BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR
Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi 55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...
31 Aralık 2008
YILBAŞI OYUNU
Erzurum'un Tortum ilçesisinin Demirciler (Ehrek) Köyünde 1950'li yıllarda yılbaşı oyunu oynanırmış.65-70 yaşında olan Ehrekliler bu oyunu bilirler.Oyun şöyle:
Çocuklar evin bacasından ipe bağlı çepiki(sepet) aşağı sarkıtıp:
"Yılbaşıdır,yılbaşı
Kara yılanın kalın başı
Verenin bir koç oğlu olsun
Vermeyenin kör kızı,
Get geri gitsin.
Tandıra düşsün.
Gıcır gıcır yansın."derlermiş.
Ardından ev sahibi imkanlrı ölçüsünde mısır,yumurta,pestil,dut ve para verirmiş.
Çocuklar evin bacasından ipe bağlı çepiki(sepet) aşağı sarkıtıp:
"Yılbaşıdır,yılbaşı
Kara yılanın kalın başı
Verenin bir koç oğlu olsun
Vermeyenin kör kızı,
Get geri gitsin.
Tandıra düşsün.
Gıcır gıcır yansın."derlermiş.
Ardından ev sahibi imkanlrı ölçüsünde mısır,yumurta,pestil,dut ve para verirmiş.
29 Aralık 2008
HİCRİ YILBAŞI
Hicri Takvimi Peygamberimizin Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç kabul eden ve ayın dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir.
Medine'de İslam devletinin kurulmasından Hz. Ömer (r.a.) devrine kadar müslümanlar bazı önemli olayları tarih başlangıcı kabul edip buna göre zamanlarını tayin etmekteydiler. Mesela; Fil olayı, ficar savaşı, zelzele yılı, veda haccı yılı ve bazı önemli zatların ölümü gibi olaylar tarih başlangıcı olarak kabul edilmekteydi. Ancak bu, zaman zaman karışık bir durum arzediyordu. Hz. Ömer (r.a) bu karışıklığı gidermek amacıyla konuyu diğer sahabelerle istişare etti. Bu sırada meydana gelen olay bunun gerekliliğini bir kat daha arttırdı. Yemen Valisi Ya'la b. Ümeyye Hz. Ömer (r.a)'a gün, ay ve yılı belli olmayan bir mektup gönderir. Aynı şekilde yılı belli olmayan vadesi Şaban ayı, diye kaydedilen bir senet Basra Valisi Ebu Musa el-Eşari'ye getirilir. Sözkonusu senette geçen şaban kelimesinin, bu yıla mı, geçen yıla mı, yoksa gelecek yıla mı ait olduğu meselesi kesin olarak anlaşılmayınca bu tarih ve sened ihtilafa sebeb oldu ve konunun önemini ortaya çıkardı. Sahabiler meseleyi görüşerek tarih başlangıcı konusunda İran, Yunan vb. gibi ülkelerin takvimlerini benimseme tekliflerini ileri sürdüler. Ancak bu teklifler kabul görmeyince Hz. Ali (r.a) takvimin hicretin başlangıç olması gerektiğini ileri sürdü. Onun bu görüşü derhal benimsendi. Hz. Peygamber (s.a.s), rebiülevvel ayında hicret etmişti. Ancak kameri yıl muharrem ayı ile başladığından tarih iki ay sekiz gün geri alınıp Hicri takvimin başlangıcı 23 Temmuz 622 olarak tesbit edildi. Miladi ve Rumi tarihler gibi on iki ay esasına dayanan hicri yıl muharrem ayı ile başlar ve zilhicce ile sona erer. Hicri (kameri) aylar şunlardır: Muharrem, safer, rebiülevvel, rebiülâhir, cemâzielevvel, cemâzielâhir, recep, şaban, ramazan, şevvâl, zilkade, zilhicce
Hicri takvim hicreti esas alır. Günümüzde kullanılan miladi takvim ise Hz. İsa'nın doğumunu 'tarih başlangıcı olarak esas almaktadır.
Bu vesileyle tüm mü'minlerin hicreti kutlu,yeni yılı mutlu,huzurlu ve hayırlı olsun inşallah.
Güzel bir dua: "Ya Rabbi, bu yeni senede beni mağfiret-i ilahine, rıza-i ilahine ve hidayet-i ilahine mazhar eyle.Yeni açılan amel defterime rıza-i ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle.Beni gadab-ı ilahine duçar edecek amellerden muhafaza buyur"(AMİN)
Medine'de İslam devletinin kurulmasından Hz. Ömer (r.a.) devrine kadar müslümanlar bazı önemli olayları tarih başlangıcı kabul edip buna göre zamanlarını tayin etmekteydiler. Mesela; Fil olayı, ficar savaşı, zelzele yılı, veda haccı yılı ve bazı önemli zatların ölümü gibi olaylar tarih başlangıcı olarak kabul edilmekteydi. Ancak bu, zaman zaman karışık bir durum arzediyordu. Hz. Ömer (r.a) bu karışıklığı gidermek amacıyla konuyu diğer sahabelerle istişare etti. Bu sırada meydana gelen olay bunun gerekliliğini bir kat daha arttırdı. Yemen Valisi Ya'la b. Ümeyye Hz. Ömer (r.a)'a gün, ay ve yılı belli olmayan bir mektup gönderir. Aynı şekilde yılı belli olmayan vadesi Şaban ayı, diye kaydedilen bir senet Basra Valisi Ebu Musa el-Eşari'ye getirilir. Sözkonusu senette geçen şaban kelimesinin, bu yıla mı, geçen yıla mı, yoksa gelecek yıla mı ait olduğu meselesi kesin olarak anlaşılmayınca bu tarih ve sened ihtilafa sebeb oldu ve konunun önemini ortaya çıkardı. Sahabiler meseleyi görüşerek tarih başlangıcı konusunda İran, Yunan vb. gibi ülkelerin takvimlerini benimseme tekliflerini ileri sürdüler. Ancak bu teklifler kabul görmeyince Hz. Ali (r.a) takvimin hicretin başlangıç olması gerektiğini ileri sürdü. Onun bu görüşü derhal benimsendi. Hz. Peygamber (s.a.s), rebiülevvel ayında hicret etmişti. Ancak kameri yıl muharrem ayı ile başladığından tarih iki ay sekiz gün geri alınıp Hicri takvimin başlangıcı 23 Temmuz 622 olarak tesbit edildi. Miladi ve Rumi tarihler gibi on iki ay esasına dayanan hicri yıl muharrem ayı ile başlar ve zilhicce ile sona erer. Hicri (kameri) aylar şunlardır: Muharrem, safer, rebiülevvel, rebiülâhir, cemâzielevvel, cemâzielâhir, recep, şaban, ramazan, şevvâl, zilkade, zilhicce
Hicri takvim hicreti esas alır. Günümüzde kullanılan miladi takvim ise Hz. İsa'nın doğumunu 'tarih başlangıcı olarak esas almaktadır.
Bu vesileyle tüm mü'minlerin hicreti kutlu,yeni yılı mutlu,huzurlu ve hayırlı olsun inşallah.
Güzel bir dua: "Ya Rabbi, bu yeni senede beni mağfiret-i ilahine, rıza-i ilahine ve hidayet-i ilahine mazhar eyle.Yeni açılan amel defterime rıza-i ilahine muvafık amel ile doldurmayı bana nasip eyle.Beni gadab-ı ilahine duçar edecek amellerden muhafaza buyur"(AMİN)
28 Aralık 2008
İSRAİLİ KINIYORUZ
Hz. Muhaammed (SAV) şöyle buyuruyor:
"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Ona da gücü yetmezse içten içe karşı çıksın. Bu imanın en zayıf olanıdır.(1)
İsrail'in yapmış olduğu saldırıyı kınıyoruz.Hiçbir şey yapamıyorsak dahi Allah(cc)'a dua edlim.
İmkanlarımız ölçüsünde Filistin için yapılacak yardım kampanyalarına katılmalıyız:
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ
[1]- Müslim, İman 78 (49).
"Sizden kim bir kötülük görürse onu eliyle düzeltsin. Buna gücü yetmezse diliyle düzeltsin. Ona da gücü yetmezse içten içe karşı çıksın. Bu imanın en zayıf olanıdır.(1)
İsrail'in yapmış olduğu saldırıyı kınıyoruz.Hiçbir şey yapamıyorsak dahi Allah(cc)'a dua edlim.
İmkanlarımız ölçüsünde Filistin için yapılacak yardım kampanyalarına katılmalıyız:
VİDEO İÇİN TIKLAYINIZ
[1]- Müslim, İman 78 (49).
25 Aralık 2008
SABAH NAMAZINA BU KADAR KOLAY KALKILIR.
Müminin günlük ibadatlerinden biri olan namaz,kulun Allah(cc) ile buluşmasıdır.Namaz müminleri kötülükten alıkoyar:
Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı/duayı yerine getir! Çünkü namaz/dua, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki, Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor.(Ankebut 45)
Beş vakit namaz içinde insanların en çok şeytan yatsı namazında ve sabah namazında gafil avlar.Kolay kandırır.Şeytanın seni kandırmamasını istiyorsan şunu yapmalısın:Ezan okunur okunmaz hemen hangi vakitse o namazı kılmalısın.Yatsı namazının uzun vakti var. Sonra kılarım deme!Çünkü ilerleyen vakitte uykun gelir,erinirsin namazını kılamzsın.
Sabah namazına kalkılmamasının sebepleri şunlardır:
-Akşam geç yatılması.
-Dizilerimiz geç saatte bitiyor.
-Akşam oturmalarımız fazla oluyor.
-Saat 24'te , 01.00'da yatan kişi illaki sabah namazına kalkamaz.
Sabah namazına kolay kalkmak için ne yapılmalı:
-Akşam erken yatılmalı.
-Erzurumlu Eşref Hoca'nın da dediği gibi"Saat on yatağına kon, saat üç yatağından uç."
-Gerekli tedbirler alınmalı.Çalar saatler ezan vaktine ayarlanmalı ,Cep telefonlarının alarmları iş saatine nasıl ayarlanılıyorsa sabah ezanı saatine de ayarlanmalı.
-Akşam yatarken Kevser suresi üç kez okunmalı.Sonra samimi bir şekilde "Allah(cc)'ım benim sabah namazına kalkmamı nasip eyle" diye dua edilmeli.Tam ezan okunurken kalkacağınızı söyleyebiliriz.
Şimdi aşağıda cep telefonlarına uygun Mp3 sabah namazı ezan sesi var.Alarm olarak kullanabilirsiniz.İndirmek ücretsizdir.İndirirken sabah namazı ezanı alarm olarak yapan kardeşinize bir Allah razı olsun demeyi unutmayınız.
Nokia,Samsung,LG,Simens,Sony Ericson,Çift hatlı Çin telefonları,Philips,Myphone ve Mp3 uyumlu tüm telefonlarda kullanabilirsiniz.
Sabah ezanı alarm olarak indir.
Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı/duayı yerine getir! Çünkü namaz/dua, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki, Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor.(Ankebut 45)
Beş vakit namaz içinde insanların en çok şeytan yatsı namazında ve sabah namazında gafil avlar.Kolay kandırır.Şeytanın seni kandırmamasını istiyorsan şunu yapmalısın:Ezan okunur okunmaz hemen hangi vakitse o namazı kılmalısın.Yatsı namazının uzun vakti var. Sonra kılarım deme!Çünkü ilerleyen vakitte uykun gelir,erinirsin namazını kılamzsın.
Sabah namazına kalkılmamasının sebepleri şunlardır:
-Akşam geç yatılması.
-Dizilerimiz geç saatte bitiyor.
-Akşam oturmalarımız fazla oluyor.
-Saat 24'te , 01.00'da yatan kişi illaki sabah namazına kalkamaz.
Sabah namazına kolay kalkmak için ne yapılmalı:
-Akşam erken yatılmalı.
-Erzurumlu Eşref Hoca'nın da dediği gibi"Saat on yatağına kon, saat üç yatağından uç."
-Gerekli tedbirler alınmalı.Çalar saatler ezan vaktine ayarlanmalı ,Cep telefonlarının alarmları iş saatine nasıl ayarlanılıyorsa sabah ezanı saatine de ayarlanmalı.
-Akşam yatarken Kevser suresi üç kez okunmalı.Sonra samimi bir şekilde "Allah(cc)'ım benim sabah namazına kalkmamı nasip eyle" diye dua edilmeli.Tam ezan okunurken kalkacağınızı söyleyebiliriz.
Şimdi aşağıda cep telefonlarına uygun Mp3 sabah namazı ezan sesi var.Alarm olarak kullanabilirsiniz.İndirmek ücretsizdir.İndirirken sabah namazı ezanı alarm olarak yapan kardeşinize bir Allah razı olsun demeyi unutmayınız.
Nokia,Samsung,LG,Simens,Sony Ericson,Çift hatlı Çin telefonları,Philips,Myphone ve Mp3 uyumlu tüm telefonlarda kullanabilirsiniz.
Sabah ezanı alarm olarak indir.
22 Aralık 2008
ERZURUMLU HALK OZANI AŞIK REYHANİ
Aşık Reyhani
1932 - 10 Aralık 2006. Hasankale’nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz’dır. İran’dan göçen babası önce Kars’a daha sonra Erzurum’a yerleşti. Aşık Reyhani’nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı.
Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır.
Reyhani, rüyasında gördüğü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi.
Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari ve Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi.
İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980’li yılların başında Erzurum’da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi.
Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi.
Şiirleri birçok gazete, dergi ve araştırmada yaralan, çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılan Aşık Reyhani’nin, şiirlerinin bir bölümünü topladığı »Alvarlı Reyhani« (1962), »Böyle Bağlar« (1966), »Kervan« (1988) ve bazı düşünce ve şiirlerinden oluşan »Şu Tepenin Arkasında« adlı kitapları, Dilaver Düzgün tarafından hazırlanan »Aşık Yaşar Reyhani«, (1997) ve Ozan Yusuf Polatoğlu tarafından hazırlanan »Mızrabın Istırabı, Aşık Reyhani-Hayatı ve Şiirleri«, (2003) adlı kitaplar bulunmaktadır.
Bursa'da öldü ve orada toprağa verildi.
AŞIK REYHANİ'DEN DÜNYA BİR ATAŞTIR ADLI ESERİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
Köylümüz Lokman BİLEN'e katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Aman Gazeteci Gel Bizim Köye
Aman gazeteci gel bizim köye
Bizden olan türlü halleri de yaz
Yalnız saçlıyı başlıyı değil,
Uyuzu, koturu, kelleri de yaz.
Tütmez oldu köyümüzün bacası
Ne gündüzü belli ne de gecesi
Dokuz yıldır Alamanya'da kocası
Çoluklu çocuklu dulları da yaz.
Zannetme ki bütün millet bütündür
Bilmez misin bir tarafı yetimdir
Senin için şark hizmeti çetindir
Uzaktan görünen illeri de yaz.
Vallahi doğuda yaşamak hata
Bir köyde bir ağa biniyor ata
Bir baş kırar on bin verir avukata
İfadeden aciz dilleri de yaz.
Benim neme lazım koskoca ırmak
Çünkü taksimimde var susuz durmak
Senin bahsettiğin ojeli parmak
İçi nasırlanmış elleri de yaz.
Bir de tennezzül et bizim köyde yat
Gel sor soruştur, derdimiz kat kat
Taş koyulmamış Kars'a bir göz at
Ardahan'a gitmez yolları da yaz.
Reyhani'yim ne karalı yazım var.
Ben insanım bir çok şeyde arzum var.
Ne yazık ki kırılmış bir sazım var
Üstünde yaşlanmış telleri de yaz.
Aşık Yaşar Reyhani (Şiiri gönderen Yalçın ÜRKER'e teşekkür ederim.)
1932 - 10 Aralık 2006. Hasankale’nin Alvar köyünde doğdu. Asıl adı Yaşar Yılmaz’dır. İran’dan göçen babası önce Kars’a daha sonra Erzurum’a yerleşti. Aşık Reyhani’nin çocukluğu köyünde geçti. Zaman zaman komşu köylere gitme olanağı bulduysa da daha başka yerlere gidemedi. Okuma yazmayı okula gitmeden öğrendi. Sonraki yıllarda ise dışarıdan sınava girerek diploma aldı.
Küçük yaşlarda köyüne gelen aşıklardan etkilendi. Hem aşıklardan dinleyerek hem de eline geçen kitapları okuyarak birçok halk hikayesini öğrendi. Kendi aşıklığı ve şiir yazmaya başlaması 18 yaşından sonradır.
Reyhani, rüyasında gördüğü bir kıza aşık oldu. Kısa bir süre sonra da kızı kaçırdı. Birkaç ay geçmeden evliliği geçimsizliğe ve huzursuzluğa dönüştü. Bunun üzerine karısının ailesi kızlarını alarak başka biriyle evlendirdiler. Aşık Reyhani, bu dönemden sonra Dertli mahlasıyla şiirler yazmaya, türkü söylemeye başladı. Ancak bu mahlası uzun süre kullanmadan, Bayburtlu Hicrani tarafından Reyhani mahlası verildi.
Konya Aşıklar Bayramına aralıksız katılan 7 aşıktan biridir. Eski aşıkların dışında, yetiştiği Huzuri Baba, Nihani, Cevlani, Efkari ve Gülistan Çobanoğlu gibi aşıklardan gelenek ve usul öğrendi.
İran’dan Avrupa’ya birçok ülkede türkü söyleyen Aşık Reyhani, katıldığı yarışmalarda da birçoğu birincilik olmak üzere çeşitli ödüller aldı. 1980’li yılların başında Erzurum’da bulunan Doğu Ozanları Derneğinin başkanlığına getirildi.
Aşık Reyhani birçok ülkeye konser ve konferanslara katılmak üzere çağrıldı. Ayrıca ABD’nin Michigan Üniversitesinde katıldığı bir konferanstan sonra kendisine fahri öğretmenlik unvanı verildi.
Şiirleri birçok gazete, dergi ve araştırmada yaralan, çeşitli radyo ve televizyon programlarına katılan Aşık Reyhani’nin, şiirlerinin bir bölümünü topladığı »Alvarlı Reyhani« (1962), »Böyle Bağlar« (1966), »Kervan« (1988) ve bazı düşünce ve şiirlerinden oluşan »Şu Tepenin Arkasında« adlı kitapları, Dilaver Düzgün tarafından hazırlanan »Aşık Yaşar Reyhani«, (1997) ve Ozan Yusuf Polatoğlu tarafından hazırlanan »Mızrabın Istırabı, Aşık Reyhani-Hayatı ve Şiirleri«, (2003) adlı kitaplar bulunmaktadır.
Bursa'da öldü ve orada toprağa verildi.
AŞIK REYHANİ'DEN DÜNYA BİR ATAŞTIR ADLI ESERİ DİNLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ.
Köylümüz Lokman BİLEN'e katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Aman Gazeteci Gel Bizim Köye
Aman gazeteci gel bizim köye
Bizden olan türlü halleri de yaz
Yalnız saçlıyı başlıyı değil,
Uyuzu, koturu, kelleri de yaz.
Tütmez oldu köyümüzün bacası
Ne gündüzü belli ne de gecesi
Dokuz yıldır Alamanya'da kocası
Çoluklu çocuklu dulları da yaz.
Zannetme ki bütün millet bütündür
Bilmez misin bir tarafı yetimdir
Senin için şark hizmeti çetindir
Uzaktan görünen illeri de yaz.
Vallahi doğuda yaşamak hata
Bir köyde bir ağa biniyor ata
Bir baş kırar on bin verir avukata
İfadeden aciz dilleri de yaz.
Benim neme lazım koskoca ırmak
Çünkü taksimimde var susuz durmak
Senin bahsettiğin ojeli parmak
İçi nasırlanmış elleri de yaz.
Bir de tennezzül et bizim köyde yat
Gel sor soruştur, derdimiz kat kat
Taş koyulmamış Kars'a bir göz at
Ardahan'a gitmez yolları da yaz.
Reyhani'yim ne karalı yazım var.
Ben insanım bir çok şeyde arzum var.
Ne yazık ki kırılmış bir sazım var
Üstünde yaşlanmış telleri de yaz.
Aşık Yaşar Reyhani (Şiiri gönderen Yalçın ÜRKER'e teşekkür ederim.)
ERZURUM'UN, TORTUM'UN TORTUM'UN KÖYLERİNİN NUFUSU (2008)
KÖY | TOPLAM | ERKEK | KADIN |
Akbaba | 213 | 105 | 108 |
Aksu | 298 | 133 | 165 |
Aktaş | 121 | 58 | 63 |
Alapınar | 95 | 49 | 46 |
Arılı | 203 | 107 | 96 |
Ballı | 39 | 22 | 17 |
Çakıllı | 52 | 26 | 26 |
Çardaklı | 98 | 46 | 52 |
Çaylıca | 132 | 56 | 76 |
Çiftlikköy | 104 | 49 | 55 |
Çivilikaya | 71 | 33 | 38 |
Demirciler | 341 | 163 | 178 |
Doruklu | 71 | 37 | 34 |
Esendurak | 150 | 70 | 80 |
Hamidiye | 26 | 12 | 14 |
İncedere | 349 | 184 | 165 |
Kapıkaya | 104 | 51 | 53 |
Karlı | 177 | 78 | 99 |
Kazandere | 331 | 158 | 173 |
Kemerkaya | 40 | 20 | 20 |
Kırmalı | 75 | 35 | 40 |
Kireçli | 166 | 76 | 90 |
Meydanlar | 167 | 86 | 81 |
Peynirli | 150 | 77 | 73 |
Taşbaşı | 120 | 60 | 60 |
Taşoluk | 101 | 58 | 43 |
Tatlısu | 19 | 8 | 11 |
Tipili | 169 | 79 | 90 |
Tortumkale | 159 | 82 | 77 |
Vişneli | 201 | 97 | 104 |
Yağcılar | 117 | 55 | 62 |
Yamankaya | 147 | 69 | 78 |
Yellitepe | 126 | 66 | 60 |
Yukarısivri | 554 | 280 | 274 |
Yumaklı | 263 | 139 | 124 |
Ziyaret | 236 | 113 | 123 |
Çataldere | 41 | 22 | 19 |
Derekapı | 339 | 160 | 179 |
Derinpınar | 445 | 224 | 221 |
Dikmen | 570 | 279 | 291 |
Gökdere | 208 | 118 | 90 |
Kaleboynu | 262 | 120 | 142 |
Suyatağı | 188 | 95 | 93 |
Uzunkavak | 475 | 235 | 240 |
Yazyurdu | 64 | 39 | 25 |
Cihanlı | 645 | 324 | 321 |
TORTUM | 22.372 | 11.129 | 11.243 |
784941 | 393.589 | 391.352 | |
ERZURUM |
06 Aralık 2008
KURBAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN 2008
Erzurum'da bayramlar bir başka olur.Kurban Bayramı'ndaki heyecan ve zevk daha başka olur.Aşağıda bayram öncesi hayvan pazarlarından seçtiğim resimlerden yaptığım klib var.Klipte Kurban nedir?Hangi hayvanlardan kurban olur? Niçin kurban kesmeliyiz?sorularına da cevap bulabilirsiniz? İyi seyirler.Tüm islam aleminin ve Ehreklilerin Kurban Bayramını tebrik ederim.
Site Yöneticisi
04 Aralık 2008
TEMİZLİK İMANDANDIR
Toplumumuzun % 95'inin üzerinde müslüman olan ülkede yaşıyoruz.Temizliğinin imandan olduğunu biliyoruz.Her hususta temizliğe önem vermeliyiz. Evinizde, elbiselerinizde, vücudunuzda, iş yerinizde. Çünkü bu din, temizlik üzerine kurulmuştur.Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnsanlar beden temizliğine ve çevre temizliğine yeterince önem vermiyor.Bu kanıya nerden vardım?
Umumi tuvaletlerin kullanımı ve çevreye dökülen çöplerden.Türkiyede birçok şehir gezdim,gözlemledim.Eğitimci olmam sebebbiyle de başta okul, cami, askeriye, hastahane tuvaletlerinin ortak kullanılmasına umumi tuvalet denir.Bu tuvaletlerin hepsinde aynı şeyi gözlemledim:
TUVALETLER PİSLİKTEN KULLANILAMAZ DURUMDALAR
İnsan evindeki tuvaleti nasıl kullanıyorsa umumi tuvaletleri de öyle kullanmalı.Tuvalet adabını da bilmediğimizi ifade edebilirim.Kısaca tuvalet adabından bahsedelim.
Tuvalete girmeden önce elbisemize dikkat etmeliyiz.
Gerekli önlemi aldıktan sonra tuvalet taşına oturmalıyız.
İhtiyacımızı giderdikten sonra temizlik(taharet)yapmalıyız.İlk önce tuvalet kağıdı sonra sol elimizin işaret ve baş parmağı hariç kalan üç parmağımızla temizliği yapmalıyız. Ardından tekrar tuvalet kağıdı kullanmalıyız.
Sonra hedefi on ikiden vuramamışsak tuvalet fırçasıyla tuvalet taşını temizlemeliyiz.
Bol bol su dökmeliyiz.
Tuvaletten çıktıktan sonra ellerimizi mutlaka sabun ya da sıvı sabunla yıkamalıyız
Tuvalette bir şey yememmeliyiz,içmemeliyiz ve çiğnememeliyiz.
Tuvaletin kapılarına "şafak 135, seni seviyorum aşkım, gecelerin kralı25,boya badana yapılır 0535 123 45 67 ,bu yazıyı buraya yazmayın,aşk bir sudur onu iç kudur yazıları ile ünlü ressam edasıyla resim" çizmeyin.Tuvaleti kulananlara sorsan ben yapmadım cevabını verirler.Kimse kabul etmez.Çünkü kapıya yazılanları ve çizilenleri cinler ve periler yapar. :):):)
Ayakta idrar yapılmamalıdır.
En büyük yanlışlığı da şurada yapıyoruz:Kendi evimizde ve toplum içinde yapmadıklarımızı tek başımızayken yapıyoruz.
Evimizdeki tuvaleti itinayla kullanıyoruz,evimizin odasına, mutfağına ve salonuna çöp atmıyoruz.Ama umumi tuvaletleri kullanırken dikkat etmiyoruz.Halbuki evdeki tuvaleti 4-5 kişi kullanırken umumi tuvaleti herkes kullandığı için daha çok dikkat etmeliyiz.Evdeki çöpleri evden uzaklaştırmakla temizlik olmaz.Eğer mutfakta yumurta kırıp kabuğunu camdan sallarsan,pet yağ şişesini atarsan, limon kabuğunu fırlatırsan,demlikteki çay otunu serpersen ve çöp bidonuna yaklaştığında elindeki çöpleri basket atmaya çalışırken atamayıp çöpleri yere savurup hiçbir şey olmamış gibi gidersen sonra da temizlikten,müslümanlıktan dem vurursan bu sana yakışmaz. Temizliğe insan ilk önce kendinden başlamalıdır.
Başta anne babaya,öğretmenlere ve din görevlerine büyük görev düşüyor.Geleceğimizin teminatı olan sevgili gençleri iyi bir şekilde yetiştirmezseniz büyük vebal altındasınız haberiniz olsun.
Bu arada başta köyümüz muhtarı Ömer Kaya 'ya, Ehreklilere ve öldükten sonra amel defterim kapanmasın diyen Ehrekli hayırsevere de iletişim adresimize gelen bir maili(elektronik mektubu)sansürsüz yayınladıktan sonra bir önerim olacak.İşte mail:
İnsanlar beden temizliğine ve çevre temizliğine yeterince önem vermiyor.Bu kanıya nerden vardım?
Umumi tuvaletlerin kullanımı ve çevreye dökülen çöplerden.Türkiyede birçok şehir gezdim,gözlemledim.Eğitimci olmam sebebbiyle de başta okul, cami, askeriye, hastahane tuvaletlerinin ortak kullanılmasına umumi tuvalet denir.Bu tuvaletlerin hepsinde aynı şeyi gözlemledim:
TUVALETLER PİSLİKTEN KULLANILAMAZ DURUMDALAR
İnsan evindeki tuvaleti nasıl kullanıyorsa umumi tuvaletleri de öyle kullanmalı.Tuvalet adabını da bilmediğimizi ifade edebilirim.Kısaca tuvalet adabından bahsedelim.
Tuvalete girmeden önce elbisemize dikkat etmeliyiz.
Gerekli önlemi aldıktan sonra tuvalet taşına oturmalıyız.
İhtiyacımızı giderdikten sonra temizlik(taharet)yapmalıyız.İlk önce tuvalet kağıdı sonra sol elimizin işaret ve baş parmağı hariç kalan üç parmağımızla temizliği yapmalıyız. Ardından tekrar tuvalet kağıdı kullanmalıyız.
Sonra hedefi on ikiden vuramamışsak tuvalet fırçasıyla tuvalet taşını temizlemeliyiz.
Bol bol su dökmeliyiz.
Tuvaletten çıktıktan sonra ellerimizi mutlaka sabun ya da sıvı sabunla yıkamalıyız
Tuvalette bir şey yememmeliyiz,içmemeliyiz ve çiğnememeliyiz.
Tuvaletin kapılarına "şafak 135, seni seviyorum aşkım, gecelerin kralı25,boya badana yapılır 0535 123 45 67 ,bu yazıyı buraya yazmayın,aşk bir sudur onu iç kudur yazıları ile ünlü ressam edasıyla resim" çizmeyin.Tuvaleti kulananlara sorsan ben yapmadım cevabını verirler.Kimse kabul etmez.Çünkü kapıya yazılanları ve çizilenleri cinler ve periler yapar. :):):)
Ayakta idrar yapılmamalıdır.
En büyük yanlışlığı da şurada yapıyoruz:Kendi evimizde ve toplum içinde yapmadıklarımızı tek başımızayken yapıyoruz.
Evimizdeki tuvaleti itinayla kullanıyoruz,evimizin odasına, mutfağına ve salonuna çöp atmıyoruz.Ama umumi tuvaletleri kullanırken dikkat etmiyoruz.Halbuki evdeki tuvaleti 4-5 kişi kullanırken umumi tuvaleti herkes kullandığı için daha çok dikkat etmeliyiz.Evdeki çöpleri evden uzaklaştırmakla temizlik olmaz.Eğer mutfakta yumurta kırıp kabuğunu camdan sallarsan,pet yağ şişesini atarsan, limon kabuğunu fırlatırsan,demlikteki çay otunu serpersen ve çöp bidonuna yaklaştığında elindeki çöpleri basket atmaya çalışırken atamayıp çöpleri yere savurup hiçbir şey olmamış gibi gidersen sonra da temizlikten,müslümanlıktan dem vurursan bu sana yakışmaz. Temizliğe insan ilk önce kendinden başlamalıdır.
Başta anne babaya,öğretmenlere ve din görevlerine büyük görev düşüyor.Geleceğimizin teminatı olan sevgili gençleri iyi bir şekilde yetiştirmezseniz büyük vebal altındasınız haberiniz olsun.
Bu arada başta köyümüz muhtarı Ömer Kaya 'ya, Ehreklilere ve öldükten sonra amel defterim kapanmasın diyen Ehrekli hayırsevere de iletişim adresimize gelen bir maili(elektronik mektubu)sansürsüz yayınladıktan sonra bir önerim olacak.İşte mail:
EHREKTE OTURAN EHREKLİLER!
KÖYÜMÜZ GÜZEL HOŞ DA BU YAZ TEMMUZ AYINDA BURSA'DAN BURSALI BİR MİSAFİRİ KÖYÜMÜZÜ GEZDİRMEK ÜZERE GETİRDİM. CAMİNİN TUVALETLERİNE GÖTÜRMEK ZORUNDA KALDIM.İNANIN ÇOK UTANDIM. BÖYLE BAKIMSIZ BİR TUVALETLE HİÇ KARŞILAŞMAMIŞTIM.
- SAÇ KAPILARI YARIYA KADAR ÇÜRÜMÜŞ DÖKÜLMÜŞ
- SULARI KESİK AKMIYOR
- TUVALETİN HER TARAFI PİSLİK İÇİNDE
SELAMLAR
Bu maili aldıktan sonra iki hafta sonra köyümüzde kanalizasyon boruları değişiyor.Köy muhtarımız Ömer Kaya'ya ve yapılamasında emeği geçen herkese teşekkür ederim.Hane başına 13 metre kanal kazmak için gittim.Bu maili yazan kişiye hak vermek durumunda kaldım.
ÖNERİ:Geliniz.Birlik olalım. İlkbahar ayında köyümüzün umumi tuvaleti olan camimizin tuvaletini yaptıralım.Ehreklilere önemle duyurulur.Hane başı 20 YTL verilirse lüks tuvalet yapılır.
Köyümüzden çıkan esnaflardan destek bekliyoruz.
Esnaflarımızı görmek için tıklayınız
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN
TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33
IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414
POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47
BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ
Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ