Bismillahirramanirrahim
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, salât ve selam bütün insanlığın Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.) âline ashabına olsun.
Bütün hamtlar ve övgüler Allahu Teâlâ’ya mahsustur. Kâinat’ın zerresi adedince, salât ve selam bütün insanlığın Efendisi Hz. Muhammed (s.a.v.) âline ashabına olsun.
Allahumme
salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
Değerli okurlarım! Hazreti Fatımatüz Zehra (.r.anha.), bir gün Peygamber
Efendimiz’e (s.a.v.):e “Babacığım,
cennete ilk önce kadınlardan kim girecek?” diye sordu.
Peygamberimiz
(s.a.v.): “Falan mahallede bir kadın
var. O kadın ilk cennete girecek kadındır” buyurdular. Hazreti Fatıma (r.anha.)
çok merak etmişti:
“Benden
de mi evvel girecek babacığım?” diye sordu.
Güzeller
güzeli (s.a.v.): “Senden de evvel girecek. İstersen git de bir tanış. O zaman sen de
neden önce onun gireceğini öğrenirsin” buyurdular.
Hazreti
Fatma’nın (r.anha.) o kadın hakkındaki merakı iyice artmıştı. Bir gün kadının
evini sora sora buldu, kapısını çaldı. İçerden ihtiyar bir kadın sesi duyuldu:
“Kim o?” Hz. Fatıma (r.anha.), kendisini tanıtıp görüşmek
istediğini söylediğinde kadın:
“Canım
sana feda ey Allah Rasulü’nün kızı! Sizinle çok görüşmek arzu ederdim. Fakat
dışarı çıkamadığım için ziyaretinize gelemedim. Kocamdan izin almadan size
kapıyı açamayacağım.
Sizden
çok özür dilerim. Yarın gelirseniz içeri girmeniz için izin alır kapıyı açarım,
görüşürüz” dedi.
Hz.
Fatıma (r.anha.) geri gitti, kadın da meseleyi anlatıp kocasından izin aldı.
İkinci gün;
kadınla görüşeceğine emin olarak gelen H Fatıma (r.anha.) yanına Hz. Hasan’ı (r.anha.) da alarak geldi. Kadının kapısını çalarak geldiğini bildirdi.
kadınla görüşeceğine emin olarak gelen H Fatıma (r.anha.) yanına Hz. Hasan’ı (r.anha.) da alarak geldi. Kadının kapısını çalarak geldiğini bildirdi.
Fakat
kadın Hz.. Fatıma’nın (r.anha.) yanında bir çocuk bulunduğunun farkına
varmıştı. Hz.Fatıma’ya (r.anha.):
“Yanınızda
bir de çocuk var. Ben yalnız sizin için izin almıştım. İçeri siz
girebilirsiniz, fakat çocuk dışarıda kalır. İsterseniz yarın gelin onun için de
izin alayım, beraber içeri girersiniz” dedi.
Hz. Fatıma (r.anha.) ikinci
defa içeri giremeden geri döndü.
Üçüncü
gün yanına Hz. Hüseyin’i (r.anha.) de alarak gitmişti. Kapıda yine aynı
durumla karşılaşarak Hz. Hüseyin’i (r.anha.) içeri alamayınca geri dönmek
zorunda kaldı.
Dördüncü gün üçü birden
gittiklerinde kadın kocasından her üçü içinde izin almıştı. İçeri girdiler.
Hz.
Fatıma (r.anha.) bir de baktı ki, içerden kendisini karşılayan dışarıda
sesinden tanıdığı kadın değil.
Genç ve güzel bir kadın. Hayretle sordu:
“Sizinle dışardan konuşurken sesiniz
başka idi, şimdi başka, bu nasıl oluyor?” dedi.
Kadın: “Sizinle konuşurken sesim dışarı çıkmakta idi.
Ben
de sesimi yabancı erkek duyar da günaha girerim diye ağzıma taş parçası alarak
konuşuyordum. Şimdi ise o taşı çıkardım” dedi.
Hz.
Fatma’nın (r.anha.) gözleri yaşarmıştı.
Babasının
neden cennete evvela bu kadının gireceğini söylediğini anladı.
Kadın
Hz. Fatma’ya (r.anha.):
“Ey
Allah Resulü’nün kızı! Acaba ben kocama karşı vazifemi ifa etmiş oluyor
muyum?
Allah
(c.c.) beni kocama itaatsizlikten dolayı hesaba çeker diye korkuyorum” dedi.
Hz.
Fatıma (r.anha.) babasının müjdesini bildirdi:
“Hayır!
Sen bilakis babamın cennete ilk girecek kadın diye müjdelediği birisin. Hiçbir
kadın sizin yaptığınızın onda birini bile yapamaz” dedi.
Ve
cennete ilk girecek olan kadınla bir hayli sohbet ettikten sonra müsaade
isteyerek oradan ayrıldı.
Allahumme
salli ala Muhammed’in ve ala ali Muhammed
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder