Bin Hanbel: Bu zat Hicri
2-İmam Şafii: Asıl adı Muhammed, babasının adı ise İdris’tir. Hicri 150, tarihinde Gazze’de doğmuş ve Hicri 204, tarihinde Mısır’da vefat etmiştir. İmam-ı Azam’ın mezhebinden çok faydalanan bu zatın mezhebi Arabistan’a ve Türkiye’nin güneydoğu illerinde yayılmıştır.
3-İmam Malik: Hicri 93 tarihinde Medine-i Münevvere’de doğmuş ve Hicri 179 senesinde aynı yerde vefat etmiştir. Zamanında Medine-i Münevvere’nin en büyük âlimi idi.”Muvatta”adlı hadis kitabı çok meşhur olmuştur.
4-Hanefi Mezhebi: İsmi Numan bin Sabit’tir (Sabit oğlu Numan). Hicri 80 yılında Küfe’de dünyaya geldi, hicri 150 yılında Bağdat’ta vefat etti. Kabri Bağdat’ta Azamiye Cami-i yanındadır.18 sene Hammad’dan fıkıh öğrenen bu zat önceleri ticaretle meşgul olmuştur.
Tabiinden olan İmam-ı Azam birçok hocadan tahsil ve feyiz almıştır.1000’ den fazla talebesi olmuştur. İmam Ebu Yusuf, İmam Züfer ve İmam Muhammed bunlardandır. 55 defa Hacca giden bu zat Islama uygun yaşantısıyla takvanın üstün haline gelmiştir. Yukarda sayılan dört büyük imamın tamamı dini meselelerin esaslarında birleşmişlerdir. Bu bakımdan aralarında ayrılık yoktur. Ancak ikinci derecede bulunan bir takım meselelerde ayrılık göstermişlerdir. Fakat bu ayrılıklarda görünüşte olan ayrılıklardan başka bir şey değildir.
-Seferi olduğumuz zaman: kazaya kalan namazımızı seferi olarak kaza yaparız. (Seferide 4 rekâtlı Farz namazlarını 2 rekât olarak kılarız Akşam namazının’da seferisi olmaz…
|
18 Eylül 2012
KIBLEYE HÜRMET
Resûlullah (s.a.v) bir topluluğa namaz kıldıran bir adamın kıbleye doğru tükürdüğünü gördü.
Onlara “Bu adam size namaz kıldırmasın.” buyurdu. Adam bu hadiseden sonra namaz kıldırmak isteyince ona Resûlullah’ın (s.a.v) emrini bildirdiler. O da gidip Resûlullah’a (s.a.v) sorunca “Evet, öyle dedim.” buyurdular.
Bayezid-i Bestâmî (r.a) anlatıyor:
Bana âbid bir kişiden medihle söz edilmişti. Merak ettim ve onu ziyarete gittim. Adamın kıbleye doğru tükürdüğünü görünce ziyaretten vazgeçip geri döndüm. Çünkü, dinin küçük bir edebine riâyet etmeyen bir şahsa dinin yüksek sırları hususunda nasıl güvenilebilir?
Seriyyü’r-Sakatî (r.h) şöyle demiştir:
“Bir gece namaz kılmış ve namazdan sonra mihrapta ayaklarımı uzatmıştım. Gaipten “Hükümdarlarla böyle oturuyor musun!” diye bir ses geldi. Ben de 'İzzetin ve Celâlin hakkı için bir daha asla mihrapta ayaklarımı uzatmam.’ dedim.”
MELEKLER NASIL GÜNAH YAZAR
Her kulda vazifeli iki melek vardır. Sağdaki melek soldakinin amiridir. Kul günah işlediği zaman soldaki melek “Yazayım mı?” diye sorar.
Sağdaki melek “Beş günah işleyene kadar yazma, bekle” der.
Kul, beş günah işleyince soldaki melek “Yazayım mı?” diye tekrar sorar. “Bir sevap işleyene kadar bekle, yazma” der.
Kul bir sevap işlediği zaman sağdaki melek, bize bir sevabın karşılığının on misli olduğu bildirilmiştir. Gel beş günahı beş sevap ile silelim, ona beş de sevap yazalım, der.
KPSS ÖN LSANS VE ORTAÖĞRETİM DENEME SINAV SORU VE CEVAPLARI
Yediiklimin deneme testi için tıklayınız. - Cevaplar için tıklayınız.
İhtiyaç'ın deneme testi için tıklayınız. - Cevaplar için tıklayınız.
Pegem Akademinin deneme testi için tıklayınız. - Cevaplar için tıklayınız.
Yaklaşımın'ın deneme testi için tıklayınız. - Cevaplar için tıklayınız.
iPhone'umdan gönderildi17 Eylül 2012
Önlisans ve Lise mezunlarına yönelik son deneme testleri
Yediiklimin deneme testi için tıklayınız.
İhtiyaç'ın deneme testi için tıklayınız.
Pegem Akademinin deneme testi için tıklayınız.
Yaklaşımın'ın deneme testi için tıklayınız.
cevapları yarın takip edebilirsiniz--
akpinar25
15 Eylül 2012
TORTUM DEMİRCİLER KÖYÜNDE RAHMETLİ OLDU
Merhumeye ve cümle geçmişlerimize bir fatiha okuyalım.
13 Eylül 2012
ALLAH KORKUSU İLE HARAM İŞLEMEMEK
Resûlullah (s.a.v) buyurdular ki:
“Kim bir kadını ya da bir cariyeyi haram yoldan elde etme gücüne sahip olduğu halde sırf Allah korkusundan dolayı vazgeçerse Allâhü Teâlâ onu büyük korkuya karşı emin kılar. Onu ateşe haram kılar ve cennete koyar.”
--
akpinar25
12 Eylül 2012
ANNE VE BABAYA SAYGI
11 Eylül 2012
İŞTE YAYINEVLERİNİN HAZIRLADIĞI ÖZEL DENEME TESTLERİ VE CEVAP ANAHTARLARI
Yaklaşımın'ın deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
Yediiklimin deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
İhtiyaç'ın deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
Pegem Akademinin deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
--
akpinar25
10 Eylül 2012
KPSS ÖN LİSANS ORTAÖĞRETİM İÇİN YAYINEVLERİNİN HAZIRLADIĞI ÖZEL DENEME TESTLERİ
Yaklaşımın'ın deneme testi için tıklayınız.
Yediiklimin deneme testi için tıklayınız.
İhtiyaç'ın deneme testi için tıklayınız.
Pegem Akademinin deneme testi için tıklayınız.
Memurlar.Net
--
akpinar25
09 Eylül 2012
ALLÂHÜ TEÂLÂ DUÂLARI İŞİTİR KABUL EDER
Resûlullah (s.a.v)'in azatlı kölesi Zeyd b. Hârise (r.a), münafıklardan biri ile yola çıkar. Harabe bir yere geldiklerinde Zeyd (r.a) uyur. Adam onu kıskıvrak bağlar.
Zeyd (r.a) uyanınca ona “Niçin beni bağladın?” diye sorar.
Münafık “Seni kesmek istiyorum!
Çünkü sen Muhammed’i seviyorsun!” diye cevap verir.
Zeyd (r.a), “Yâ Rahmân! Kurtar beni!” diye duâ eder. Tam o anda “Bırak onu, öldürme!” diye bir ses duyulur.
Münafık hemen harabeden çıkıp etrafa bakınır. Kimseyi göremeyince, tekrar Zeyd’i (r.a) öldürmek üzere içeri girer.
Zeyd (r.a) yine “Yâ erhamerrâhimîn! Kurtar beni!” diye duâ eder. Öncekinden daha yakın bir ses “Bırak onu” der. Adam tekrar dışarı çıkıp, bakar ama kimseyi göremez. Tekrar içeri Zeyd’i (r.a) öldürmek üzere gelir.
Zeyd (r.a) üçüncü kez “Yâ Rahmân! Kurtar beni!” deyince harabenin kapısında bir ses “Öldürme onu!” der.
Adam geri dönünce mızraklı bir süvari münafığı hemen öldürür ve Zeyd’in (r.a) ellerini çözüp onu kurtarır. Zeyd (r.a) ona kim olduğunu sorar.
“Ben Cebrâil'im! Birinci duâda yedinci semada idim Allâhü Teâlâ ‘Kuluma yetiş’ buyurdu. İkincisinde dünya semasında, üçüncü duâda ise harabenin kapısında idim! Münafığı öldürdüm!” buyurur.
08 Eylül 2012
Erzurum Büyükşehir Belediyespor Duayla sezon açtı
SPOR- TOTO 3. Lig, 3. grup takımı Erzurum Büyükşehir Belediyespor, yeni sezona kurban keserek ve dua ile girdi.
Beş koyunun kurban edildiği açılış töreninde din adamı Yusuf Atmacı,"Süper Lige çıkmalarını nasip eyle yarabbi" diye dua etti. Topluca kılınan cuma namazından sonra kesilen kurbanların kanı futbolcuların alınlarına sürüldü.Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkanı Saim Özakalın, yeni bir takım kurduklarını ve şampiyonluk için mücadele vereceklerini belirtti.
07 Eylül 2012
SAĞLIKLI UYKU NASIL OLUR
Burundan alınan nefes, akciğerlere ulaşmadan önce ısıtılır, nemlendirilir ve temizlenir. Burnun bu arıtma ve iklimlendirme işlevleri, akciğer ve genel vücut sağlığı için çok önemli. Eğer burun solunumu yapılamıyorsa veya bir şekilde burnun işlevini engelleyen bir bozukluk varsa, sürekli olarak veya belirli bir dönem boyunca yapılan ağız solunumu bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. Kulak Burun Boğaz Hastalıkları ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Murat Enöz’e göre, ağız solunumu atmosfer havasının koşullarını değiştirmeden, alınan havanın doğrudan boğaz ve akciğerlere ulaşmasına neden olur. Oysa burun, dışarıdaki soğuk ve kuru havayı akciğerlere uygun hale getirir.
Halk arasında “burun etleri” olarak bilinen “konka “ adı verilen, burun boşluklarının yan taraflarında bulunan oluşumların bu konuda çeşitli görevleri var. Buruna giren hava, konkaların arasından geçer. Bu geçiş belirli bir zaman aldığından bu sürede burundan alınan hava, ağızdan alınan havaya göre daha etkili olarak ısıtılır. Ayrıca yine bu yapıları oluşturan hücrelerin üzerinde bulunan ince “titrek tüyler” sayesinde, havada bulunan tozlar, polenler ve bakteriler filtre edilmiş olur. Burada yapışkan özelliği bulunan salgılar da (mukus örtüsü) havada bulunan alerjen ve mikropların büyük çoğunluğunu tutar ve akciğere gitmelerini önler.
BEBEKLERİN ALDIĞI NEFES DOĞRU
Sağlıklı bir bebeğin solunum şekli izlendiğinde burnunu kullandığı, burnu tıkandığında ağladığı, açıldığında ise tekrar burundan nefes alıp verdiği görülür.
“Ayrıca bebeğin karın bölgesi de her soluk alışta dışarıya doğru bombeleşir” diyen Op. Dr. Murat Enöz, bu solunum şeklinin içgüdüsel olduğunu söyledi ve şu bilgileri verdi: “En doğal olan solunum şekli budur. Derin nefes alındığında diyafram kası kasılarak akciğerlerin genişlemesine katkıda bulunur ve bu nedenle karın dışarıya doğru bombeleşir. Eğer sığ ve yetersiz soluk alıp verme işlemi yapılıyorsa, bu durum gerçekleşmez. Burun solunumu ayrıca derin soluk alabilmeye de yardımcı olur. Ağız solunumu yapanlarda yardımcı solunum kasları da devreye girer. Bu kasların çalışması, özellikle çocuklarda duruş (postür) bozukluklarına neden olabilir.”
BURUN TIKANIKLIĞINI ÖNEMSEYİN
Halk arasında burun tıkanıklığının bilinen en önemli nedeninin kıkırdak-kemik eğrilikleri, yani deviasyon olduğunu belirten Enöz, “Oysa daha sık karşılaşılan neden, burun eti şişmesi veya rinit denilen çeşitli nezle tipleridir. Bunları takiben çeşitli sinüzit tiplerine bağlı da burun tıkanıklıkları olabilir. Burun tıkanıklığı olan hastaların en büyük endişesi, doktora başvurduklarında ‘ameliyat gerekiyor’ denmesidir. Burada her burun tıkanıklığının tedavisinin ameliyat olmadığını vurgulamak gerekir. Ameliyatla tedavi ancak ciddi bir anatomik bozukluğu olan ve/veya ilaç tedavisine yanıt alınamayan hastalarda düşünülebilir” dedi.
NTV
06 Eylül 2012
ÖNLİSANS VE ORTA ÖĞRETİM KPSS DENEME SINAVI CEVAPLARI
Pegem Akademinin deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
Yargı'nın deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
Yaklaşımın'ın deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
Yediiklimin deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
İhtiyaç'ın deneme testi için tıklayınız. - Cevap anahtarı için tıklayınız.
Memurlar.Net
--
akpinar25
05 Eylül 2012
DÜNYADA HER ŞEY OLUR
Dünya işi hallolur.
Olan yerde olur.
Beni yaralayan zalim Allah(cc)'ından bulur.
KPSS Önlisans ve Ortaöğretim Adayları İçin Deneme Soruları
BU DENEME SORULARINI MUTLAKA ÇÖZÜN
başlıklı yazımızda deneme sınavlarına yönelik önemli bilgiler vermiştik. Bu haberimizin üstüne üyelerimizden yoğun bir şekilde deneme sınavlarına ilişkin soru ve talepler gelmiştir. Memurlar.net olarak sizler için bu konuyu geniş çaplı olarak araştırdık ve yayınevlerinden en özel testlerini istedik.
Yayınevlerinin bizlere gönderdiği deneme testleri üç grup halinde yayınlanacaktır. Her bir grupta beş adet farklı yayınevinin denemesi yer alacaktır.
Adaylarımızın sınav atmosferine uyum sağlamak amacıyla denemeleri ÖSYM sınavları saatindeyani sabah 09.30’da çözmeleri en uygun olanıdır. Denemelerin cevapları ise bir sonraki deneme sınavından bir gün önce verilecektir.
Deneme sınavları aşağıdaki tarihlerde yayınlanacaktır:
1- 4 Eylül 2012 Salı
2- 10 Eylül 2012 Pazartesi
3- 17 Eylül 2012 Pazartesi
Adaylarımıza şimdiden başarılar diliyoruz.
Kutay Seymen ARIKAN
Memurlar.net KPSS Editörü
kutay@memurlar.net
İŞTE YAYINEVLERİNİN HAZIRLADIĞI ÖZEL DENEME TESTLERİ
Pegem Akademinin deneme testi için tıklayınız.
Yargı'nın deneme testi için tıklayınız.
Yaklaşımın'ın deneme testi için tıklayınız.
Yediiklimin deneme testi için tıklayınız.
İhtiyaç'ın deneme testi için tıklayınız.
Memurlar.Net
--
akpinar25
04 Eylül 2012
02 Eylül 2012 Tarihli Diyanet İşleri Başkanlığı Mesleki Bilgiler Seviye Tespit Sınavı Soruları ve Cevap Anahtarına Bak
--
akpinar25
TORTUM DEMİRCİLER KÖYÜNDE RAHMETLİ OLDU
Merhuma ve cümle geçmişlerimize bir fatiha okuyalım.
--
akpinar25
01 Eylül 2012
TORTUM DEMİRCİLER KÖYÜNDE RAHMETLİ OLDU
Merhuma ve cümle geçmişlerimize bir fatiha okuyalım.
--
akpinar25
TORTUM DEMİRCİLER KÖYÜNDE RAHMETLİ OLDU
Merhuma ve cümle geçmişlerimize bir fatiha okuyalım.
--
akpinar25
ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN
BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ