Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kanat’ın zerresi adedince, Salât ve selam bütün insanlığın Efendisi, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) ‘e âline ve ashabına olsun…
Rabbimizin rızasına yakınlık kazanmak için, muayyen hayvanların kesilmesi ile îfâ olunan malî bir ibadettir.
Kurban, Allahu Teâlâ’ya yakınlaşma için, ibadet niyeti ile hayvan kesmektir.
Kesilen kurbanın etinden, kanından ziyade, kesme işi önemlidir.
“Mal canın yongası olması” hesabiyle bu şükranın duygusunu sergileyebilmek, Allahu Teâlâ’nın rızası için O’nun adına malın iyisini kesebilmek.
Yüce Mevla’mız şöyle buyurur. “Onların (kurbanların) ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır, sadece sizin takvanız, Allah’a olan derin takvanız O’na ulaşır. Size olan hidayetine karşı Allah’ı büyük tanımanız içindir ki, O’ bunları böylece size ram etmiştir. (Habibim) iyi hareket edenleri müjdele. (Hac suresi. 22)
Kurbanda gaye ihlas imiş.. Takva imiş. Hakka yakınlık ve ve rızasına ulaşma..
Kur’an-ı Kerimde, Kevser süresinin ikinci ayetinde “Rabbin için namaz kıl, kurban kes” buyurmaktadır..
Her ne kadar hitap peygamberimize (s.a.v.) ise de, ayetin işaretinden bütün Mü’m inlere şamildir. Kurban kesmek Hanifi mezhebinde vacip, diğer mezheplere göre sünnet-i müekkededir.
Kurbanın kesilme zamanı, bayramın birinci ikinci ve üçüncü günleridir. Fakat birinci günde kesilmesi daha faziletlidir.
Kanı aktığı zaman Mevla Teâla her damlasından on melek halk eder. O melekler kıyamete kadar o kimse için istiğfar eder.
Verdiği etin her lokması için Hak Teâlâ İsmâil (a.s)’ın evlatlarından bir köle azad etmiş sevabını verir..
Güzeller güzeli (s.a.v.) buyuruyur ki, Ya Fatma kalk kurbanının başında bulun, onun yere düşen ilk damla kanı ile Allahu Teâla günahlarını bağışlar. Hz. Fatma (r.anha) Ey sevgili babacığım, bu lutuf sadece peygamber ailesine mi mahsustur. Efendimiz (s.a.v.) hayır, bu lutuf, bizide bütün Müslümanları da içine alır.
Kurbanlar kıbleye karşı yatırılarak ”Bismillahi Allahu Ekber” diye kesilir.
Kurbanı, elinden geliyorsa sahibi kesmeli gelmiyorsa, uygun gördüğü bir müslümana kestirmeli ve kendisi de başında bulunmalı, Şu ayeti Kerimeyi de okumalıdır.
“Benim namazım, ibadetlerim, yaşayışım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir ki, O’nun ortağı yoktur. (Enam Suresi 162.)
Kurban ibadeti,
insanlık tarihi ile başlamış ve bütün ilahi dinlerde uygulamada bazı farklılıklar olmakla birlikte var ola gelmiştir.
Kanat’ın en güzeli (.s.a.v.), Hicretin ikinci yılından itibaren her sene kurban kesmiştir.(Buhari hac) Ayrıca vefatından sonra da kendisi için kurban kesmesini Hz. Ali (r.a.) ye vasiyet etmiştir. (Ebu Davud, Edahi)
Kulluk bilincinin kazanılmasına vesile olan kurban, bencillik ve cimrilik duygularını ıslah eder, cömertlik duygusunun gelişmesine vesile olur.
Kurban, kardeşlik ve yardımlaşma ruhunu diriltir ve devam ettirir.
Kişinin Rabbine yaklaşması, günahlarının bağışlanması gibi uhrevi faydalarının yanında, sosyal ve ekonomik birçok yararları vardır.
Peygamber Efendimiz: “Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın”(Müsned, Ahmed bin Hanbel,) buyurarak, gücü yettiği halde kurban kesmeyenleri ikaz etmiş ve kurban kesmeyi teşvik etmiştir.
Bir hadis-i şerifte de “Âdemoğlu, kurban bayramı gününde kurban kesmekten daha sevimli bir iş ile Allah’a yaklaşabilmiş değildir” buyurmuş ve kestiğimiz kurbanların kıyamet gününde kurtuluşumuza vesile olacağını bildirerek “Kurbanlarınızı gönül hoşluğuyla kesiniz” (Malik,Muvatta,) buyurmuştur.
Bu bakımdan imkânımız varsa kurban kesmeyi ihmal etmeyelim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder