BİR FATİHA DA SENDEN OLSUN

KİMLER GELDİ, KİMLER GEÇTİ? TIKLA DA GÖR

             Allah (cc), Kuran-ı Kerim’de Ankebut suresi   55. ayetinde:” Her canlı ölümü tadacaktır.”diyor. Bizler ve bu yazıyı siz...

28 Haziran 2011

NAMAZ MİRACIMIZ OLSUN

Bu gece Miraç Kandili.Tüm islam aleminin kandilini kutlar İslam alemine ve dünyadaki her yere barış ve huzur getirmesini Allah (cc)'tan dilerim.
Miraç Kandilinde ne yapalım.
1.Bugünden itibaren namazlarımızı camide ve vaktinde kılmak için kendimize söz verelim.Namaz müminin miracıdır.
2.Allahım sen affedicisin affı seversin bizi ve ümmeti muhammedi affet. diye dua edelim.
3.Allahım, şehadet ve imanla bizi dünyadan çıkar.Allahumme la tuhriçna mineşşehadeti vel iman.(Güneş Cami İmam hatibi yapıyor.Ondan duydum.)
4.Üç aylar boyunca, Allahümme barik lena fi recebe ve şabana ve belliğna ramazan.Allahım Receb ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi ramazana ulaştır.
5.Subhanallahi ve bihamdihi subhanallhil azim.Diyelim.
6.Çok tevbe edelim.
7.Kuran-ı Kerim okuyalım
Not: Telefonla herkese mesaj çekerek, telefonda uzun uzadıya konuşarak, başkalarından mesaj ve telefon bekleyerek bu gecemizi heder etmeyelim.

9. TÜRKÇE OLİMPİYATLARI ERZURUMU SALLADI

 


 

 

Tertipleyenden, destekleyenden Allah (cc) razı olsun.

27 Haziran 2011

25 Haziran 2011

25 Haziran 2011 LYS 3 SORU VE CEVAPLARINI İNDİR

Bugün yapılan LYS Edebiyat Coğrafya Sınavı soru ve cevap anahtarları için tıklayınız.
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI SORULARI VE CEVAP ANAHTARI İÇİN TIKLAYIN

COĞRAFYA SORULARI VE CEVAP ANAHTARI İÇİN TIKLAYIN

KÖYDE GÜNDÜZ VAKTİ KUDUZ KURT PANİĞİ



olay gündüz öğlen vakitlerinde köyümüzün güzide mekanlarından olan almalut bölgesinde meydana geldi..edinilen bilgiye göre geliş yönü bilinmeyen 3 kurt almalut bölgesinde çayırını biçmekte olan hacı lütfüye(lütfü peker) saldırmak istedi..elindeki tırpanla savunmaya geçen hacı lütfüye bişey yapamayan kurtlar ardından elinde kürek olan başka bi vatandaşa saldırmak istedi..kürekli direnişle de başa çıkamayan kurtlar en son bahçesinde bulunan ve savunmasız olan zekeriya özcanı yaraladılar...vatandaşların haber vermesiyle birlikte olay yerine gelen muhtar ömer KAYA dört el ateş ederek kurtların birini vurmayı başardı..diğer iki kurt kaçmayı başardı..haber verilmesiyle birlikte olay yerine gelen tortum veterineri ölen kurttan örnekler aldı..saldırıdan yara alan zekeriya özcansa müşahade için hastaneye kaldırıldı...

24 Haziran 2011

YALAN SÖYLEMEYEN ÇOCUK

Bu kıssada Seyyid Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin yalan söylemeyeceğine dair annesine söz vermesi, bu sözünü tutmak için yolunu kesen haramilere hırkasının gizli yerinde 40 altını olduğunu söylemesi ve bunun üzerine haramilerin tövbe etmesi anlatılmaktadır.

Seyyid Abdülkadir Geylâni hazretleri küçük yaşta iken, bir arefe günü çift sürmek için tarlaya gitti. Bir öküzün kuyruğuna tutunup ardından giderek oynuyordu. O anda bir ses işitti:
”Ey Abdülkâdir! sen bunun için yaratılmadın ve bunlarla emir olunmadın”!
Bu ses, Abdülkâdir Geylâni hazretlerini korkuttu. Eve gelince dama çıktı. Hacıları gördü. Arafat’ta vakfeye durmuşlardı.
-Anneciğim! bana izin ver de Bağdat’a gidip, ilim öğreneyim. Sâlihleri, evliyâyı ziyaret edeyim.
Annesi de dedi ki:
-Ey benim gözümün nûru ve gönlümün tâcı evladım, Abdülkâdir’im! senin ayrılığına dayanamam. Sensiz ben ne yaparım? Bu bakımdan müsâade edemiyorum.
Abdülkâdir-i Geylâni Hazretleri, tarlada olan bitenleri anlattı. Annesi ağladı. Kalkıp babasından miras kalan 80 altını alıp, kırkını kardeşine ayırdı. Kırkını da bir keseye koydu ve keseyi elbisesinin koltuğuna dikti. Sonra oğlunun gözlerinin içine bakarak dedi ki:
-Ey benim gözümün nuru ve gönlümün tacı evlâdım, Abdülkâdir’im! Hak teâlânın rızâsı için olmasaydı katiyyen bırakmazdım. Huzur ve esenlik içinde sefere çık! Yolun açık olsun! seninle belki ebedi olarak ayrılıyoruz. Sana son olarak nasihatım şudur ki:”Eğer beni memnun etmek istiyorsan, hiçbir zaman yalan söyleme , doğruluktan asla ayrılma! Allahü teâlâ her zaman ve her yerde doğrularla beraberdir”.
Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri annesine söz verdi ve ağlayarak elini öptü. Bağdat’a gitmek üzere bulunan bir kervana rastgeldi ve aralarına katıldı. Hemedan’ı geçmişlerdi. Bir müddet yol aldılar. Arz-ı Tetrenk denilen mahalle geldiklerinde kervanda bir bağırıp, çağırma koptu. Önlerine aniden bir sürü eşkıya çıkıp kervana saldırdılar. Bir anda sandıklar yere yıkıldı. Eşyalar yağma edilmeye başlandı. Eşkıyalar, kervandakilere birer birer sual edip, üzerlerinde her ne buldularsa aldılar. Sıra Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerine geldi. Eşkıyalardan biri latife olsun diye bunu önüne çekip sordu:
-Fakir çocuk, söyle bakalım senin neyin var?
-Üzerimde yanlız 40 altınım var.
Eşkıya inanmamıştı. Bırakıp gitti. İkinci bir harâmi sual edip, o da aynı cevabı alınca vaziyeti reislerine bildirdiler.
”Bu çocuk 40 altınım var” diyor dediler.
Bu defa da reisleri sordu:
-Senin üzerinde ne var?
-Hırkamda dikili 40 altınım var.
Reisleri adamlarına dönerek dedi ki:
-Açın bakın, bakalım! Adamları üstünü aradılar, içinde 40 altın bulunan keseyi bulup reislerine verdiler.
Eşkıya reisi hayretle sordu:
-Peki evlât, sen neden üzerinde altın olduğunu söyledin? Abdülkâdir-i Geylâni hazretleri dedi ki::
-Ben evden ayrılırken anneme asla yalan söylemiyeceğime söz vermiştim. 40 altın için sözümü bozar mıyım?
Bu sözleri duyup hakikate şahit olan eşkıya başının gözleri yaşardı. Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin hakikat dolu gözlerine bakıp onunla kendi yaşını ölçtü. Kendisinin bu yaşa kadar nice hiyanet ve zulümler işlediğini, birgün Hakka yönelmediğini acı acı düşündü ve o güne kadar yaptıklarından pişman olup, ellerini başına vurarak şöyle haykırdı:
-Eyvah! biz de Allahü teâlâ söz vermiştik.::Bunca zamandır şeytana uyup ahdimizi bozduk. Fenalık yaptık. Yarın Hak huzurunda acaba bizim halimiz ne olacak? Sonra arkadaşlarına dönerek dedi ki:
-Ey arkadaşlarım! Bana bakınız, beni dinleyiniz! Ben, bunca senedir Hak teâlâ karşı olan ahdimi bozdum. O’na isyan ettim. İçimden gelen bir pişmanlıkla bütün günahlarıma tövbe ile Rabbimin yoluna iltica ediyorum. Bundan böyle inşaallah, Hak teâlânın râzı ve hoşnut olmadığı bir şeyi yapmıyacağım. Reislerine pek ziyade bağlı olan eşkıyalar hep bir ağızdan dediler ki:
-Efendimiz, reisimiz! Biz de sizden ayrılmayız. Eşkıyalıkta reisimizdin, hidâyette de reisimiz ol!
Bunun üzerine kervan ehlinden ne alınmışsa sahiplerine iâde edildi. Bir sürü eşkıya Seyyid Abdülkâdir-i Geylâni hazretlerinin önünde tövbe etti. Kendisi tekrar yoluna devam ederek Bağdat’a vardı.

20 Haziran 2011

LYS SORU VE CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ

Üniversite adaylarının katıldığı Lisans Yerleştirme Sınavı'nın (LYS) Sosyal Bilimler Sınavı (LYS-4) soru ve cevapları yayınlandı.

LYS 4, Tarih, Coğrafya ve Felfese soru ve cevapları yayınlandı..

LYS 4 COĞRAFYA


LYS 4 TARİH


LYS 4 FELSEFE


CEVAP ANAHTARI İÇİN TIKLAYIN

18 Haziran 2011

ÖĞLEN UYKUSU (KAYLULE)NİN FAYDALARI

Birçok insan işyerinde de olsa öğle saatlerinde biraz şekerleme yapmaktan çok hoşlanır. İşte her gün aynı saatlerde şekerleme yapmanın faydaları...
Birçok insan işyerinde de olsa öğle saatlerinde biraz şekerleme yapmaktan çok hoşlanır. Bilim adamları da her gün aynı saatlerde şekerleme yapmanın vücudunuz ve beyniniz için faydalı olduğunu belirlediler. Reader's Digest dergisinde yer alan habere göre, UC Berkeley, Harvard ile Yunanistan'daki Athens Üniversiteleri'ndeki en son yapılan araştırmalar öğle saatlerinde yapılan 90 dakikalık şekerlemenin beyin gücünü oluşturmaya ve artırmaya yardımcı olduğunu, zihinsel sağlığa yararlı olduğunu ve erkeklerde kalp hastalığından ölüm riskini azalttığını gösteriyor.
Öğle saatinde şekerleme kalitenizi artırmanız, şekerlemenin faydalarından en iyi şekilde yararlanmanız için yapmanız gerekenler ise şöyle:
OKUMDAN ÖNCE ŞUNU DA BELİRTELİM:
Hz Muhammed’in önemli sünnetlerinden biri olan öğlen uykusunun (kaylule) ömre ömür kattığı belirtildi.
Öğle uykusu ile ilgili tüm bu merak edilen soruların yanıtını, Memorial Hastanesi Uyku Laboratuvarı Sorumlusu Doç. Dr. Turan Atay verdi.
Öğle uykusu vücuda ne gibi yararlar sağlar?Kişinin 24 saat içerisinde uykuya yatkın olduğu dönemlerden biri de öğle uykusu saatleridir. Öğle uykusu, en az gece uykusu kadar insan vücuduna yarar sağlar. Gece yeteri kadar uyumuş, gündüz de öğle uykusu uyuyan bir kişinin vücudu tazelenir, performansı artar, düşünme ve problem çözme yeteneği hız kazanır.
1. Alarmınızı kurun: Ortalama 60-90 dakikalık şekerleme yapmak zekanızı geliştiren REM uykusunu başlatacaktır. Ancak 90 dakikayı aşarsanız, yeni bir uyku döngüsüne girersiniz ve bu da size fayda sağlamaz. Ayrıca, öğle saatinde fazla şekerleme yapmak gece uykunuzu da etkiler.
2. Vaktinde şekerleme yapın: Gece uyuma vaktinizden 3 saat öncesine kadar şekerlemenizi yapmış olun, yoksa gece uykunuzu kaçırırsınız. Şekerleme için en iyi zaman öğleden sonra 1 ile 3 arasıdır.
3. Yatarken üzerinizi örtün: Uyuduğunuz zaman vücut sıcaklığınız düşer, bu nedenle yatmadan önce üzerinize bir battaniye ya da pike alın. Ancak bu örtünün çok fazla uyumanıza neden olacak kadar ağır, kalın olmamasına dikkat edin.
4. Işığı uzaklaştırın: Işık uykunuzu engelleyebilir, bu nedenle perdeleri kapatın, göz maskesi takın ve elektronik cihazları da durdurun.
5. Gürültüyü de susturun: Eğer uykulu bir ortamda uyumaya çalışıyorsanız, kulaklarınıza tıkaç takın ya da elektrik süpürgesi, saç kurutma makinesi gibi beyaz gürültü oluşturan bir makine açın.
6. Uykuya dalmanızı kolaylaştırın: Vücudunuzun sakinleşmesi için yavaş ve derin nefes alın. Her seferinde bir grup kasınızı gevşetmeye çalışın. Plaj ya da çimenlik gibi sizi sakinleştirecek yerlere zihinsel bir yürüyüş yapın. Ya da eski bir yöntem olarak koyunları sayın.
7. Şekerlemelerinizi kaydedin: Her gün yaptığınız şekerlemelerin düzenli olmasına dikkat edin. Bu hem uykuya dalışınızı hızlandıracak hem de şekerlemenizden düzenli bir fayda sağlamanıza yardım edecektir. Ayrıca, eğer belirli bir zaman dilimi içinde uyursanız aşırı uyuyup gece uykunuzu kaçırmazsınız.

16 Haziran 2011

ERZURUM LALA PAŞA CAMİ VE YAKUTİYE MEDRESESİ

 
 
 
Lalapaşa Cami ve Yakutiye Medresesi çevre düzenlemesi nihayet bitti.Çok da güzrel oldu.Herkesin emeğine sağlık.Geçikmiş bir çevre düzenlenmesi.Şimdi yapılması gereken bir şey daha var.Cumhuriyet Caddesi'ndeki Ayakkabı boyacılarının oradan kaldırılması lazım.Buradan yetkililere sesleniyoruz.

15 Haziran 2011

1 Yahudi 100 Müslüman’dan Neden Daha Güçlü

Aşağıda okuyacağınız yazıyı, dikkatli okuyun. Harcanacak, günümüzün karmaşasında net / gazete sayfalarında unutulacak bir makale olmadığını, olur da yolu buraya düşen olursa, okuduktan sonra kabul edecektir.Avrupa'nın ''ortaçağda'' banyosuz, helasız, ilimsiz, irfansız fukaralık içinde debelendiği demlerde; İslam dünyasında sayılamayacak kadar ilim öncülerini hayal ettikten sonra bu yazı bir Müslümana daha çok dokunuyor. Sonra gelsin nedenler, niçinler, amalar.Okuduktan sonra aşk dizilerine ve spora biraz daha önem vermeye devam edip etmeyeceğemize vicdanımız karar versin.
Sözü uzatmayayım, işte bahsettiğim yazı :

Dünyada yalnızca 14 milyon Yahudi var, Kuzey ve Güney Amerika’da yedi milyon, Asya’da beş milyon, Avrupa’da iki milyon ve Afrika’da 100,000 kişi. Tek bir Yahudi’ye 100 tane Müslüman düşmektedir. Buna rağmen Yahudiler tüm Müslümanların toplamından yüz kez daha güçlüdürler.
Nedenini hiç merak ettiniz mi?
Tüm zamanların en etkin bilim adamı ve Time dergisi tarafından ” Yüzyıl’ın Adamı ” seçilen Albert Einstein bir Yahudi’ydi. Psikanalizin babası Sigmund Freud bir Yahudi’ydi.
Karl Marx, Paul Samuelson ve Milton Friedman da öyle. İşte size ürettikleriyle tüm insanlığa zenginlik katmış olan Yahudilerden bazıları:
Benjamin Rubin insanlığa aşı iğnesini verdi.
Jonas Salk ilk çocuk felci aşısını geliştirdi.
Albert Sabin çocuk felci aşısını daha da geliştirdi.
Gertrude Elion lösemiye karşı ilacı verdi.
Baruch Blumberg Hepatit B aşısını geliştirdi.
Paul Ehrlich frengiye karşı bir tedavi buldu. (cinsel temasla bulaşan bir hastalık).
Elie Metchnikoff bulaşıcı hastalıklarla ilgili çalışmalarıyla Nobel ödülü kazandı.
Bernard Katz nöromüsküler iletişim ( kas -sinir sistemi arası iletişim ) alanında Nobel ödülü kazandı.
Andrew Schally endokrinoloji ( metabolik sistem rahatsızlıkları, diabet, hipertiroid )
Aaaron Beck Cognitive Terapi (akli bozuklukları depresyon ve fobi tedavilerinde kullanılan psikoterapi yöntemi) geliştirdi.
Gregory Pincus ilk doğum kontrol hapını geliştirdi.
Gerald Wald insan gözü hakkındaki bilgilerimizi geliştirerek Nobel ödülü kazandı.
Stanley Cohen embriyoloji ( embriyon ve gelişimi çalışmaları ) dalında Nobel aldı.
Willem Kolff böbrek diyaliz makinesini yaptı.
Müslümanlar da dahil tüm hastalar

13 Haziran 2011

DÜĞÜNÜM VAR DAVETLİSİNİZ

HABER YENİ                                                                               
Duyduk duymadık demeyin Köyümüz sakinlerinden Mahmut POLAT'ın düğünü var.Tüm eş dost, hısım akraba, arkadaşlarım Tortum Demirciler Köyü sakinleri davetlidir.
Kına Gecesi: 2 Temmuz 2011 Cumartesi,  Tortum Yukarı Sivri Köyü'nde saat:20.00'de hanemizde.
Düğün: 03 Temmuz 2011 Pazar, Demirciler Köyü'nde  hanemizde.  

Mahmut & Şeyma çiftine mutluluklar dilerim.
Tortum Demirciler Köyü sakinleri adına site yöneticisi İhsan AKPINAR.

12 Haziran 2011

12 Haziran Tortum Demirciler Köyü Genel Seçim Sonucu


AK PARTİ: 223 OY
MHP:1 OY
CHP: 1 OY
Tortum Demirciler Köyü  AK PARTİ İLE YOLA DEVAM DEDİ.

SABAH KHVALTISI.O DA NE? ÇOK ESKİ ZAMANDA VARMIŞ

Günün en önemli yemeği sabah kahvaltısıdır.Ama günümüzde insanların en çok savsakladığı öğün pozisyonunda.Allah rahmet eylesin bir  okulda çalışan Şevket Ağebey, şimdi günümüz insanları için şöyle diyiyordu.Sabah yataktan sessizce kalkıp ayaklarının ucuna basa basa yatak odasını terk edip evin kapısını (bir hırsız gibi )usulça çekip geliyorsun.Aman hanım rahatsız olmasın. Ya sizden herif olur mu? Buraya da gelip bir simit bir çaya talim ediyorsunuz.
Ah eski zaman herifleri ve hanımları ah ah!
Yarını kendinize bir başlangınç yapın günün en önemli öğünü sabah kahvaltısını evde yapmadan çıkmayın.
Allah(cc) ne vermişse kuru ekmek soğan da olsa kahvaltı yapmadan anneler, babalar, çocuklar yediden yetmişe kimse çıkmasın.
Evimde kahvaltı yapmayı çok seviyorum, diyebilmeliyiz.

10 Haziran 2011

DÜNYAYA GELEN SON DEMİRCİLER KÖYLÜSÜ


Dursun Alli Ağaç'ın oğlu Adem Ağaç'ın bir oğlu dünyaya gelmiştir.Ağaç  ailesini tebrik ederiz.

Allah(cc) hayırlı evlat etsin.(Amin)

09 Haziran 2011

Türkçe mevsimi başlıyor: Gelin tanış olalım

Yine aylardan haziran... Sabırsızlıkla beklediğimiz Türkçe Mevsimi'ne artık sayılı günler kaldı. Kanada'dan Vietnam'a, Brezilya'dan Tanzanya'ya renkleri, ırkları, dinleri ve dilleri farklı 130 ülkeden bin öğrenci 9. Türkçe Olimpiyatları ateşini yakmak için Türkiye'de.
Bu yıl "Gelin tanış olalım" sloganıyla yola çıkan olimpiyat çocukları, 15-30 Haziran tarihleri arasında hafızalardan silinmeyecek heyecan ve coşku yaşatacak. Dostluk ve kardeşlik mesajlarıyla tüm dünyaya seslenecek olan Türkçe sevdalıları, şarkı, şiir, konuşma, özel beceri, genel kültür, dil bilgisi gibi 18 farklı alanda yeteneklerini sergileyecek. Olimpiyat coşkusu İstanbul ve Ankara olmak üzere 24 ilde gerçekleştirilecek. Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneği (TÜRKÇEDER) Başkanı Dr. Ali Ursavaş ile Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil dün gerçekleştirilen toplantıda basın mensuplarını bilgilendirdi. Türkçe Olimpiyatları'nın 2003 yılında sadece 17 ülkeden 62 öğrencinin katılımıyla bir hayal olarak yola çıktığını hatırlatan TÜRKÇEDER Başkanı Dr. Ali Ursavaş, 9 yıl içinde dünyanın sayılı organizasyonları arasına girdiğini dile getirdi. "Bu yıl Türkçe Olimpiyatları isimlerini pek duyamadığımız 130 ülkeye ulaşarak bir rekora imza atıyor." diyen Ursavaş, olimpiyatların hiçbir beklentiye girmeden aşkla şevkle farklı ülkelere gidenlerin destanı olduğunu söyledi. Bugün bütün bir dünyanın Anadolu insanının küresel ölçekteki barış projesiyle karşı karşıya olduğunu ifade eden Mustafa Yeşile göre ise Türkçe Olimpiyatları bu bağlamda halkın önüne serilmiş en renkli ve en iç açıcı görüntü.
Toplantıda olimpiyatlarda yarışacak 7 farklı ülkeden 7 olimpiyat öğrencisi toplantıya renk kattı. Şarkı kategorisinde potpori sunacak olan Türkmenistanlı Şirin Zeynettinova, "Farklı ülkelerden gelen öğrencilerle aynı dilde konuşmak çok güzel. İyi ki Türk okuluna gitmişim." diyerek duygularını dile getirdi. Kıraç'tan "Razıysan Gel" şarkısıyla finale aday olan Moğolistanlı Cavhlan Erdenbayar tam bir Nasreddin Hoca hayranı. Birçok fıkrayı ezbere anlatan Cavhlan, "Türkçe konuşmak ve fıkra anlatmak harika." dedi.

08 Haziran 2011

Elleriniz sağlığınız hakkında neler söylüyor?

Eğer tırnaklarınız farklı renklerdeyse, avuç içleriniz kırmızıysa ya da parmaklarınız şişmişse bunlar mutlaka bir hastalığın belirtisidir. Peki hangi belirti hangi hastalığa işaret ediyor?
California Üniversitesi'nde yapılan araştırmaya göre, parmaklarınız sağlığınız hakkında çok şey söylüyor. İşte belli başlı belirtiler ve hastalıklar:
1. Şiş parmaklar: Tuzlu atıştırmalıklar şişmeye neden olabilir. Parmaklardaki şişlikler, hipotiroidizmi (tiroid bezinin az çalışması) gösterebilir. Tiroid problemleri de metabolizmanızın düşmesine, kilo alımına ve su birikmesine yol açabilir. Tedavi edilmeyen hipotiroidizm yorgunluğa, hatta kalp yetmezliğine yol açabiliyor. Tiroidinizin düşük olduğunu gösteren basit bir kan testi sayesinde doktor tarafından önerilen sentetik hormon hapları, hormonlarınızın (parmaklarınızın) normale dönmesine yardım edecektir.
2. Kırmızı avuç içleri: Kaşınan ve yanan avuç içleri egzamayı işaret edebilir. Ya da bu kırmızılıklar nikele, ürünlerdeki ya da antibiyotiklerdeki kimyasallara karşı alerjinin de göstergesi olabilir. Ancak hamilelik boyunca kan akışı tüm vücutta artar ve hamile kadınların yarısından fazlasında geçici kızarıklıklar oluşuyor.
3. Uyuşmuş, karıncalanmış mor parmaklar: Morarmış parmaklar Raynaud hastalığının habercisi olabilir. Bu hastalık insanların yüzde 5 ile 10'u arasında geçici kan damarı spazmı nedeniyle parmaklara giden kan akışının parmaklara doğru daralmasıdır. Hastalık kadınlarda daha yaygındır ve tipik olarak düşük sıcaklık veya stres hastalığı tetikler. Hastalık kroniktir, fakat hissizlik 1 saatten fazla sürmüyorsa, acil servise gitmenize gerek yok.
4. Rengi bozulmuş tırnaklar: Bu tür tırnaklar mantar nedeniyle bu hale gelebiliyor. Ya da şeker hastalığının belirtisi olabiliyor. Şeker hastalarının bağışıklığı ve damar sistemi zarar görmüştür.
5. Kısa işaret parmağı: İşaret parmağı yüzük parmağından daha küçük olan kadınlar kemik erimesi ve Polikistik over sendromu riskini artırıyor. Parmak uzunluğuna bakmaksızın kilonuzu kontrol altında tutarsanız, eklemlerinizi, kalbinizi, korursunuz. Bu nedenle Vücut kütle indeksinizi 18,5 ile 25 arasında tutmaya çalışın.

E OKULDA KARNEDE ÖĞRETMENİN GÖRÜŞ KISMINA NE YAZAYIM DİYE DÜŞÜNME

Karneye görüşlerimizi yazarken artık klasik kelime ve cümlelerden kaçınmalıyız. Yeri geldikçe atasözleri, deyim ya da özdeyişler kullanabilmeliyiz. Karneye yazabileceğimiz bazı sözler.
15 OCAK 2012 DE YAYINLANAN BÖLÜM İÇİN TIKLAYINIZ

DAVRANIŞ NOTLARINI TEK BİR TIKLA GİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
ALTARNATİF İNDİRMEK İÇİN TIKLATINIZ
PROGRAMI İNDİRİN  VE AŞAĞIDAKİ ÖNERGELERİ UYGULAYINIZ
Arkadaşlar program çok kullanışlı.
Bizzat denedim
Programı açıyorsunuz. hangi notu vereceğinizi seçiyorsunuz.
Daha sonra e-okulda davranış notu vereceğiniz ilk hücreye giriyorsunuz
En son backspace tuşuna basıp bekliyorsunuz.
Dikakat edilecek nokta program backspace tuşuyla çalıştığı için notlar verildikten sonra programı kapatın. Çünkü silmek istediğiniz bir yer olup back space tuşuna basarsanız tekrar not vermeye çalışıyor.



Orta halli öğrenciler için:
Bilgi, beceri ve bilince nasıl sahip olacağını bildiğin zaman en iyisini başarabilirsin.
Başarı yapabildiklerimizde gizlidir... Yapamadıklarımızda değil.
Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun.
Başarı istediğini elde etmek, mutluluk ise elde ettiğini sevmektir.
Başarı cesaretin çocuğudur.
Ya başarı yolunu bulacaksın, ya da yenisini yapacaksın.
Başarı için çok şey gereklidir ama bunların en önemlisi kendine güvendir.
Kışın soğunu çekmeyen baharın tadına varamaz.
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz.
Bir çiçekle yaz olmaz, bu kadar çalışmayla da başarı olmaz.

Çalışkan öğrenciler için:
Ülkeni daha iyi bir yer haline getirmek için yeteneklerini ve kaynaklarını başarılı bir şekilde kullanıyorsun.
Hayatını kontrol ettiğini düşünüyorum. Nereye gittiğini ve ne istediğini biliyorsun.
Güçlükler başarının değerini artıran süslerdir. Sen bu süsleri seviyor ve başarıyorsun.
Mutlu ve huzurlu olmalısın çünkü başarılı oldun.
İyi olacağına inandın ve iyi oldun.
Gördüğün güzelliklerle hergün dünyanı zenginleştiriyorsun.
Övgü yazıları
Yücelmek, yücelere gönül vermekle başlar. Sen bunu başarıyorsun.
Başarını tesadüfe değil, çok çalışmana borçlusun.
İşleyen demir ışıldar.
Akıntıya kürek çekmek kolay; iş, senin gibi akıntıya karşı kürek çekebilmekte.

Uyarı yazıları
Tembelliği huy edinmekten sakınman lazım.
Zamanında bir adım atmayan tembel, sonradan yüz adım atmak zorunda kalır.
Nereye düştüğüne değil, nereye takıldığına bakmalı.
Dikenler arasından geçmeyen gül, gül olamaz.
Mevcudu kafi görüp çalışmamak gayretsizliktir.
Hoşlanmadığına sabretmedikçe, hoşlandığını ele geçiremezsin.
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığına razı demektir.
Erişmek istediği bir hedefi olmayanlar, çalışmaktan da zevk alamazlar.
İyilerin tembelliği kötülerin hakimiyetini hazırlar.
Mükemmelliğin yolu ancak kusurunu görene açıktır.
Güzel sözlerle süslemek de mümkün
Gideceği limanı bilmeyen gemiye, hiçbir rüzgar yardım etmez, Üşengeç öğrenciler için yazılabilir.

02 Haziran 2011

Üç Aylar, Regaib'le Başlayan Bir Yarış


12 ay, üç yüz altmış beş günlük hayatımızın zekatını doksan gün olarak üç aylarla öderiz. Üç aylar bir yarıştır ve siz bu yarışı kazanmaya çalışın...
Üç aylar bir yılın dörtte birini oluşturmaktadır. Oranları kıyaslamak doğru olmasa da madenlerin zekatına yakın bir miktar eder. Bir benzetme yaparak şöyle diyebiliriz: Üç yüz altmış beş günlük hayatımızın zekatını doksan gün olarak üç aylarla öderiz.
Bu aylarda hissedilen manevî esintiler, müminlerin Allah'a yaklaşma ve onun rızasını kazanmakta daha dikkatli olmaları öyle bir hava meydana getirir ki, o havadan inanmayanlar da faydalanır. Böylece onlar da hisselerini almış olurlar.
Bu aylarda ibadetleri artırmalı. Zikir ve fikirde derinleşmeli. Gündüzleri insanlarla ilişkilerimizde daha dikkatli olmalı. İncitmemeye, üzmemeye, kırmamaya ve Efendimiz'in (sas) buyurdukları gibi zulüm sebeplerini ortadan kaldırarak, zalimlerin bile zulmetmesine engel olmaya çalışmalı. Bu hassasiyet ve temkinle gerilmiş halimizi geceleri Allah'a (cc) açmalı. Kendimizle mücadele ederek ve kendimize rağmen başkalarını hoş tutmak için uğraşırken tükettiğimiz eforu seccadelerde yeniden depolamalı. Gerilen sinirlerimizi secdelerde gözyaşıyla gevşetmeli. Ertesi gün için daha fazla moral depolamış ve aşılanarak daha da güçlenmiş olarak çıkmaya gayret etmeli.
Yarışın neresindesiniz?
Üç ayların başlangıcından birkaç gün sonra üç etaplı bir yarış başlar. Bu müsabakada herkes kendi kendisi ile yarıştığı için kazanan da kaybeden de kendisidir.
Birinci etap: Birkaç günlük ısınma mühletinden sonra istekli olanlar için yarış Regaib Gecesi'yle başlar. Yirmi küsur gün sonra Recep ayının yirmi yedinci gecesi, Miraç Gecesi'nde noktalanır. Bitiş noktasında eğer gök kapılarının gıcırtıları hissediliyor ve uhrevi esintiler meltem gibi gönle doluyorsa yarışın ikinci etabına hazırsınız demektir.
İkinci etap: Yaklaşık yirmi günlük bir yarıştan oluşur ve Beraat Gecesi'nde noktalanır. Bu etaptaki başarı, tembihlerle uyanmış ve tetikte bekler hale gelmiş sinelerde kurtuluş müjdeleri olarak hissedilir. Gönlünde müjde sevinci, gözü on beş gün sonraki Ramazan günlerine dikilmiş yarışçı üçüncü ve en uzun etaba başlar.
Son etap: Sürprizlerle doludur. En büyük sürpriz bitiş noktasının yani Kadir Gecesi'nin tam olarak bilinmemesidir. Bu etabı da başarıyla bitirenlerin ödülü, ancak bin aylık bir cehdle elde edilmesi mümkün olabilecek feyiz, bereket, af ve mağfirete mazhar olmaktır.
Ne yapmalı?
Üç aylara gönül dünyasıyla yönelmeli; zira diğer aylar zahiri duygularla yaşanır, bu aylar ise kalble ve batıni duygularla hissedilir. Bu ayları iyi değerlendiren, her dakikasından ayrı bir saadet, ayrı bir hamleyi yakalayabilir.
Bu fırsatı kaçırmamalı. Gönlümüzü saran uhrevî hüzün bize hem yitirdiğimiz cennet gibi günleri hatırlatır hem de onları yeniden yakalayabilecek bir ümit aşılar.
İbadetle derinleşir, zikir ve fikirle dakikaları fethetmeye çalışırsan varlığın çehresindeki perde sıyrılmaya ve perde arkası kendini göstermeye başlar.
İbadet, zikir ve tefekkürü arttırmalı, üç ay boyunca gündüzleri daha munis ve geceleri daha uyanık olmalı.

TORTUM DEMİRCİLERKÖYÜ'NDE YAPILAN GÖLET



Yapımına iki ay önce başlanılan gölette su tutulmaya başlanıldı. Gölette emeği geçen herkese ayrıca Köy Muhtarı Ömer KAYA'ya canı gönülden teşekkürlerimizi sunarız.
Allah(cc) razı olsun

ERZURUM'DA HALI YIKAMA SİZE BİR TELEFON KADAR YAKIN

TOMURCUK HALI YIKAMA
0442 214 19 34
0533 371 19 33

IŞILTI HALI YIKAMA
0442 242 05 97
0530 175 3414

POLAT HALI YIKAMA
0534 334 59 08
0 507 046 83 47

BURSADAKİ TORTUM DEMİRCİLER KÖYLÜLERİNİ MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ

Bursa'da yaşayan köylülerimiz ayda bir 27 hane reisi olarak toplanıyor. Kuranı Kerim okuyor, dua ediyor, birbirlerinden haberdar oluyor.
HABER YENİ FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ