BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

08 Nisan 2014

TEVFİZNAME


İnsan ne kadar bilgili olursa olsun, onun bilgisi ancak duyu organlarıyla elde ettiklerine bağlıdır. Vereceği kararlar da dış görünüşlere göre olur. Olayların iyi veya kötü olduğu, bunlardan doğacak fayda ve zararları tecrübe ile bilir. Çoğu zaman tecrübeye de imkân bulamaz. Tecrübeye bakıldığı zaman da iş işten geçmiş olur. Kısacası insan, hadiselerin ancak dış yüzünü bilir. Bazen de insanın nefsi, dinen daha elverişli olandan tiksinir, bazen de bunun tersini sever.
ALLAH Teâlâ ise, her şeyi yaratan Kendisi olduğundan her şeyin dışını da içini de bilir. Ve insanların faydasına olan şeyleri emreder, zararına olan şeyleri de yasaklar. 
Bu sebeple bütün İslâmî hükümler insanların arzularına, tabiî meyillerine değil yükümlülükten hâsıl olacak sonucun iyi veya kötü, hayırlı veya hayırsız, faydalı veya zararlı ol¬masına dayanmaktadır. Tecrübelerden anlaşılmıştır ki insan var oluş gayesi itiba¬riyle faydalı olan bazı şeyleri arzulayabilmekte, hatta bunlara karşı direnebilmekte, za¬rarlı olanları da bazen şiddetle, ısrarla isteyebilmekte, engellen¬meye karşı direnebilmektedir. Hikmetten yeterince nasip almamış ve olgunlaşma¬mış nefis, bu durumda iken kendine ağır gelen yükümlülüklerle eğitilmeli, aklın, hikmetin ve ahlâkın eksenine çekilmelidir.
Binaenaleyh ALLAH Teâlâ’nın emrettiği bir şey görünüşte hoş olmasa da gerçekte hoştur. Cenâb-ı hak şöyle buyuruyor:
“....Olabilir ki siz bir şeyden hoşlanmazsınız, ama o, sizin için bir hayırdır. Yine olabilir ki siz bir şeyi seversiniz, ama o, sizin için bir şerdir, kötülüktür. Bunu ancak ALLAH bilir, siz ise bilmezsiniz.”  (Bakara Sûresi: 216)
Bu sebeple ayet-i kerime gereğince, bu olaylardan alacağımız ders: Bazen hoşumuza gitmeyen şeylerin hakkımızda hayırlı olduğudur. Evet, nice üzüldüğümüz şeyler vardır ki sonunda bizim için çok hayırlı olmuş ve nice sevdiğimiz şeyler vardır ki bizim için kötü sonuç vermiştir.
 Meselâ: Hudeybiye andlaşmasının bütün maddeleri, görünüşte Müslümanların aleyhine idi. Bu nedenle Müslümanlar büyük bir hayal kırıklığına uğradılar. Bu andlasmayı bir aşağılanma, bir küçük düşürülme olarak kabul ettiler. “Sen ALLAH Teâlâ’nın Resûlü değil misin? Davamız hak dava değil mi? Bu zilleti neden kabul ediyoruz?” diyen Hz. Ömer (R.A.)nun sözleri, Müslümanların genel üzüntülerinden doğan tepkinin dile getirilişinden başka bir şey değildi. Fakat bütün bunlar taviz olarak görülüyorsa da, Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bunu kabul ediyor. Çünkü O, sahabesinin göremediklerini görüyordu. ALLAH Teâlâ ve Resûlü neyin hayırlı, neyin şer, neyin izzet, neyin zillet olduğunu daha iyi biliyordu. Nitekim maddelerin hemen hepsi, daha sonra Müslümanların yararına tecelli etti. 
O halde biz elimizden geldiği, gücümüzün yettiği kadar faydalı işler yapmaya, durumumuzu düzeltmeye, kötü sonuç doğuracak işlerden kaçmaya, tehlikelerden sakınmaya çalışmalıyız.
Fakat, başımıza bir olay geldiği, hoşumuza gitmeyen, bizi üzen bir olayla karşılaştığımız zaman da kendimizi üzüntü girdabına atmak yerine sabretmeli, işin sonunu beklemeliyiz. 
ALLAH Teâlâ’nın takdiri ne şekilde tecelli ederse etsin, mutlaka hakkımızda hayırlıdır. Atalarımız: “İnsanın gücüne giden şey, hakkında hayırlıdır” demişlerdir.
Bir babanın, küçük çocuğunu bazı şeylerden menetmesi, çocuğun zoruna gitse de onun faydasınadır. Doktorun verdiği ilaç, acı olsa da hastanın şifasına vesile olur. Doktor, zulmünden değil, şefkatinden ötürü o acı ilacı hastaya vermektedir. Hastanın her arzu ettiğini vermek, onu ölüme sürükleyebilir.
Şayet ALLAH Teâlâ da sana istediğin bir şeyi vermiyorsa, seni zengin etmiyor, fakir yaşatıyorsa, seni çocuksuz yapmışsa veya çok sevdiğin bir şeyi elinden almışsa üzülme, sabret; bu hoşuna gitmeyen işlerin içinde senin için kimbilir nice faydalar vardır! Ya bu vesile ile ALLAH Teâlâ sana ileride çok faydalı şeyler verecek, yahut seni bu olaylarla deneyip ruhunu olgunlaştıracak, manevi dereceni yükseltecektir.

Hiç yorum yok:

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ