Mahmut Toptaş
28-08-2014Beş vakit namazımızın son oturuşlarında en son okuduğumuz Rabbenağfirli ve livalideyye.../Rabbimiz, beni, anne ve babamı ve bütün mü’minleri afvet” diye okuduğumuz dua da İbrahim aleyhisselamın duasıdır.
Onun dualarından birinde Rabbimiz bize şöyle dediğini haber verir:
“Hani İbrahim şöyle demişti: “Rabbim, şu beldeyi (Mekke’yi) güvenli kıl. Beni ve çocuklarımı putlara tapmaktan uzak tut.” (İbrahim süresi ayet 35)
Önce vatan. Rabbimiz, namazın dosdoğru kılınması, zekâtın hakkıyla verilmesi ve iyiliği yaymanın, kötülüğü engellemenin ön şartının ana kucağı gibi bir anayurdun olması gerektiğine şöyle işaret eder:
“Onlara eğer yeryüzünde (iktidar için) bir mekân verirsek namazı kılarlar, Zekâtı verirler, iyiliği emrederler, kötülüğü yasaklarlar. İşlerin sonu Allah’a aittir.” (Hac süresi ayet 41)
Güzel ülkenin insanlarının da güzel olması için gönüllerini şekillendiren kelimenin, gönlü Yaratana ait olması gerekir. İnsanın ürettiği sözün gücü üretenin gücüyle orantılı olur.
Güzel kelime olan Kelime- i Tevhid, hem Yaratanın birliğini haber verir, hem bütün insanlığın birlik ve beraberliğini sağlar
Rabbimiz buyurur:
“Görmedin mi Allah nasıl bir benzetme yaptı? Güzel bir kelime, kökü (yerde) sabit, dalları gökte bir ağaca benzer.
Rabbinin izniyle meyvesini her zaman verir. Öğüt alırlar diye Allah insanlara misaller verir.
Kötü kelimenin durumu da, topraktan koparılmış kararı olmayan kötü ağaç gibidir.
Allah, iman edenleri dünya hayatında da, ahirette de sabit bir söz üzerinde tutar. Zalimleri sapıtır ve Allah dilediğini yapar.” (İbrahim süresi ayet 24-27)
Müslüman bir insanın yüzüne karşı “Bre kâfir” deseniz, adam renkten renge girer gücü yeterse tepkisini gösterir, yetmezse orayı terk eder. Bir tek kelimenin insan üzerindeki etkisidir bu.
Onun için temiz bir ülkede, temiz kelimelerin tedavülde olması için temizliği yaratanın temiz kelimeleri olan Kur’an ayetleri en fazla okunan, anlaşılan ve yaşanan olmalıdır.
Rabbin kelamı tedavülde olmaz da ona karşı isyan eden kâfirlerin sözü geçerli olursa çocuklar, babalarının kim olduğunu bilemeden, kadınların kaldırımlarda satılmasını özgürlük kabul eden, parlamentosunun dörtte üçü uyuşturucu müptelası olan, sokakları ışıl ışıl yanan, ateşin kelebekleri kendine çektiği gibi insanları cehenneme çeken sahte güzelliklerin hâkim olduğu bir alana bizi çekmeye çalışırlar.
Ebu Said el-Hudri’nin (r.a.) rivayetine göre, Sevgili Peygamberimiz de
“Gübrelikte biten yeşillikten sakının” buyurmuş.
O nedir diye sorulduğunda (Örnek olarak) “Kötü yerde (kötü çevrede, kötü kültürle yetişen) biten güzel kadın” diye cevap vermiş. (Deylemi 1/382 hadis no 1537, Ramehürmüzi, el-emsal 1/120 rakam 84, Kenz-ül ummal hadis no 45615. Nasıruddin el Elbani bu hadisi el-silsiletüzzaıfe’sinde zikretmiş)
MİLLİ GAZETE