Rasulüllah (s.a.v.)'ın şahsını, yaşam tarzını çok iyi bilmemiz gerekiyor. Aile efradımızı konuyla ilgili olarak bilgilendirmemiz gerekiyor.
O'nun yaşam tarzına (sünnetine) şöyle bir bakalım.
Fahr-i Kainat Efendimiz (s.a.v.):
* İnsanların en cömerdi idi.
* Sıkıntılara göğüs germe bakımından göğsü, en geniş olanı idi.
* İnsanların, sözü en doğru olanı idi.
* Üzerine aldığı işi en iyi şekilde yerine getireni idi.
Akrabalarına en çok ikramda bulunanı idi.
* Kendisinden bir şeyi istendiğinde istenilen şey varsa verirdi. Yoksa, eğer bulabilecekse vereceğine dair söz verirdi. İmkânı olmadığı taktirde susardı.
* İnsanların en cesuru idi.
* Az söyler, az konuşurdu.
* İnsanların en mütevâzısı idi.
* Hastaları ziyâret ederdi.
* Kölelerin bile davetine icabet ederdi.
* Evde zevcelerinin işlerine katılır ve onlara yardım ederdi.
* Çocuklara selâm verirdi.
* Kendisini çağıran (seslenen kişiye) "buyurun" diye cevap verirdi.
* Bir meclise girdiği zaman orada hangi konu konuşuluyorsa bu yönden onların sohbetine katılırdı.
* Gülmez, dâima gülümserdi.
* Yürürken sallanmaz ve adımlarını fazla açmazdı.
* Tedbirlerini muntazaman alırdı.
* Hâlis bir çöl Arabı O'nu ilk gördüğünde;
"- Vallahi gördüğüm şu simâ yalancı olamaz" derdi. Görünüşü itibariyle de doğruluğuna şahâdet ederdi.
* Yaşayışı gayet sâde idi.
* Kendi işlerini kendi görmeye çalışır, kimseye yük olmak istemezlerdi.
* Daima şefkat ve merhametli olurdu. Şefkat ve merhametten yoksun olanlar, tevazudan da mahrumdurlar.
* Son derece mütevazı idi.
* Bir meclise girdiğinde başköşeye geçmez, orada boş olan yer neresi ise oraya otururdu.
* Kendisi için ayağa kalkıp ta'zim edilmesini istemezdi.
* Övülmekten hoşlanmazlardı.
* İnsanlar arasında ayırım yapmazdı.
* İnsanların en adaletlisiydi.
* Günün ilk saatlerinde uyanır, bir daha uykuya yatmazlardı.
* Öğlen vaktinde kısa bir kaylule (öğle uykusu) yaparlardı.
* Az yer, az konuşur, az uyurlardı.
* Eve girdiklerinde selâm verirlerdi.
* Dişlerinin, tırnaklarının ve vücutlarının temizliğine çok önem verirlerdi.
* Sağlığı yerinde olduğu müddetçe, kimseden emir verip yardım istemezdi.
Hz. Aişe anamız diyor ki:
- Kalkar suyunu kendisi içerdi. İçtikten sonra da bana dönüp:
"- Ya Aişe su ister misin? İstiyorsan sana da su vereyim" diye sorarlardı. İstersem getirip su verirlerdi.
* Söz verdiğinde kesinlikle sözünü yerine getirirlerdi.
* Kimseyi asla aldatmazdı. "Aldatan bizden değildir" diye buyurmuşlardır.
* Daima tebessüm ederlerdi. "Gülümsemenin de bir çeşit sadaka olduğu"nu emir buyururlardı.
Ey Müslümanlar!
Peygamberimiz Efendimizin sözünü tutalım, sünnetini yaşayalım ve yaşatalım.
NOT :MİLLİ GAZETE YAZARI MEVLÜT ÖZCAN'dan alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder