MİLLİ GAZETE
Mahmut Toptaş03-12-2014
Elinize alsanız, çocuğun kulak memesinden yumuşak olan bu kök, en katı asfaltları deler, çıkar ve havayla buluşarak size yeşil yeşil gülümser.
Bu kadar zayıf gibi görülmesine rağmen kendini karabasan gibi her tarafı hem kaplayıp hem kararttığına inanan asfaltı bile deliveriyor.
Bu başarısını devamlılığına borçludur.
Bizi Kur’an’ıyla eğiten Rabbimiz, söylediklerinin yaşanan şeklini tabiatta göstererek de eğitmeye devam ediyor.
“Sabit olan nabit olur” demiş atalarımız.
Sevgili Peygamberimiz de, “Allah’ın en sevdiği amel, az da olsa devamlı olanıdır” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Rikak, bab’ül-Kasdi ve’l-müdaveme).
Uzun yol yolcuları yavaş ve devamlı giderlerse hedeflerine varırlarmış.
Ben önce varacağım diye atını fazla koşturan hırçın yapılı insanlar yolda atlarını çatlattıkları için en son ve yaya olarak varırlarmış.
İşi bilenler, dinleme yerlerini, yol geçitlerini, at bakımlarını bildikleri için vaktinde varırlarmış.
Sevgili Peygamberimiz de, “Bu din, çok sağlamdır. Onunla yumuşak bir şekilde ilgilen. Nefsini Allah’a ibadetten nefret ettirme. Atını fazla koşturan yol alamaz, hayvanının da sırtında sağlam yer kalmaz” buyurmuş. (Beyhaki, Sünen-i Kübra, Babül kasdi fil ıbadeti).
Rabbimiz, “Allah, kolaylığı ister, zorluğu istemez” buyurmuş. (Bakara süresi ayet 185).
Onun içindir ki tarikat şeyhleri, müritlerinin durumuna göre zikrini azaltırlar veya artırırlar.
Hıristiyan papazları, Allah’ın emretmediği, İsa aleyhisselamın yapmadığı ibadetler icat etmişler ama zamanla onu da yerine getirememişler.
Rabbimiz bunu şöyle haber verir:
27-Sonra onların izleri üzerinde, art arda peygamberlerimizi gönderdik. Arkalarından Meryem oğlu İsa’yı gönderdik. Ona İncil’i verdik. Ona uyanların (Nasara’nın) kalplerine şefkat ve merhamet koyduk. Uydurdukları ruhbanlığa gelince, biz onu onlara yazmadık. Allah’ın rızasını aramak için yaptılar. Fakat buna da hakkıyla riâyet edemediler. Onlardan iman edenlerin mükâfatını verdik. Onların birçoğu ise fasıktır.” (Hadid süresi ayet 27).
Katolik kilisesi papazları evlenmemeyi ibadet kabul etti ama geçen yıllarda papa, papazların çocuk tacizleri nedeniyle bütün Hıristiyanlardan özür dilemişti. Ve basından öğrendiğimize göre Vatikan’ın servetinin büyük bölümü çocuk tacizi tazminatlarına gitmiş.
Üç kişi Sevgili Peygamberimizin evine gelir ve Efendimizin ibadetini sorar.
Öğrendiklerinde az bulurlar ve biri, “Ben, hiç ara vermeden bir ömür boyu oruç tutarım.”
Öbürü, “Ben, geceleri hiç uyumam ve ibadet ederim.”
Üçüncüsü, “Ben kadınlardan uzak dururum” der. Bunu duyan Sevgili Peygamberimiz, “Sizin içinizde ben, Allah’tan en fazla korkanınızım. Ben hem yer hem oruç tutarım, hem uyur em ibadet ederim ve kadınlarla evlenirim. İşte benim sünnetim bu. Kim bundan yüz çevirirse benden değildir” buyurmuş (Buhari, Sahih, K. Nikah, bab 1).
Ancak yemesi, içmesi ve evlenmesi olmayan melekler, ara vermeden ibadet ederler.
“Ara vermeden gece gündüz tespih ederler.” (Enbiya süresi ayet 20).
Müslümanın niyeti iyi, ameli Kur’an ve sünnete uygun olursa adım atması bile ibadet sayılır.
Elli yıldır tanıdığım insanlar arasından en sevdiklerim, İslami hizmetlerde devamlı olanlardır.
Suyu görünce atlayıp giden kurbağa gibi, makamı, serveti ve şöhreti görünce her türlü hizmeti bırakıp gidenlerin de aslına dönmesi temennimdir.
Osman Öztürk merhumu, yıllardır öğretmenlerle düzenli olarak yaptığı derslerine devamından dolayı sevmişimdir.
Allah rahmet eylesin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder