BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

13 Haziran 2020

Efendimiz (sav)’in Ahirete İrtihali

Bismillahirrahmanirrahim 

Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinatın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed (sav) ‘e âline ve ashabına olsun. 

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed 

Değerli okurlarım! Kutlu Nebi şöyle buyurdu. “Ey insanlar! Karanlık gece kıtaları gibi fitneler geliyor. Ey insanlar! Siz bana karşı hiçbir şeyle delil bulamazsınız. Ben ancak Allah (c.c.) kitabı Kur’anı Kerim-in helal kıldığını helal, haram kıldığını haram kıldım. 

Ey kızım Fatıma ey halam Safiye! Allahu Teala katında makbul olunacak ameller işleyiniz. Bana güvenmeyiniz. Çünkü ben, sizi Allah’ın (c.c.) gazabından kurtaramam.” 
Efendimiz (sav) Ensar ile Muhacirlerin kardeşçe geçinmelerini tavsiye etti. Şöyle buyurdular: “Benim irtihalimi düşünüp telaş ediyormuşsunuz. 

Hiçbir Peygamber ümmeti içinde ebedi kaldı mı ki ben kalayım. Ben Hak Teala’ya kavuşacağım. Buna hepinizden ziyade layığım. Ben size şefkat ve merhametliyim. Sizler yine bana kavuşacaksınız. 

Bulaşacağımız yer Havz-ı Kevser kenarıdır. Her kim orada benimle buluşmak isterse elini ve dilini tutsun. Ben haberini aldım, Allahu Tealaya kavuşuyorum.” 

Hz. Aişe (ra) annemiz anlatıyor: Allah Rasulü (sav) benim yanımda kaldığı bir akşam -ki irtihalinden onüçgün önceydi bana dedi ki: ‘Ya Aişe! Müsaade edersen bu gece Rabbime ibadet etmek istiyorum.’ Ben dedim ki ‘Siz öyle istiyorsanız öyle olsun.’ efendimiz (sav)   bir müddet uyuduktan sonra kalkıp namaza başladı. Bir aralık uyandığımda Rasulü Ekrem (sav) ibadet yapıyordu. Tekrar dalmışım, uyandığımda yine devam ediyordu. 

Bir ara uyandığımda Rasulü Zişan (sav) cübbesini ve ayakkabılarını giydi. Ben yorganın altından onu izliyordum. O beni görmüyordu. Kendi kendime dedim ki ‘Allah Rasulü (sav) bu saatte dışarı çıkmazdı.’ Seher öncesi Medine’de çok karanlık vardı.  

Ben kalkıp onu takip ettim. Baki kabristanına “Medine mezarlığına” doğru gitti ve durdu. Ellerini kaldırıp dua etmeye başladı. Arkadan ben onu takip ediyordum. Duasını yaptı ve hızla geri döndü. Ben de efendimiz (sav) beni görmesin diye hızlı adımlarla eve giderek yorganın altına girdim. Allah Rasulü geldi ve içeri girdikten sonra ‘Ya Aişe! Beni niye takip ettin’ dedi. 
Ben sesimi çıkarmadım. Aynı şeyi yine tekrar etti. Ben yine sesimi çıkarmadım. 

Peygamberimiz (sav) ‘Sen mi söyleyeceksin, yoksa Cebrail (as) mi söylesin?’ dedi. O zaman anladım ki Allah Rasulü (sav) arkadan beni görmüştü. 

Dedi ki ‘Ya Aişe ! Karanlıkta bir şey hissettin mi?’ Ben dedim ki ‘Hissettim ya Rasulallah (sav)! Bir el arkamı sıvazladı.’ Efendimiz (sav), ‘O’Hz. Cebrail (as)’. Dedim ki ‘ey Allahın rasülü ! Hz. Cebrail (as) niye gelmişti?’ 

Dedi ki: ‘Allahü Teala Hz. Cebrail’i (as) göndermiş, baki kabristanlığında yatan dostlarıyla vedalaşsın demiş. Onun için gelmiş.’ Hz. Aişe (ra) annemiz hiçbir şey konuşmuyordu. 

Allah Rasulü’nün (sav) alnında boncuk boncuk ter vardı. Bir ara dedi ki ‘Ya Aişe ! Üşüyorum.’ 
 Sonra yatağa uzandı. ‘Üzerime bir örtü at’ dedi, ben de bir örtü attım. ‘Ya Aişe ! Üşüyorum’ dedi. Bir örtü daha attım. 

Dikkat ettim, Rasulullah (sav) örtülerin altında titriyor, ağır bir ateş geçiriyordu. Mübarek başını Hz. Aişe (ra) annemizin göğsüne dayamış, Hz. Aişe (ra) annemiz hem kendi gözyaşlarını hem de Rasulullah (sav) terlerini siliyordu. 

Başucunda ağlayan Hz. Fatıma’ya (ra) ise Efendimiz (sav) ‘Ağlama kızım, senin ağlamana meleklerin kalbi dayanmıyor’ dedi.”  Hz. Cebrail (a.s.) son defa gelip Azrail’in (a.s.) gelmekte olduğunu haber verdi. Az sonra Azrail (a.s.) geldi. 

“Ya Rasulallah (sav)! Dünyada kalmak istersen ziyaret edip gideceğim, Mevla’ya kavuşmak istersen ruhunu alıp gideceğim” dedi. 
Allah Rasulü (sav) Hz. Cebrail’e (a.s.) baktı. Hz. Cebrail (a.s.) “Ya Rasulallah (sav.)! Göklerde melekler sizi beklemektedirler.” 

Bunun üzerine Efendimiz (sav) “Ya Azrail Görevini yerine getir” dedi. Yanında su kabı vardı. Elini suya batırıp ıslak elle mübarek yüzüne sürdü. 

Ya Rabbi! Ölüm şiddetine karşı bana kolaylık ver ve canımı tatlılıkla al” diye dua ediyordu. Mübarek dudaklarından “Lâ ilâhe illallâh” kelimesi
döküldü. Ve ellerini yüzünden kaldırdı, gözlerini semaya çevirdi, 

Allah’ım! Refiki A’lâ cümlesini tekrarlaya tekrarlaya Medine-i Münevvere ’de Hz.  Hz. Aişe (r.anha) annemizin göğsünde olduğu halde altmış uç yaşında iken mübarek ruhu refiki a’lâya yükseldi. 

*Sevgilinin Dünyaya teşrifi pazartesi günü, 

*Sevgiliye ilk vahiy pazartesi günü gelmeye başladı. 

*Medine’yi Münevvvere’ye Hicreti pazartesi günü oldu. 

*Sevgilinin ahirete irtihali pazartesi günü oldu. 

Miladi takvime göre: 8’ Haziran Allah Rasülü (sav) fani alemden baki aleme geçişi bir anda nur beldesi Medine-i Münevvere 'ye acı bir çığlık yayıldı. Kadın-erkek, yaşlı-genç, çoluk-çocuk yollara döküldü. Herkes şaşırmış bir vaziyette ağlaşıyorlardı. 

Hz. Osman'ın (r.a.) dili tutulmuş, konuşamıyordu. Hz. Ali (r.a.) bir duvarın dibine çökmüş, başını iki elinin arasına almış hıçkırarak ağlıyordu. Şaşkına dönen Hz. Ömer (r.a.) kılıcını çekmiş, sağa sola koşuyor “Kim Hz. Muhammed (sav) öldü derse onun kafasını keserim” diye bağırıyordu. 

Bu acı haberi duyan Hz. Ebubekir (r.a.) evinden koşarak geldi. Doğruca Efendimiz’ in (sav) evine gitti, Allah Resulünün (sav) üzerindeki örtüyü kaldırıp alnından öptü ve “Anam, babam, canım sana feda olsun” deyip ağlamaya başladı. 

Bu sadık dost sevgilinin yanından hiçbir zaman ayrılmamıştı. Ama O’na da doyamamıştı. Güçlükle toparlanıp mescide gitti. Etrafına toplananlara 

Muhammed bir peygamberden başka (bir şey) değildir. Ondan evvel daha nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o, ölür yahut öldürülürse ökçelerinizin üstünde (gerisin geri) mi döneceksiniz? Kim (böyle) iki ökçesi üzerinde (ardına) dönerse elbette Allah’a hiçbir şeyle zarar yapmış olmaz. Allaha şükür (ve sebat) edenlere mükâfat verecektir.” 

Ayet-i kerimesini okuyarak “İyi biliniz ki Hz. Muhammed (sav) dünyadan göçmüştür. Onun Rabbi olan Allah ise diridir. Muhammed (sav) ancak Resul'dür” demiştir. 
Bunu duyan Hz. Ömer (r.a.) ilk defa bu ayeti duyuyormuş gibi toparlanıp kendine geldi. Sevgilinin bu dünyadan ayrıldığına inandı. 

Duyar duymaz dizlerinin bağı çözülerek bulunduğu yere yığılıp kaldı. Hıçkırarak ağlamaya başladı. Âlemlerin Efendisi’nin yıkanma işi bittikten sonra mübarek cesedi, sedirin üzerine konulmuştu.  

Önce erkekler, sonra kadınlar, sonra çocuklar cenaze namazını kıldılar. Habibullah (sav) hayatında olduğu gibi irtihalinden sonrada, herkesin imamı olduğu için cenaze namazında kimse imam olmadı.  

Salı’yı, Çarşamba’ya bağlayan gecenin yarısında, Mübarek cesedini Kabr-i Saadetine Hz. Ali (r.a.), Hz. Fazl (r.a.), Hz. Üsame (r.a.) ve Hz. Abdurrahman (r.a.) indirdiler. 

Mübarek kabirlerini Hz. Ubeyde-İbnül Cerrah ile, Hz. EBU Talha (r.a.) kazdılar. Bütün insanoğluma Allahu Teala’nın müjdesini getiren varlık nurunun mübarek vücudunu toprağa koydular ve üzerini örtüp meydana çıkan toprak yığınına hayretle baktılar. 

Gözler ve gönüller kan ağlıyordu. Hicran oku ciğerleri delmişti. Bütün sahabelerin gözleri ırmak olmuştu, sanki gökler, yerler, güneş, yıldızlar, dağlar, taşlar, canlı ve cansız her varlık onlarla beraber gözyaşı döküyordu. 

Çünkü o hicran gecesinin gündüzü yoktu. Hz. Fatma (ra) geldi saygıyla eğildi. Sonsuzluk nebisinin kabrinden bir avuç toprak aldı. Mübarek kabrin toprağını doya doya kokladı. 
Yüzüne gözüne sürdükten sonra, Hz. Ahmet'in (sav) toprağını koklayanın hali ne olur. 

Ömrünün sonuna kadar güzel kokuları koklamamak, benim üzerime birtakım belalar döküldü ki, eğer gündüzlerin üzerine dökülseydi gece olurdu.  

Rabbim cennette sevgiliye komşu eylesin. 

Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed 

Hiç yorum yok:

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ