Bismillahirrahmanirrahim
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın
zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed
(s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
Ramazan-ı Şerif ayı, o sene kışa denk gelmişti. Yedi yaşında namaza
başlamıştım, ramazan-ı şerif orucunu
tutmaya sayılı günler kala kendi kendime söz vermiştim.
Bu
sene orucu hiç ara vermeden tutacağım, hazırlığımı yapmış ilk ramazan-ı şerif davulunu duymak için
bir an evvel yatağıma yatmıştım uyuyacaktım ki annem geldi.
Oğlum
inat etme yaşın daha küçük bedeninde zayıf,
Gelecek yıl oruç tutmaya başlarsın ne
dersin? Ben anneciğim namaza
başlamışsam oruç tutmam gerek annem gülümseyerek başımı okşadı ve iyi geceler
diyerek odamdan çıktı.
Bende
uykuya dalmıştım ramazan-ı şerif davulcusunun
güzel şiirleriyle uykudan uyandım mutfağa koştum annem ve babamla sahur
yemeğini yedim arkadan da sabah ezanı okundu.
Namaz
kıldıktan sonra uyumak için yatağa yattık ve mışıl mışıl uyumuşum. Sabah
uyandığımda aklıma bazı soru gelmişti.
İlk sorumu anneme sordum orucu niçin tutuyoruz?
Bak oğlum İbadetler bir kulluk görevimizdir, nasıl
ki günde beş vakit namazı kılıyoruz, malımızın zekâtını veriyoruz, ömrümüzde
bir defa olmak üzere dinen zengin sayılan bir Müslüman da hacca gidiyor.
Aynen bunlar gibi, Mevla Teala emrettiği için yılda
bir ay ramazanı-ı şerifte oruç tutmayı da, Müslüman, akıllı, buluğ
çağına giren her erkek ve kadının tutması Allahu Tela’nın bir emridir.
Biz birer aciz günahkâr kuluz, kulluğumuzu yerine
getiriyoruz. Anladım benim güzel anneciğim.
İkinci
sorumu da babama sordum babacım sahabe kime denir. Oğlum sahabe
Efendimiz (s.a.v) gören Müslümanlara ve Müslüman olarak ölenlere denir,
babacığım bir soru daha sorabilirmiyim?
Babam
sor dedi. Peygamberimizi bana anlatırmısınız. Babam tamam yavrum dedi ve
anlatmaya başladı.
Peygamberimizin ismi, Hz Muhammed (s.a.v.) Kameri
aylardan RebiülEvvel ayının on ikinci, miladi 20 Nisan 571’tarihinde
Mekke-i Mükerreme’nin doğusunda bulunan Kureyş kabilesi Haşim oğulları
soyundan, “Hanif dinine” mensup bir aileden, Pazartesi gecesi sabaha
doğru henüz tan yeri ağardığı vakit kendisine babasından miras kalan evde,
dünyaya teşrif etti.
Peygamberimiz.(s.a.v.)
Halk arasında yaygın olan isimleri Hz.
Muhammed, Hz. Ahmet, Hz.Mahmud, Hz. Mustafa (s.a.v.) diye bilinir. Hâlbuki Efendimiz
(s.a.v.) bunlardan başka 201’ tane ismi
şerifleri vardır.
Dünyaya
gelmeden babasını, 6- yaşında annesini kaybetti, 6- yaşından 8’ yaşına kadar Dedesi Abdulmuttalip
baktı.
Dedesi Abdulmuttalip de vefa t edince, 8 -
yaşından 25 -yaşına kadar da Öz amcası olan Ebu- Talip baktı. (Hz. Ali r.a.
babası.)
Babası,
Abdullah, annesi, Âmine Hatun, Zühre oğullarından Vehb-in kızı 3-tane
sütannesi, 6-tane sütkardeşi var.
12-tane amcası var 2’si
Müslüman 7’tane halası var. 4’tane teyzesi var.25’yaşında
Hz. Hatice (ranha.) annemiz ile evlendi, 6 tane çocuğu dünyaya geldi,
ikisi erkek dördü kız.
12 tane hanımı vardır, 40 yaşında
peygamberlik geldi, peygamberliğinin 13 senesini Mekke-i Mükerreme-de 10
senesini de Medine-i Münevvere de İslami tebliğ etti.
İnsanlara.
53 yaşında Mekke-i Mükerreme’den Medine-i Münevvere’ye hicret etti.
Medine-Münevvere’de 63 yaşında Hz Aişe (r.anha) nın odasında fani
âlemden baki âleme irtihal etti.
Rabbim
sevgilinin şefaatine nail eylesin. Âmin.
Babam
sözlerini bitirince teşekkür ettim.
Ve oynamak için dışarıya çıktım vakitte
ilerliyor iftar saati yaklaşıyordu orucun verdiği tatlı yorgunluk uykumu
getirmişti odama geçtim uzandım uyumuşum bir müddet uyuduktan sonra uyandım çok
susamıştım oruç olduğumu unutarak, masamın üzerinde duran sürahiden bardağa
doldurup içtim Biraz
sonra annem odama gelerek hadi oğlum iftar saati sofraya gel ezana az kaldı
dedi ve gitti.
Ben
ağlamaya başladım. Odamdan çıkamıyordum orucumu bozmuş sözümde duramamıştım
gözyaşlarımı sildim odamdan sessizce suçlu olduğumu düşünerek çıktım.
Sofraya
oturduğumda babam sanki durumu fark etmiş gibi sordu ne oldu yüzünde bir
tuhaflık var dedi.
Bende
babacığım Allahu Teâlâ’ya söz verdim ama uykuda çok susamıştım oruç olduğumu
unutarak su içtim orucum bozuldu dedim. O mahcubiyetle tekrar ağlamaya başladım
babam gülerek yüzüme baktı. Ağlama evladım ağlama dedi.
Şimdi beni iyi dinle dedi. oruç
tutan kimsenin unutarak yiyip içmesi orucu bozmaz..
Efendimiz (.s.a.v.) bir
hadisi şeriflerinde, şöyle buyurdular.
Unutarak yiyen ve içen oruçlu kimse
orucuna devam etsin. Çünkü onu Mevla Teala doyurmuştur. Allahu Teala yedirip
içirmiştir.” Bu hadisi duyunca
sevincimden heeey diye bağırdım.
Biraz
önce üzülürken şimdide sevinmeye başladım ve bir müddet sonra minarelerden
akşam ezan sesi duyuldu bizde hep beraber gülüşerek iftar duasını yaptık
besmele çekerek iftarımızı açtık
Hem
deme! Bende herkes gibiyim, çünkü herkes sana kabir kapısına kadar arkadaşlık
eder.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder