Bismillahirrahmanirrahim
Bizleri Müslüman olarak
yaratan, peygamber ve sahabe sevgisiyle donatan, Mevla Tealaya sonsuz hamd
olsun. Âşıkların gözyaşları adedince,
denizlerin damlaları adedinde, Salât ve selam Hz. Muhammed (s.a.v.) ‘e âline
olsun.
Allahumme salli ala Muhammed’in ve ala
ali Muhammed.
Değerli okurlarım! İslam: Allahu Azimüşşan’ın emir
ve yasaklarına teslim olmaktır. Müslüman’ın görevi, İslami bütünüyle
yaşamaktır.
İslam, insanın bütün hayatını
idare etmek ve bütün davranışlarını düzenlemek için gelmiştir. islamın
emrettiği, yapılmasını istediği her şey güzeldir.
Yasakladığı, kaçınılmasını
istediği her şey de çirkindir. İslamın olduğu yerde güzel vardır. Olmadığı
yerde ise, çirkin vardır.
Elimiz, ayağımız, gözümüz, kulağımız,
dilimiz, aklımız ve kısaca Mevla Teala’nın verdiği her şey bizim için birer
emanettir. Allahu Tela’nın verdiğini O’nun istediği şekilde kullanamk, her
müslümanın kaçınılmaz vazifesidir.
Bu vazifeyi yerine getirmeden
dünya ve ahiret saadetine kavuşmak mümkün değildir. İlgili ayeti kerimede
Rabbimiz şöyle buyurur.
”Kıyamet günü, aleyhlerinde kendi dilleri, kendi
elleri, kendi ayakları, onların bütün yaptıklarına şahitlik edecektir.” (Nur Suresi, 24.)
Eğer, güzel huylu olgun bir
Müslüman olmak istiyorsanız, ailenize, çocuklarınıza, akrabalarınıza,
komşularınıza ve bütün insanlara karşı şahsınızla ilgili meselelerde
bağışlayıcı ve hoşgörü sahibi olacaksınız..
Sevgili Peygamberim (s.a.v.) şöyle
buyuruyor. ”Müslüman, insanlarla iyi
geçinen ve kendisiyle de iyi ilişkiler kurulabilen kimsedir. Geçimi iyi olmayan
kimseden hayır gelmez.” (Ahmed, Müsned,)
İlahi emrini bütün
hareketlerine tatbik eden Kâinat’ın efendisi (s.a.v.) kendisine yıllarca
hakaret eden, işkence eden, boykot yapan, öldürmek isteyen, vatanından kovan
Mekke Müşriklerini, Mekke’nin fethinden sonra eline düştükleri zaman, sizi
Allah ef etsin buyurarak serbest bırakmış, şahsına yaptıklarından dolayı cezalandırmamış,
bağışlamıştır.
Sizde sevgilinin bu
davranışlarını örnek edineceksiniz. Eğer olgun bir Müslüman olmak istiyorsanız,
edep ve haya sahibi olacaksınız. Edep ve hayâ sahibi olmayan bir kimseden hayır
beklemek mümkün değildir.
Terbiye ve utanma duygusundan mahrum kimseler, hem
kendileri için hem de yaşadıkları cemiyet için sıkıntıdır..
Bu sıkıntıdan kurtulmak için,
İslami edep ve hayâ ile donatılmış imanlı bir gençlik yetiştireceksiniz. Bunu
yaptığınız an, geleceğinizi kurtarmış olacaksınız.
Güzellerin en güzeli şöyle
buyurur. ”Hayâ imandandır. İman
Cennettedir cennete götürür. Çirkin ve edepsiz konuşmak cefadandır. Cefa ise Cehennemdedir.
Cehenneme götürür.” (Tirmizi.)
Yaptığınız her işte