EHL-İ SÜNNET ve CEMAAT Müslümanlığına (yani Kur’ana, Sünnete ve Şeriata) göre mü’min=iman etmiş anne babaların ve velilerin çocuklarına karşı ana vazifeleri şunlardır:
1. Üç yaşından itibaren onlara akılları ve anlayışları derecesinde din duygusunu, İslamı, Kur’anı, Peygamberi, Tevhidi, ahireti, mukaddesatı, iyiyi kötüyü, hesabı kitabı, Cenneti Cehennemi anlatmak, öğretmek.
2. Beş, altı, yedi yaşından itibaren şifahî ve kitabî ciddî ilmihal tahsili vermek.
3. Okuma yazma öğrendikten sonra ilmihal ve İslam ahlakı eğitimini derinleştirip genişletmek.
4. Yedi yaşından itibaren namaza başlatmak ve alıştırmak.
5. On yaşından itibaren namaz kıldırmak, kılmazsa te’dib etmek.
6. Kur’an okumasını öğretmek.
7. Doğru ve faydalı bilgi ve kültürün yanında ahlak ve karakter terbiyesi vermek.
8. Bozuk ve sapık fırkalara ve hiziplere karşı Ehl-i Sünnet şuuru aşılamak.
9. Yabancı dilden önce Osmanlıca okuma ve yazma öğretmek.
10. Kemalist eğitim sistemi bozduğu için onlara ehliyetli ve icazetli hocalar tarafından islamî paralel ve alternatif eğitim verdirmek.
11. Çocukları, dünya hizmet, vazife ve faaliyetlerini yapmaları şartıyla ahirete yönlendirmek.
12. Onlara Ümmet birliği şuuru vermek; cemaat ve fırka holiganlıklarından, militanlıklarından, fanatizminden, benim şeyhim senin şeyhini döver eşekliklerinden uzak tutmak.
13. İmam-ı Kebir, biat ve itaat kültürü ve şuuru aşılamak.
14. İffetli, namuslu yaşamaları için ne yapmak gerekiyorsa onları yapmak.
15. Hayatın çarklarını çevirmek için paranın gerekli, lakin onun kirli ve kirletici olduğunu anlatmak. Para için her haltı yiyen kimsenin sefil, beyinsiz, sürüngen, rezil bir kimse olduğunu öğretmek.
16. Meşrebleri, renkleri, kültürleri ne olursa olsun mü’minleri sevmenin, onları kardeş bilmenin, onlara acımanın, onlarla ilgilenmenin, onları desteklemenin, onların sevinçlerine ve kederlerine ortak olmanın gerekliliğini öğretmek.
17. Anne ve baba öldükten sonra, geride bıraktığı çocuklarının onlar için sadaka-i cariye kaynağı olmasının sağlayacak şekilde onları yetiştirmek.
18. Çocuklarını cahil değil alim, gafil değil uyanık, bedevî değil medenî, güçsüz değil güçlü ve vasıflı olarak yetiştirmek.
19. Onları, düşmanların ve karşıtların bile takdir edeceği şekilde kâmil=olgun insanlar, iyi Müslümanlar olmasını sağlamak.
20. Güçleri takatleri vüs’atları derecesinde onları iman, İslam, Kur’an hizmetkarları yapmak.
21. Onlara öyle bir ahlak ve karakter terbiyesi vermeli ki, açlıktan öleceklerini bilseler asla haram ve şüpheli gelir elde etmesinler ve yemesinler.
22. Onlara, en büyük ve zararlı düşmanlarının nefs-i emmareleri olduğu öğretilmelidir.
23. Onlara Ashab-ı Kiram, Tâbiîn, Tebe-i Tâbiîn yani Selef-i Sâlihîn, Ehl-i Beyt-i Mustafanın (Salat ve selam olsun Ona), her asırda gelip geçmiş mücedditlerin, rabbanî ve râsih ulema ve fukahanın, kamil şeyhlerin ve mürşidlerin, İslam kahramanlarının sevgisi aşılanmalıdır.
24. Çocuklarımız aşırı uçlardan, gulüvve kaçmış kimselerden, terör zihniyetinden, Haricilikten, İslam aktivizminden, Necdîlikten, her tür İslamcılıktan uzak tutulmalıdır.
25. Onlara özel ihlas dersleri verilmelidir.
26. Onlar ihlaslı mücahid olarak yetiştirilmelidir.
27. Onlara din sömürüsünün karı veya uyuşturucu satmaktan daha kötü bir cinayet olduğu anlatılmalıdır.
28. Onların zayıf, aciz, zelil, mağlub Müslümanlar değil; güçlü, muktedir, aziz ve muzaffer Müslümanlar olarak yetiştirilmesi için gereken bütün eğitim verilmelidir.
Yukarıda 28 madde yazdım, bunlara birkaç madde daha ilave edilebilir.
Çocuklarını böyle yetiştirmeyen anne ve babalar hem kendilerine hem de yavrularına zulm etmiş olur.
İnsanlar, çocuklarından dolayı hesaba çekilmeyeceklerini mi sanıyorlar?
Çocuklarını iyi yetiştirenlere müjdeler olsun.
Kötü yetiştirenlere yazıklar olsun.
Mehmet Şevket EYGİ
MİLLİ GAZETE
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder