Bu aylarda hissedilen manevî esintiler, müminlerin Allah'a yaklaşma ve onun rızasını kazanmakta daha dikkatli olmaları öyle bir hava meydana getirir ki, o havadan inanmayanlar da faydalanır. Böylece onlar da hisselerini almış olurlar.
Bu aylarda ibadetleri artırmalı. Zikir ve fikirde derinleşmeli. Gündüzleri insanlarla ilişkilerimizde daha dikkatli olmalı. İncitmemeye, üzmemeye, kırmamaya ve Efendimiz'in (sas) buyurdukları gibi zulüm sebeplerini ortadan kaldırarak, zalimlerin bile zulmetmesine engel olmaya çalışmalı. Bu hassasiyet ve temkinle gerilmiş halimizi geceleri Allah'a (cc) açmalı. Kendimizle mücadele ederek ve kendimize rağmen başkalarını hoş tutmak için uğraşırken tükettiğimiz eforu seccadelerde yeniden depolamalı. Gerilen sinirlerimizi secdelerde gözyaşıyla gevşetmeli. Ertesi gün için daha fazla moral depolamış ve aşılanarak daha da güçlenmiş olarak çıkmaya gayret etmeli.
Yarışın neresindesiniz?
Üç ayların başlangıcından birkaç gün sonra üç etaplı bir yarış başlar. Bu müsabakada herkes kendi kendisi ile yarıştığı için kazanan da kaybeden de kendisidir.
Birinci etap: Birkaç günlük ısınma mühletinden sonra istekli olanlar için yarış Regaib Gecesi'yle başlar. Yirmi küsur gün sonra Recep ayının yirmi yedinci gecesi, Miraç Gecesi'nde noktalanır. Bitiş noktasında eğer gök kapılarının gıcırtıları hissediliyor ve uhrevi esintiler meltem gibi gönle doluyorsa yarışın ikinci etabına hazırsınız demektir.
İkinci etap: Yaklaşık yirmi günlük bir yarıştan oluşur ve Beraat Gecesi'nde noktalanır. Bu etaptaki başarı, tembihlerle uyanmış ve tetikte bekler hale gelmiş sinelerde kurtuluş müjdeleri olarak hissedilir. Gönlünde müjde sevinci, gözü on beş gün sonraki Ramazan günlerine dikilmiş yarışçı üçüncü ve en uzun etaba başlar.
Son etap: Sürprizlerle doludur. En büyük sürpriz bitiş noktasının yani Kadir Gecesi'nin tam olarak bilinmemesidir. Bu etabı da başarıyla bitirenlerin ödülü, ancak bin aylık bir cehdle elde edilmesi mümkün olabilecek feyiz, bereket, af ve mağfirete mazhar olmaktır.
Ne yapmalı?
Üç aylara gönül dünyasıyla yönelmeli; zira diğer aylar zahiri duygularla yaşanır, bu aylar ise kalble ve batıni duygularla hissedilir. Bu ayları iyi değerlendiren, her dakikasından ayrı bir saadet, ayrı bir hamleyi yakalayabilir.
Bu fırsatı kaçırmamalı. Gönlümüzü saran uhrevî hüzün bize hem yitirdiğimiz cennet gibi günleri hatırlatır hem de onları yeniden yakalayabilecek bir ümit aşılar.
İbadetle derinleşir, zikir ve fikirle dakikaları fethetmeye çalışırsan varlığın çehresindeki perde sıyrılmaya ve perde arkası kendini göstermeye başlar.
İbadet, zikir ve tefekkürü arttırmalı, üç ay boyunca gündüzleri daha munis ve geceleri daha uyanık olmalı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder