500 Yıllık Gelenek "1001 Hatim" Başlıyor
BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN
KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR
Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi 55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...
21 Aralık 2021
1001 HATİM 2022
KÖYLÜMÜZ RAHMETLİ OLDU
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler (Ali imran 156)
Köylümüz Mustafa BAYRAK 13 ARALIK 2021 PAZARTESİ günü rahmetli oldu. Allah(cc) rahmet eylesin.Yakınlarına da sabır versin.
Merhuma ve cümle geçmişlerimize bir fatiha
okumayı unutmayalım.
01 Aralık 2021
KÖYLÜMÜZ RAHMETLİ OLDU
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler (Ali imran 156)
Köylümüz KÖse Halil Dürlü 30 Kasım 2021 PAZARTESİ günü rahmetli oldu. Allah(cc) rahmet eylesin.Yakınlarına da sabır versin.
Merhuma ve cümle geçmişlerimize bir fatiha
okumayı unutmayalım.
20 Kasım 2021
Değişime Kendinizden Başlayın
Rabbimiz, Bakara Suresi 44. ayetinde, “Halkı iyilik yapmaya çağırıp dururken kendinizi unutuyor musunuz...” buyuruyor ve değişime insanın kendisinden başlaması gerektiğine vurgu yapıyor. Ayet bize iyiliği önce kendimize tavsiye etmemiz gerektiğini açıklıyor.
Söz sahibinin benliğinde yer edinmişse, muhatabı üzerinde daha tesirli ve daha kalıcı etkiler bırakır. Fakat nedense insan hatalarıyla yüzleşmekten şiddetle kaçınır ve insanların eksik yanlarına odaklanarak kendisine üst bir rol biçer. Kürsüden muhataplarına nasihat eden hocalarımızdan tutun da halka nutuk çeken siyasilerimize, eğitimcilerimizden ebeveynlerimize kadar herkesin hedefinde diğerlerini değiştirmek vardır. Değiştirmek isterler, nasihat ederler, kusurları ortaya döker ve kişiyi yerden yere vururlar ancak ne eylemlerinin ne de sözlerinin bir geçerliliği vardır çünkü nasihat ettikleri şeyin kendi hayatlarında bir karşılığı yoktur.
İnsanlık tarihine yön veren ve geride kalıcı bir iz bırakan şahsiyetleri diğerlerinden ayıran en önemli etken, değişime kendilerinden başlamaları ve halklarına verdikleri nasihati ilk evvela kendilerine telkin etmeleridir. Onlar kibir kalıplarını kırarak tevazua tutunmuş şahsiyetlerdi ve hatalarının söylenmesinden hiçbir rahatsızlık duymaz, iç dünyalarına dönüp hallerini değiştirmeye çalışırlardı. Nasihat ederken kibre kapılmaz biz duygusu ile hareket eder ve muhatabı etkilemeyi başarırlardı. Bilinen bir gerçektir; insanın yaşamadığı, inanmadığı bir şeyi muhatabına tavsiye etmesi tesirli olmaz, kalıcı bir etkiye dönüşmez. Hz. Ömer, “Başkalarını değiştirmek istiyorsan önce kendini düzelt” demiş ve kişinin tavsiye ettiği şeyi içselleştirmesinin karşı taraf için daha tesirli olacağını belirtmiştir. Doğru söz bir güçtür ve kişi önce bu sözü kendisine söylemelidir.
Hz. Peygamber, insanları hakka davet ederken elbette sözü bir araç olarak kullanmıştır ancak o muhatapları üzerinde hâl dili ile de aynı şekilde etkili olmuştur. Nitekim hâl ile konuşmak bazen sözden daha etkilidir ki, bugün kürsülerde ahlâk kesen hocalarımızın sözlerinin tesirli olmamasının en önemli nedeni sözün sahibinin hayatında bir yer edinememesidir.
İyiliği tavsiye edip, kötülüğe karşı uyarıda bulunmak hepimiz için bir sorumluluktur ancak ilk evvela nasihati kendimize yapmalı ve mesajımızı hâl dili ile de iletebilmeliyiz. Unutmayalım değişim fertte başlar ve öbek öbek topluma yayılır… Eğer biz kendimizi değiştiremezsek karşı tarafı değiştirme şansımız hiç olmayacaktır… Öyle değil mi?
16 Kasım 2021
TRAFİK POLİSİ CUMA HUTBESİ OKURSA BÖYLE OKUR.
Hoca cuma günü namaza gelirken kaza geçirdi ve namaza gelemedi.
Cemaatte herkes "ne yapalım?" diye birbirine bakarken, içlerinden trafik polisi olan biri kalktı, hutbeye çıktı, malum zikir ve dualardan sonra nasihate başladı;
"Muhterem cemaat, kıymetli müslümanlar!
*Tevbe ruhsatlarınızı yenileyin.
*Takva kemerlerinizi bağlayın.
*Günah hızınızı yavaşlatın.
*Niyet lastiklerinizin havasını kontrol edin.
*Kalp motorunuzu temizleyin.
*Kur'ân'ın işaretlerine uyun.
*Din yolunda, istikamet şeridinden ayrılmayın.
*Dikkat edin, önünüzde ciddi bir kontrol noktası var.
*Şunu bilin ki,
Kiramen Katibin meleklerinin radarından asla kurtulamazsınız.
*Kuralları ihlal ederseniz, ceza faturasını cehennem de ödersiniz.
*Dikkat edin!;
Dünyada amel var hesap yok, ahirette hesap var, amel yok.
15 Kasım 2021
CENDERME ALİ MUTİ' DEN ÖZLÜ SÖZ
Komşular, benden 1 nüfus fazla olana eyvallahım var.
19 Ekim 2021
ÖZÜ GÜZEL, SÖZÜ GÜZEL MUHAMMED
Hicri takvime göre 1456 yıl, miladi takvime göre 1411 yıl önce Sevgili Peygamberimiz,
“Adı güzel, kendi güzel Muhammed” aleyhisselam, bir Pazartesi günü dünyamızı teşrif buyurmuşlar.
Fanilere sarılanlar fena olmuş,
Sağlığında adı sanı kaybolmuş.
Baki olan Rabbin kelamına sarılan Hazreti Muhammed’in ümmeti 1456 yıldır hep artmış.
Bu günlerde iki milyarı aşmış ve dünyanın seyrini izleyen araştırma merkezleri, “Yükselen değerin İslam olduğunu” rapor etmişler.
Sevgili Peygamberimiz, dünyamızı, kabrimizi, ahiretimizi aydınlatan “Siracı Müniri”miz,
“Adı güzel, kendi güzel Muhammed”
Aslı güzel, nesli güzel Muhammed
Özü güzel, sözü güzel Muhammed
Cihana Rahmani nurlar saçan Muhammed
***
İlmini “Allamü’l-Ğuyub”dan alan
Gönülleri ayet ayet dokuyan
Ufukları karartan tağutları yıkan
Endamı güzel, evsafı güzel Muhammed
***
Ayetler onda amel/eylem görünür
Tavırları örnekliğe bürünür
Tağutların tahtı yerde sürünür
Huyu güzel, soyu güzel Muhammed
***
Sohbetinden “Ashaba” yükselenlere
Batıl yollardan Hakk’a at koşturanlara
Hak ile batılı zail/yok edenlere
Önder olan, örnek olan Muhammed
***
Sohbetinde okunurdu ayetler
Gül açardı, nur saçardı suretler
Meşk olurdu, aydınlanırdı yüzler
Aşkı güzel, meşkı güzel Muhammed
***
Ziyafetiyle cimrileri cömert eyleyen
Rivayetiyle cömertlere cennet vadeden
Riayetiyle, himayesiyle insanlığı gözeten
Yolu güzel, hali güzel Muhammed
***
Diller seni dillendiremez
Güller seni güzelleyemez
Dilleri de gülleri de Yaratan’ın
”Rahmeten lil âlemin” dediği Muhammed
***
Bülbülün sesi güle bakınca güzel
Hal ü dilimiz seni duyunca güzel
Şerefimiz, Sana uyunca özel
Eşref-i mahlukatsın Muhammed
***
Fahr-i cihansın, şanımızın madenisin
Sana ümmet olunca biz yüceldi şanımız
“Hayra’ümmetin” dedi bize Rabbimiz
Mefhar-i mahlukatsın Muhammed
***
Arzu-sema arz olunca ol Rasülü ümmiye
Yeryüzü mescid kılındı ümmet-i Muhammed’e
Zor zamanda, bol zamanda sarsılmadın sen
Cefasında, sefasında vefalısın Muhammed
Âlemlere rahmet
Hazreti Muhammed
Allah’ın sevgili elçisi
İnsanların öncüsü
Peygamberlerin sonuncusu
İnsanlara ayetler okuyan,
Onları şirkten, isyandan koruyan,
Kitabı ve hikmeti öğreten,
İnsanlığın esaret zincirlerini kaldıran
Yüklerini hafifleten
Müminleri kendilerinden daha fazla seven
Kendisine uyan müminlere kanat geren
Gariplerin sığınağı
Yetimlerin koruyucusu.
Örneğimiz ve önderimiz.
İyi, güzel ve temiz şeyleri helal kılan,
Pis, kötü ve zararlı şeyleri haram kılan
Büyük bir ahlaka sahip olan
Yumuşak kalpli, güler güzlü, tatlı dilli.
Allah’ın rahmeti, meleklerin istiğfarı, müminlerin duası üzerinde olan. İsa aleyhisselamın dilinde ve Kur’an’da adı Ahmed
Tevrat ve İncil’de haber verilen,
İyilikleri emredip kötülüklerden alıkoyan,
Eğitimini Allah ve Cebrail’den alan,
Bize, Allah’ın ayetlerini okuyan,
Bize kitabı ve hikmeti öğreten.
Hevasından konuşmayan,
Vahyi, eksiksiz ve fazlasız ulaştıran,
Âlemlere rahmet, bütün insanlara müjdeci ve uyarıcı olan,
Bu hizmetinin karşılığında ücret istemeyen,
Kazancını ailesi, fakirler ve şehre gelen müsafirlere harcayan, Vârislerine para ve emlak bırakmayan, Sabırlı, azimli, mütevekkil, vefalı,
Allah’a davet eden,
İnsanlığın gönlünü ve yolunu aydınlatan,
Âlemlere rahmet, Hazreti Muhammed.
Allahümme salli Muhammed.
23 Eylül 2021
KÖYLÜMÜZ RAHMETLİ OLDU
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler (Ali imran 156)
Köylümüz HAYDAR POLAT 21 EYLÜL 2021 SALI günü rahmetli oldu. BUGÜN ÖĞLE NAMAZI SONRASINDA köyümüzde defnedilecek. Allah(cc) rahmet eylesin.Yakınlarına da sabır versin.
Merhumeye ve cümle geçmişlerimize bir fatiha
okumayı unutmayalım.
13 Eylül 2021
KÖYLÜMÜZ RAHMETLİ OLDU
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler (Ali imran 156)
Köylümüz Remzi DÜRLÜ 13 EYLÜL 2021 Pazartesi günü rahmetli oldu. YarınÖĞLE NAMAZI SONRASINDA köyümüzde defnedilecek.Allah(cc) rahmet eylesin.Yakınlarına da sabır versin.
Merhumeye ve cümle geçmişlerimize bir fatiha
okumayı unutmayalım.
KÖYLÜMÜZ RAHMETLİ OLDU
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler (Ali imran 156)
Köylümüz Mustafa KÖSE (Kalfa) 25 AĞUSTOS 2021 Çarşamba günü rahmetli oldu. ÖĞLE NAMAZI SONRASINDA köyde defnedildi.Allah(cc) rahmet eylesin.Yakınlarına da sabır versin.
Merhumeye ve cümle geçmişlerimize bir fatiha
okumayı unutmayalım.
KÖYLÜMÜZ RAHMETLİ OLDU
الَّذِينَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ قَالُواْ إِنَّا لِلّهِ وَإِنَّا إِلَيْهِ رَاجِعونَ
O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah'ın kullarıyız ve biz O'na döneceğiz, derler (Ali imran 156)
Köylümüz Dilek DÜRLÜ 15 AĞUSTOS 2021 Pazar günü rahmetli oldu. ÖĞLE NAMAZI SONRASINDA köyümüzde defnedildi.Allah(cc) rahmet eylesin.Yakınlarına da sabır versin.
Merhumeye ve cümle geçmişlerimize bir fatiha
okumayı unutmayalım.
04 Eylül 2021
HER ZAMAN İMTİHANDAYIZ
Sadece büyük ve sarsıcı olayların imtihan olduğunu sanıyoruz. Oysa hayatımız hep imtihan. Bazen zorlukla, bazen kolaylıkla, bazen fakirlikle, bazen zenginlikle... Yaşadığımız her olay iç yüzümüzü ortaya çıkarıyor. Zenginliğe tepkimiz ne? Ya fakirliğe, ya şehvete, ya makama, çıkar dağıtımına... Ya korkuya, ya aşka, ya eş, evlat gibi dünya süslerine... Hepsi imtihan. Hepsinde melekler iki yanımızda saniye saniye kaydediyorlar amelimizi. Varlıkla ve kolaylıkla imtihan edildiğimizde şükrediyor muyuz, yoklukla ve zorlukla imtihan edildiğimizde sabrediyor muyuz? İmtihanı kazanmak, bütün imtihanlar boyunca sabır ve şükür üzerinde bulunmaktır. Ne var ki, çoğunluk sabrı da şükrü de doğru anlamamıştır. Şükredenler zaten çok az... Sabra gelince, şeytan öyle kandırmış ki... Kimi zulme susup katlanmayı sabır zannediyor. Kimi aman sabır istersen musibetin artar diye bir şeytani zannı satıyor. Ahir zamanın çağların en karanlığı olması işte bundan.
#muhammedbozdağ, #kişiselgelişim, #kitapyurdu, #sabır, #şükür, #imtihan
01 Eylül 2021
Musibetle imtihan
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Bütün hamtlar ve övgüler Hz. Allah (cc) mahsustur, salat ve selam
Efendimiz (sav) ‘e aline ve ashabına olsun.
Allahumme salli ala seyyidina Muhammed’in ve ala ali seyyidina Muhammed
Değerli okurlarım! Musibet: Başa gelen felâket, belâ, afet, sıkıntı,
ceza gibi olaylar için kullanılan bir terim.
Bir musibete uğrayan kimse, ya Allahu Teala tarafından imtihan
edilmekte veya işlediği bir kötülüğe karşı cezalandırılmaktadır.
Şu günlerde orman yangınları, sel baskınları, he yalanlar, fırtınalar,
dolu yağması, gibi musibetlerde birer imtihandır.
Musibet kelimesi Kur'an-ı Kerim'de bu iki anlamda da kullanılmıştır.
Kur'an-ı Kerim'de Allah Teâlâ sevdiği mümin kullarına değişik şekiller
altında musibetler göndererek onları imtihan ettiğini ve bu
musibetlere karşı gösterdikleri sabır ve tevekkül neticesinde de büyük
mükâfatlarla mükâfatlandırılacaklarını bildirmektedir.
İnananlar zümresi içerisinde peygamberlerin Allah Teâlâ'ya en yakın
kitle oldukları halde, musibetlerin en büyüklerine uğradıkları
görülmektedir.
Hz. Nuh (a.s),Hz. İbrahim (a.s), Hz. Musa (a.s) ve Hz. İsa’nın
kıssaları bunun örnekleriyle doludur. Ulu'l-azm peygamberlerin
sonuncusu Hz. Muhammed (sav) de Mekke döneminde büyük musibetlere
maruz kalmıştır.
O, kavmi tarafından yalanlanmış, işkence görmüş, ölümle tehdit
edilmiş, hatta taşa tutulmuştur. Taife gidip halkı Allahu Teâlâ’nın
dinine davet ettiği zaman, onlar bir peygambere uymayı reddettikleri
gibi köle ve çocuklara onu taşlatmışlardı.
İnsanlığa rahmet olarak gönderilmiş o büyük peygamber, Taiflilerin
saldırısından kurtulduktan sonra, ellerini kaldırıp Rabbine şöyle
seslenmişti:
Ya Rabbi! Gerçekte benim üzerime çöken bu musibet ve eziyet, şayet
senin bana karşı bir gadap ve öfkenden ileri gelmiyorsa, ben buna
aldırış etmem ve gönülden tahammül ederim. "
Allah Teâlâ da ona; "Ey Muhammed! Sen de, "azim ve sebat" sahibi
peygamberlerin sabrettiği gibi sabret" (Ahkaf Suresi, 35) şeklinde vah
yetmiştir.
Allah Teâlâ, hidayet ihsan edip rahmet nuruyla kuşattığı mümin
kullarım, bir takım dünyevî zorluklarla imtihan ederek bunu onlar için
bir rahmet vesilesi kılmıştır. Kur'an-ı Kerîm'de şöyle
buyurulmaktadır:
"Ant olsun ki sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan,
canlardan ve mahsullerden yana eksiklikle imtihan edeceğiz.
Sabredenleri müjdele. Onlara bir musibet dokunduğu zaman "Mutlaka biz
Allah içiniz ve mutlaka O'na döndürüleceğiz" derler, (Bakara,
155-156).
Bu ayetler, her ne şekilde olursa olsun, karşılaşılan bir belâ ve
musibet karşısında inanan kimselerin göstermesi gereken tavrı ortaya
koymaktadır.
Musibete karşı takınılan tavır, aynı zamanda iman ile nifakın arasını
ayıran ve münafık tiplerin kalplerindeki nifakı açığa çıkaran bir
imtihan aracıdır. Yani imanların musibetle sınanmasıdır.
Münafıklar, Müslümanlar savaşta bir başarısızlığa (musibete) uğradığı
zaman onlarla birlik olmadıkları için sevinirler ve bunu kendileri
için bir nimet sayarlar. Allah Teâlâ gerçek anlamda nim etlendirenin
musibetlere uğrayıp bunlara sabreden kimselerden başkaları olmadığını
ve farklı düşünenlerin ise kalplerinde hastalık bulunan tipler
olduğunu bildirmektedir:
"Şüphesiz ki içinizden (savaşa çıkmak için) pek ağır davrananlar
vardır. Size bir musibet geldiği zaman (onlar) "Allah bana nimet ihsan
etti de onlarla beraber olmadım" der" (Nisa Suresi, 72).
Diğer bir musibet de, insanların işledikleri kötü amelleri ve
kalplerindeki nifak ve küfürlerinden dolayı muhatap oldukları
musibettir. Kur'an-ı Kerîm'de bu anlamda kullanılan musibet kelimesi
ile, bu kötülüklere karşı bir cezalandırma kastedilmektedir:
"Başınıza gelen bir musibet kendi ellerinizle kazandığınız günahlar
yüzündendir. O, işlenenlerin birçoğunu da affeder" (Şûra,30).
Münafıkların hallerinden söz edilen başka bir ayette de şöyle buyurulmaktadır:
"Kendi yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiğinde nice
olur halleri..." (Nisa,, 62).
İşlen ilen kötü amellere karşılık ahirette elim Cehennem azabına
uğrayanların durumları da musibet olarak nitelendirilmektedir:
"Eğer onlar (Yahudiler) işledikleri günahlar yüzünden başlarına bir
musibet geldiği zaman; "Rabbimiz bize Peygamber gönderseydin de biz de
senin ayetlerine uyup müminlerden olsaydık ya" diyecek olmasalardı
”seni göndermezdik” (Kasas 47).
İnsanların başına gelen bütün musibetler Allah Teâlâ'nın izni ve
takdiri dâhilinde ortaya çıkmaktadır: "Yeryüzüne ve kendinize inen hiç
bir musibet yoktur ki biz onu yapmadan önce Levh-i Mahfuz’da yazılmış
olmasın. Şüphesiz ki bu, Allah için çok kolaydır" (Hadîd,,22);
"Allah'ın izni olmadan kulun başına hiç bir musibet gelmez." (Teğâbun,
11).Bu anlamda, ölüm olayı da bir musibet olarak zikredilmektedir: "
Veya yolculukta iseniz ve başınıza ölüm musibeti gelmişse." (Maide
Suresi,106).
Tövbe ile istiğfar ile affedilmeyen nice günahlar vardı ki, bir
musibet ile silinir gider. Günahlardan arındıran musibet bile
tatlıdır.
”Mümin olan kimseye ağrı yorgunluk, hastalık, keder, iç sıkıntısı,
hatta kendisine batan bir diken bile, isabet etmez ki buna karşılık
kendi günahlarından bir kısmı af olunmasın.” (Müslim,)
Allah Resulü (sav) şöyle buyurdu” Kendisine hastalık ve daha başka
neviden bir eza isabet eden hiçbir Müslüman yoktur ki Allahu Teâla bu
eza sebebiyle onun günahlarını ağacın kendi yapraklarını dökmesi gibi
döker olmasın” (Müslim,)
Birde, toplum boyutunda kavimlerin helak edilişi musibeti vardır ki
bu, azgın bir kavmin kendi elleriyle işledikleri günahları ve aşırı
sapıklıkları yüzünden peygamberlerine karşı direnmeleri neticesinde
ortaya çıkmaktadır.
Allah Teâlâ, aynı zamanda bu musibetleri diğer toplumlar için birer
ibret vesilesi de kılmıştır. Kur'an-ı Kerîm'de helâk edilişleri ve
buna sebep olan durumları tafsilatlı bir şekilde gözler önüne serilen,
Nuh, Ad, Semûd, Lût kavimlerinin başlarına gelenler bu tür
Musibetlerdendir.
Rabbim her türlü musibet ve felaketlerden muhafaza eylesin.
“Mümin koku satan kimse gibidir. Yanında Otursan için açılır.
Onunla gezsen veya ortak iş yapsan faydasını görürsün.
Onun her işi faydalıdır.” Hz. Muhammed (sav)
Allahumme salli ala seyyidina Muhammed’in ve ala ali seyyidina Muhammed
ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN
BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ
FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ