BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

04 Haziran 2015

SEVGİLİNİN ANNESİNİN VE BABASININ VEFATI

Bismillahirrahmanirrahim
SEVGİLİNİN ANNESİNİN VE BABASININ VEFATI
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed”
Değerli okurlarım! Hz. Abdullah,  Abdülmuttalib’in oğulları içinde en sevgilisi idi. Fatıma adındaki hanımından dünyaya gelmişti. Hazreti Amine’yle evlendikten bir müddet sonra babası onu hurma getirmek üzere Kureyş ticaret kervanıyla Şam’a göndermiştir.
Hz. Abdullah alışverişini bitirdikten sonra dönerken yolda hastalandı. Medine-i Münevvere’ de dayıları “Adiyy b. Neccar oğulları” yanında bir ay kadar hasta yattı ve orada 25 yaşında vefat etti.
Hz. Amine’nin genç yaşta kaybettiği kocası için söylediği yanık mersiye.
Artık Mekke’nin batı tarafı Haşim Oğullarından boşaldı.
Yani Haşimiler içinde Abdullah’ın yerini tutacak kimse bulunmadığı için onun vefatı ile Mekke Haşim Oğullarından boşalmış gibi oldu.
Ölümün davetine uyarak evinden örtüler ve kefenler içinde çıkıp kabre gitti.
Fakat ölüm insanlar arasında Haşim Oğulları gibi bir yiğit bulup boşluğunu dolduramaz.
Bütün dostları ve arkadaşları onun tabutunu taşımak için üşüşmekte ve elden ele almakta idiler.
Ne yazık ki ecel hiç beklemez. Hiç beklemedik bir zamanda onu aldatıp götürdü. Hâlbuki o cömert ve çok merhametli bir insandı.
Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.v.)  dünyaya teşrif etmeden 6- ay önce babası Hz. Abduullah vefat etti. 
Sevgilinin Annesinin adı  “Zühre oğullarından”
asil ve soylu bir aileye mensup Vehb’in kızı Âmine Hatundur. 
Âmine Hatun annemiz Sevgiliyi ve dadısı Ümmü Eymeni’de yanına alarak Medine-i Münevvere’ de vefat eden kocası Abdulah’ın kabrini ziyaret etmek üzere Medine-i Münevvere-ye gittiler. 
Orada akrabalarının yanında bir ay kadar misafir kaldılar. Sevgililer Sevgilisi (s.a.v.) altı yaşındaydı.
Sevgili misafirlik süresi içinde akrabalarının havuzunda yüzmeyi öğrendi. 
Dönüşte Mekke-i Mükerreme  ile Medine-i Münevvere arasında bulunan Ebva köyüne geldiler ve akşam burada kaldılar.
Ebva: Sevgilinin Annesi Hz. Âmine Hatun’un kabrinin bulunduğu yer.
Mekke –i Mükerreme ile Medine-i Münevvere yolu üzerinde Medi­ne'ye daha yakın bir yer olup Bedir'den sonra “Sukyâ İle Cuhfe” arasında, Medi­ne-i Münevvere-ye yaklaşık 190 km. uzaklıktadır.
Bugün Râbiğ kasabasına bağlı bir köy olan Ebvâ, Hz. Âmine'nin kabrinin bulunduğu yer olması sebebiyle İslâm kaynaklarında çokça zikredilmiştir.
Ebva köyüne geldiklerinde Anaların Sultanı Hz. Âmine annemiz şiddetli hastalığa yakalanmış son dakikalarını yaşadığını sezer gibi olmuştu. 
Öksüz olan ciğer paresini yanına oturttu. Şefkat dolu gözlerle onu baştan aşağı süzdü. Bu bakışlarda neler okunuyordu neler.
Gül kokan oğlunu kucağına alarak öptü, gözlerine uzun uzun baktı, nur cemalini  kokladı, kokladı. Parçalanan bağrına basarak analığın bütün şefkati ile yavrusunu okşadı. 
Bu, anne kalbinin bütün şefkatini yavrusuna sarmak bütün hassasiyetini ona vermek istiyordu. 
İçinden neler geçip ruhunda ne fırtınalar kopuyordu kim bilir, Dünyaya gelmeden babasını kaybeden ciğer paresi şimdi de annesini kaybedecekti.
Annesi Güzellerin en Güzeli oğlunun nur yüzüne tekrar tekrar baktı. Bir daha göremeyeceğini düşündü ve gözlerinden süzülen yaşlara da hâkim olamıyordu. 
Oğlunun dünyalar güzeli gözlerine baka baka genç anne şu manada şiirini okudu:
Eskir yeni olan, tükenir çok olan,
Ölür yaşayan, var mı genç kalan?

Tek farkım şudur, şerefim budur.
Geride bıraktım hayırlı evlat,

Gözümü kapadım, içim pek rahat.
Benim namım kalır daim dillerde,

Senin sevgin yaşar hep gönüllerde.
Ben de öleceğim.

Seni ben doğurdum,
Fakat adım asla ölmeyecek.

Çünkü arkamda çok hayırlı bir evlat bırakıyorum. Bu sözlerden sonra gözlerini bu fani hayata kapadı.
Hazreti Muhammed Mustafa’nın (s.a.v.) babasından kalan miras arasında zenci bir köle kadın da vardı.
Bu, dadısı Ümmü Eymen’di. Allah Resulü’nün (s.a.v.) ilk sütannesi ve dadısı işte bu hanımdı. O, Peygamberim iz’in (s.a.v.) vefatına kadar hayattaydı.
Bu hanım sevgiliyi Mekke-i Mükerreme’ye getirerek dedesi Abdulmuttalibe teslim etti.
Nebiler Nebisi (s.a.v.) ona daima “Annem diye seslenir ve onu görünce “Ailemden sadece bu hatıra kaldı diye buyururdu.
 Allah Rasülü (s.a.v.) Hz. Hatice (r.anha)  ile evlenince onu azat ederek çok sevdiği ve manevi evlatlığı olan aynı zamanda Hz. Hatice validemizin kölesi Zeyd (r.a.) ile evlendirdi.
 Hz. Üsame (r.a), bu evlilikten dünyaya gelmiştir. Ümmü Eymen, birçok savaşa katılmıştır. Uhud savaşında askerlere su dağıtmış, yaralıların yaralarını sarmıştır.
 Rabbim sevgilinin nurlu yolundan ayırmasın şefaatine nail eylesin
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed











Hiç yorum yok:

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ