06/07/2013
Pazartesi, akşam ezanıyla birlikte Şehr-u Ramazan (Ramazan ayı) başlıyor, inşaallah. Allah (c.c.) ömür, fırsat ve imkân verirse Pazartesi gece teravih namazına başlayacağız, gece de sahura kalkıp imsakla birlikte Ramazan ayının ilk günkü orucunu tutma şerefine ulaşmış olacağız, inşaallah.
Rahmeti ve Keremi bol Rabbımız Teâlâ, Ramazan ayının daha bu ilk gecesinde ve gündüzünde kimbilir ne kadar mümin kulunu affedip kullarına Cennetin Reyyan kapısını açarak merhametini tecelli edecek. Allah (c.c.) cümlemizi affa mazhar olmuş, Reyyan kapısından Cennete girmeye, Cemalullahı görmeye ulaşmış aziz kullarına dahil eylesin.
Allah (c.c.) lütfediyor. Yeter ki biz bu fırsata lâyık olabilelim.
Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimiz ne ulvi müjdeler veriyor. Bu müjdelerle önümüzü aydınlatıyor. Bunlardan birkaç tanesini zikrederek şu okuduğunuz tavsiyelerimi zenginleştirmiş olayım:
* Ramazan ayı girince Cennet kapıları açılır, Cehennem kapıları kapanır. (Buhari; Savm 5)
* Sırf Allah rızası için oruç tutanlar Cennetin Reyyan kapısından girecekler, bu kapıdan cennete sadece makbul oruç tutanlar girecekler. (Buhari; Savm 4)
* Oruç tutun, sağlıklı olun
* Sahura kalkınız, sahurda bereket vardır.
* Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç vardır: Birisi, iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır. (Buhari; Savm 9)
* Kim, faziletine inanarak, ve karşılığını Allahtan bekleyerek Ramazan ayı orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır. (Buhari; İman 28)
Oruç, bedeni ve ruhi hastalıkların şifaya, insanın sağlığa kavuşmasına vesile olan bir ibâdettir. Sırf Allah rızası için tutulan orucun faydaları sayılmakla bitirilemez.
Ramazan ayı girince yemek ve içmek konusunda uyulması gereken sünnetler var. Bunlar titizlikle uygulanmalı.
Efendimiz (s.a.v.) sahura kalkmadan oruç tutmazlar, iftar etmeden de akşam namazı kılmazlardı.
Tıp uzmanları bu iki hususa dikkat çekiyorlar ve hatırlatmalarda bulunuyorlar:
* Sahura mutlaka kalkın...
* İftarda da çok miktar ve çok çeşit yiyecekler yemeyin...
Bu hatırlatmalardan sonra konuyu biraz daha açalım:
Sahura mutlaka kalkalım. Bu bir sünnettir. Tıp uzmanlarının da bu sünnetin üzerinde durmalarının sebebi, sahura kalkmadan oruç tutan bir müminin metabolizmasının hızı yavaşlar. Kan şekeri ve tansiyonu, olması gerektiğinden fazla düşer. Mide uzun süre boş olduğu için mide asit salgısı artar. Bir sonraki gün metabolik hız düştüğünden dolayı hâlsizlik ve başağrısı görülür. Bu sebeple sahura mutlaka kalkılmalıdır.
Sahurda abur cubur ve çok çeşit yemekler yemek de uygun değildir. Yemek yiyip yatılırsa reflü ve diğer mide rahatsızlıkları görülebilir. Onun için hafif, yağ oranı düşük bir öğün olmalıdır. Bu vakitte süt, peynir, zeytin, kepekli ekmek, çorba, biber, reçel gibi kahvaltılık türü şeyler en ideal yiyeceklerdir.
Sahura kalkamazsanız veya kalkar da ağır ve çok çeşit yiyecekler tüketirseniz hata etmiş olursunuz. Bu hatanız sağlık sorunları yaşamınıza sebep olabilir.
İftara gelince;
Vakit girince su, hurma gibi yiyeceklerle iftarınızı açıp akşam namazını kılınız. Bu, peygamberimizin sünnetidir.
Yemeği bundan sonra yiyiniz. Hızlı yemeyiniz. Fazla ve çok çeşit yemek yemeyiniz. Aksini yaparsanız sindirim zorlaşır. Midede ağrılık, ekşime, yanma, bulantı olur. Bağırsaklarda, kabızlık, şişkinlik problemleri yaşanır. Yemekten hemen sonra çay, kahve içmemeli; en az iki saatin geçmesi beklenmelidir.
Tıp uzmanlarının beyanları böyle.
Allah ibadetlerimizi kabul eylesin
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder